ويكيبيديا

    "tehlikeye girer" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • ستكون في خطر
        
    • على المحك
        
    • في خطر مُحدق
        
    • خطر مميت
        
    • سيكونون في خطر
        
    • سيكون في خطر
        
    Sakin olmazsan seni kurtarma çabalarımız tehlikeye girer. Open Subtitles محاولتنا لإنقاذك ستكون في خطر إن لم تبقْ هادئًا
    Milan Bayan. Bagchi ile görüşeceği zaman, kadının hayatı tehlikeye girer. Open Subtitles اذا قابل "ميلان" السيدة "باجي" فأن حياتها ستكون في خطر
    Ne zaman bir arkadaşınızı, bir iş için önerirseniz, işler yolunda gitmemesi halinde sizin de kelleniz tehlikeye girer. Open Subtitles في أي وقت توصي بها صديقا لعمل فأنت على المحك إن لم ينجح
    - Anladım. - Atlı polis olarak kariyerim tehlikeye girer. Open Subtitles مسيرتي في شرطة الخيالة على المحك
    Baban bu çocuğa karşı olan hislerini öğrenirse çocuğun hayatı korkarım ki büyük tehlikeye girer. Open Subtitles إن علم أبيك بمشاعرك تجاه هذا الفتي أخشي بأن تكون حياته في خطر مُحدق
    Aslında Arthur beni görürse kendisi büyük tehlikeye girer. Open Subtitles في الحقيقة إذا رآني آرثر فسيكون في خطر مميت
    En kötü senaryoda, 50 milyon kişi tehlikeye girer. Open Subtitles والسيناريو الأسوء، 50مليون شخص سيكونون في خطر.
    Ama iki ya da üç kablo koparsa bütün köprü tehlikeye girer. Open Subtitles لكن متى ينقطع إثنان وثلاثة إنّ الجسر بالكامل سيكون في خطر.
    Eğer birisi senin ben ve Sutton'ı bildiğini öğrenirse, hayatın tehlikeye girer. Open Subtitles لو إكتشف أحد أنكِ تعرفين " عني و عن " ساتن حياتكِ ستكون في خطر
    Babamla konuşursan hayatın tehlikeye girer. Open Subtitles -أذا تحدثتي مع والدي حيانكي ستكون في خطر.
    Babamla konuşursan hayatın tehlikeye girer. Open Subtitles -أذا تحدثتي مع والدي حيانكي ستكون في خطر.
    Eğer Irak ordusu otobüste Kuveytli birini götürdüğümüzü öğrenirse, hayatımız tehlikeye girer. Open Subtitles إذا وجد الجيش العراقي من... ... الذي نتخذه كويتي في حافلة لدينا... ... ثم حياتنا ستكون في خطر.
    - Sana izin verirsem ikimizin kıçı da tehlikeye girer. - Evet. Open Subtitles إن ارسلتك ، كلانا يكون على المحك
    Özür dilerim. Bunu söyleyemem. Samuel sinirlenebilir ve Charlie'in hayatı tehlikeye girer. Open Subtitles آسف ، لا يمكنني الإفصاح عن هذا ، فلربما يغضب (صامويل) ، و(تشارلي) على المحك.
    Yoksa onurum tehlikeye girer. Open Subtitles سمعتي على المحك الآن
    Ajan Jareau, eğer Ajan Hotchner'ın George Foyet soruşturmasında olanlarla ilgili yeterli bir rapor oluşturamazsam bütün ekibiniz tehlikeye girer. Open Subtitles أيتها العميلة (جارو) إنّ فريقكم بأكمله على المحك في حالة عجزي عن إيجاد سبب مقبول لقيام (العميل (هوتشنر) بالتحقيق في قضية (جورج فويت
    Hayır arama hakkımız olmadığı sürece hiç bir şeyi tekmelemeyeceğiz yoksa insanlar tehlikeye girer. Open Subtitles لا ، لن يكون هُناك تحطيم لأى شيء إلا إذا كانت لدينا مُذكرة تفتيش من المحكمة أو كون الأشخاص في خطر مُحدق
    - Hayatınız tehlikeye girer. Open Subtitles - سوف توقعين نفسك في خطر مميت.
    Diğer etkin ajanlar tehlikeye girer. Open Subtitles العملاء النشطين الآخرين سيكونون في خطر

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد