ويكيبيديا

    "tek şeye" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • الشيء الوحيد
        
    • للشيء الوحيد
        
    • بالشيء الوحيد
        
    Bundan uzaklaştık ve nasıl yapıldığını bildiğimiz tek şeye yöneldik: Yazılıma başladık. TED وهكذا ابتعدنا عن ذلك وقمنا بفعل الشيء الوحيد الذي عرفنا فعله: بدأنا في بناء برنامج.
    Bu yine de elimizde olmayan tek şeye mal olacak, zaman. Open Subtitles سيتطلبُ ذلكَ الشيء الوحيد الذي لا نملكُه: الوَقت
    Ama sahip olamayacağı tek şeye sahip olabilirim. Open Subtitles لكني أستطيع أخذ الشيء الوحيد الذي لا يمكنه أخذه
    Elimizde olan tek şeye dönmemiz gerek: Cinayet aletine. Open Subtitles علينا العودة للشيء الوحيد الذي لدينا سلاح الجريمة
    Tüm hayatını senin için önemli olan tek şeye adıyorsun. Open Subtitles تكرّس حياتك كلّها للشيء الوحيد الذي يهم حقّاً.
    Evet, ilgi gösterdiğin tek şeye olan alakanı kaybetmemen içindi... Open Subtitles أجل , لأبقيك مهتم بالشيء الوحيد الذي قدرته ... جسمي
    çünkü, gitmene izin veren tek şeye tutunuyorsun. Open Subtitles لأنك متمسك بالشيء الوحيد الذي لن يدعك تذهب
    Beni mutlu eden tek şeye kızdığımı bu boktan kasabayı yaşanılabilir kılan tek şeyin gittiğini düşünüyorum. Open Subtitles انا افكر بأنني سوف افوت الشيء الوحيد الذي يجعلني سعيد والذي يجعل هذه البلدة اللعينة قابلة للعيش سوف يرحل
    Büyüyecek. Sahip olduğun tek şeye dönüşecek. Hayır. Open Subtitles إنه يكبر داخلك حتى يصبح الشيء الوحيد الذي لديك.
    Ebeveyninin sana yapmamanı söylediği tek şeye. Open Subtitles أفعل الشيء الوحيد الذي ينهى الوالدين عن فعله.
    Sinyor Machiavelli sende olmayan tek şeye sahip. Open Subtitles سينيور مكيافيلي لديها الشيء الوحيد الذي تفتقره
    Gerçekten iyi becerebildiğim tek şeye geri döndüm. Open Subtitles عدت إلى الشيء الوحيد الذي برعت به في حياتي
    Niye aramızda iyi olan tek şeye karşı koyuyorsun? Babacığım! Open Subtitles -لماذا ترفضين الشيء الوحيد الذي كنا نجيده؟
    Tüm kozlar elinizdeyken size heyecan veren tek şey tüm fişlerinizi elinizden kaçabilecek tek şeye oynamak. Open Subtitles ،عندما يكون كل شيء بين يديك ...الشيء الوحيد الذي يثيرك هو المراهنة على الأمر... الوحيد الذي قد تخسره
    Rafael'in otelinde hisse sahibi, ama gerçekten istediği tek şeye sahip değil: Open Subtitles لكنها لا تملك الشيء الوحيد الذي تبتغيه
    Ya sana beraber çalışırsak yüzyıllardır istediğin o tek şeye sahip olabileceğini söyleseydim? Open Subtitles ماذا لو قلت لك أنّه بتعاوننا... أستطيع إعطاءك الشيء الوحيد الذي رغبتَ به لمئات السنين؟
    Şerefe kaldırmak istiyorum hayatımda daima iyi olan tek şeye... daima tatlı ve o olmasaydı sabah yataktan kalkmak için bir sebebim olmazdı. Open Subtitles ... أود أن أقترح نخبا ... للشيء الوحيد الجيد دائما في حياتي ... واللطيف دائما
    Evet, ilgi gösterdiğin tek şeye olan alakanı kaybetmemen içindi... Open Subtitles أجل , لأبقيك مهتم بالشيء الوحيد الذي قدرته ...
    Bak, bana seni acıyı hissetmekten alıkoyan tek şeye tutunmanın nasıl olduğunu unuttuğunu söyleme sakın! Open Subtitles لا تقل أنّك نسيت إحساس التشبُّث بالشيء الوحيد الذي وقاك الشعور بالألم!

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد