ويكيبيديا

    "tek bir nedeni" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • سبب واحد
        
    • لسبب واحد
        
    • والسبب الوحيد
        
    Bir polisi hapse yollamaktan korkmalarının tek bir nedeni olabilir. Open Subtitles هناك سبب واحد لكي تكون خائفا من إرسال شرطي فاسد إلى الشرطة.
    CIA'in ajanları bu ülkeye yollamasının tek bir nedeni var: Open Subtitles هناك سبب واحد فقط كي ترسلني وكالة الاستخبارات الامريكية الى ذلك البلد
    Tetikçilerin oraya gitmesinin tek bir nedeni olabilir. Open Subtitles هناك سبب واحد يجعل الرجال المسلحين يذهبون هناك.
    Kocamın beni terk etmesinin tek bir nedeni vardı ona karşı çok dürüsttüm. Open Subtitles زوجي قد تركني لسبب واحد بسيط لقد كنت صريحة جدا معه
    İtiraf etmesinin tek bir nedeni olabilir: Open Subtitles ولكن يمكنني فقط تخيل بأنه اعترف لسبب واحد
    Bu işe bu kadar bulaşmanın tek bir nedeni olabilir. Open Subtitles خداع الشعب الأمريكي، والسبب الوحيد الذي وجدته
    Eğer söylediğin doğruysa orada olmalarının tek bir nedeni var. Open Subtitles إذا كان ما تقولا صحيح فقد جاء من أجل سبب واحد وحسب وهو الإختطاف
    Bunun tek bir nedeni olabilir. Open Subtitles هناك سبب واحد فقط بإِنَّهُ يَكْذبُ إليك.
    Avukatın bize karşı konuşmamasının ve hırsızlığı ihbar etmemesinin tek bir nedeni olabilir. Bir şeyleri gizliyor. Open Subtitles هُناك سبب واحد لمُماطلة ذلك المُحامي لنا وعدم الإبلاغ عن إقتحام، هُو يُغطي شيئاً.
    Washington'un Başkent Kongre Binas'nın ortasına patlamaya hazır bir mühimmat depolamasının tek bir nedeni olabilir. Open Subtitles لابد وان هناك سبب واحد لقيام وشنطن بنشر مثل هذا العتاد المتجدد تحت مبنى الكونجرس
    Bunun tek bir nedeni var. Aldıkları emir böyle. Open Subtitles ،هناك سبب واحد لذلك أنهم تلقوا أوامر مُختلفة
    Elimizde kefalet belgelerinin olmamasının tek bir nedeni var. Open Subtitles هناك سبب واحد لعدم حصولنا على أي سندات
    Benden saklanmaya çalışmanın tek bir nedeni olabilir. Open Subtitles هناك فقط سبب واحد لمحاولتك الإختباء مني
    Geçmişteki başarısızlıklarımızın tek bir nedeni vardı şans bizden yana değildi. Open Subtitles الفشل في السابق كان لسبب واحد وهو تراكم الظروف ضدّنا
    Bir uzaylı ırkı, o şeyi hapsetmek için delicesine bir teknoloji geliştirmiş ve Dünya'yı çöplük yerine kullanmışlarsa, bunun tek bir nedeni olabilir. Open Subtitles إذا إمتلك جنس فضائي تقنية لحصر ذلك الشيء واستعمل الأرض كمرحاض له... فقد فعلوا ذلك لسبب واحد
    Bir uzaylı ırkı, o şeyi hapsetmek için delicesine bir teknoloji geliştirmiş ve Dünya'yı çöplük yerine kullanmışlarsa, bunun tek bir nedeni olabilir. Open Subtitles إذا إمتلك جنس فضائي تقنية لحصر ذلك الشيء واستعمل الأرض كمرحاض له... فقد فعلوا ذلك لسبب واحد
    Bu akşam burada bulunmamızın tek bir nedeni var. Open Subtitles كلّنا هنا الليلة لسبب واحد
    John, burada bulunmamın tek bir nedeni var. Open Subtitles جون، أنا هنا لسبب واحد بسيط
    Tabi bunun tek bir nedeni var, petrol. Open Subtitles والسبب الوحيد هو البترول
    Tabi bunun tek bir nedeni var, petrol. Open Subtitles والسبب الوحيد هو البترول

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد