Bu anne, baba ve evlatların orada olmasının sadece tek bir sebebi var: Özgürlüklerinin bedelini ödeyemiyorlar. | TED | هؤلاء الأمهات والآباء والأبناء والبنات، يتواجدون هناك لسبب واحد، سبب واحد فقط: هم عاجزون عن دفع ثمن حريتهم. |
Bakın, çocukların okula gitmek istemesinin tek bir sebebi var. | Open Subtitles | النظرة، هناك سبب واحد فقط ذلك الأطفالِ أردْ الذِهاب إلى المدرسةِ. |
Belli ki, dün gece olanları hatırlamamızın tek bir sebebi var. | Open Subtitles | هناك سبب واحد فقط واضح جعلنا لا نتذكّر ماذا حدث ليلة أمس |
Eğer ki bu varsayım doğruysa buraya gelmemizin tek bir sebebi var. | Open Subtitles | ،إنّ أنا مُحقٌّ بهذا الشأن إذًا هناك سبب واحد للقدوم إلى هنا |
Sorunlarımız asla çözülmeyecek. Ve bunun tek bir sebebi var. | Open Subtitles | لن نسوّيها أبداً لسبب واحد بسيط... |
tek bir sebebi var... bundan zevk alıyor olmam. | Open Subtitles | --حسن, سبب واحد أنني مستمتع به |
Aylardır ilişkisi olmamış bir kadının aniden böyle keyifli olmasının tek bir sebebi olabilir. | Open Subtitles | هناك سبب واحد فقط للفتاة التي لَم يكن لديها علاقة مع رجل لعِدة أشهر لأن تكون مبتهجة فجأة |
Ergen bir erkeğin böyle olmasının tek bir sebebi olabilir. | Open Subtitles | وهناك سبب واحد فقط يجعل صبيا مراهقًا يستيقظ هكذا. |
Ronstan, ikimiz de kocamın Avustralya'da bu kadar uzun kalmasının tek bir sebebi olduğunu çok iyi biliyoruz ve bu sebebin ineklerle hiçbir ilgisi yok! | Open Subtitles | (رونستان) كلانا نعرف أن هناك سبب واحد فقط لقضاء زوجي وقت طويل في (استراليا) |
tek bir sebebi var. | Open Subtitles | هناك سبب واحد فقط. |
Keller'ın seni gördükten sonra ele vermemesinin tek bir sebebi olabilir. | Open Subtitles | هناك سبب واحد فقط لكون (كيلر) غضّ النظر عنك ولم يقم بفضحك |
Hıristiyan kızların şehir merkezine gelmesinin tek bir sebebi vardır. | Open Subtitles | هناك سبب واحد لحضور بنت مسيحية الي المدينة . |
Ne var ki Glen gibiler için kontrgerillanın işe yaramamasının tek bir sebebi vardı. | Open Subtitles | ،بالنسبة لرجال مثل (جلين)، رغم مكانتهم مكافحة التمرد لم تنجح لسبب واحد بسيط |
tek bir sebebi var... bundan zevk alıyor olmam. | Open Subtitles | --حسن, سبب واحد أنني مستمتع به |