Dışarıda çalışıyorsanız yani tek başınıza veya izole edilmiş yerlerde, sanki suçluymuşsunuz gibi çalışmanız demektir. | TED | إذا كنت تعمل في الخارج، يعني أن تعمل بمفردك أوفي أماكن معزولة، تماما كما لو كنت مجرما. |
Neredeyse üç saat tek başınıza parkta mı yürüdünüz? | Open Subtitles | لمدة ثلاث ساعات تقريبا, كنت تتمشين بمفردك فى الحديقة ؟ ليس تماما, .. |
Hiç bir vadide, dere yanında tek başınıza yürüyüp, hatırladınız mı? | Open Subtitles | هل سبق لك أن مشيت في وادي بجانب الجرف مشيت لوحدك و تذكرت؟ |
tek başınıza gezmemelisiniz, Bayan Moore. | Open Subtitles | أعتقد أنه يجب عليكي ان لا تسيري لوحدك ياسيده مور |
Arkanızda çömelip, sizi tehlikelere karşı tek başınıza mücadele etmeye terk ettim | Open Subtitles | وها أنا أجثو خلفَ ظهرك هنا تاركاً إيّاك تواجهُ كلّ المخاطر وحدك |
Bayan Treadwell cuma gecesi, tüm gece boyunca evde tek başınıza mıydınız? | Open Subtitles | هل قضيّتِ مساء ليلة الجمعة بأكلمها وحدكِ ؟ |
Bunu unutun. Üzgünüm ama oraya tek başınıza çıkamazsınız. | Open Subtitles | أنا آسف , لكن لا يمكنك الذهاب خارجاً بمفردك |
- Selam vereceğim onlara. - General tek başınıza tüm konvoyun üstesinden gelmeyi planlamıyorsunuz ya? | Open Subtitles | جنرال, انت لاتخطط لاخذ كل هذا الصف بمفردك |
Annem, bir barınak açtığınızı ve tek başınıza bu kiliseyi yok olmaktan kurtardığınızı söyledi. | Open Subtitles | امي اخبرتني انك افتتحت ملجأ وانك انقذت بمفردك هذه الابرشية من الانقراض |
Fakat yardımımıza ihtiyacınız olacak. Onlarla tek başınıza savaşamazsınız. | Open Subtitles | ولكنك تحتاج لمساعدتنا لايمكنك محاربتهم بمفردك |
Ta ki yalnız, sefil ve zavallı bir şekilde tek başınıza ölene kadar. | Open Subtitles | حتى تموت أخيراً بمفردك مثير للشفقة وبائس وحزين |
Tıpkı parmak iziniz gibi, tamamen size ait, tek başınıza. | Open Subtitles | بعض الآلام تكون كبصمة يدك، لك لوحدك، لك لوحدك. |
Bütün bu yeri tek başınıza çalıştırmıyorsunuz, değil mi? | Open Subtitles | أنت لا تملكين هذا المكان لوحدك أليس كذلك ؟ |
Durumu konuşmak için tek başınıza gelmeniz mümkün mü? | Open Subtitles | هل من الممكن ان تاتى لوحدك لمناقشة الموقف؟ |
Tai'nin söylediğine göre, bu dava ile tek başınıza ilgilenecekmişsiniz. | Open Subtitles | سيد تاي يقول بأنّك ستترأّس هذه الحالة لوحدك |
tek başınıza gider de bir antilop kovalamaya kalkarsanız, Size garanti ederim ki, bozkırda iki ceset olacaktır. | TED | فإذا خرجت وحدك للصيد .. وحاولت ان تلاحق احد الظباء ساضمن لك وفاتكما انتم الاثنين .. |
tek başınıza karar vermek zor olur... | Open Subtitles | وايضا هذا قرار لاتستطيعين ان تتخذيه وحدكِ |
Etrafta tek başınıza dolaşmanın zamanı değil. | Open Subtitles | فهذا ليس بالوقت الملائم كي تبقوا بمفردكم |
Burada tek başınıza olduğunuzu biliyordum. Yolda başka kimse yok. | Open Subtitles | علمت بأنكم لوحدكم هنا ، لا يوجد أحد على الطريق |
Sen ve Geneviève, bu gece tek başınıza benimle buluşacaksınız. | Open Subtitles | أنت و جون فيير ستقابلانني الليلة بمفردكما |
Aynı zamanda bu zorluklara tek başınıza göğüs germek zorunda olmadığınızı | TED | وتذكرون أنفسكم بأنه ليس عليكم مواجهتها وحدكم. |
tek başınıza yapmaya çalışmaktan vazgeçin. | Open Subtitles | لذا توقفوا عن القيام بهذه المهمه بأنفسكم. |
Hayalet Atlılar onu kaçırdı. tek başınıza kalamazsınız. | Open Subtitles | الفرسان الأشباح أخذوه لذلك لا يمكنكما أن تكونا وحدكما. |
Herkesten fazla siz bilmeliydiniz bayan Vale gece vakti tek başınıza? | Open Subtitles | أنت من بين كل الناس، ينبغي أن تعرفي أكثر، آنسة فيل وحيدةً .. في الليل؟ |