Uzun bir çalışma gününden sonra eve geldiğimde, Tek düşündüğüm şey bebeğim olur. | Open Subtitles | , عندما أعود لمنزلي ليلاً بعد يوم عمل طويل كل ما أفكر به هو العودة إلى ابني |
Ben... Tek düşündüğüm bebek sahibi olmak. | Open Subtitles | . . انا فقط الحصول على طفل هو كل ما أفكر به |
Şu an Tek düşündüğüm bileklerini kesip seni bir çeşme gibi içmek. | Open Subtitles | لكن في الحقيقة, كل ما أفكر به هو قطع معصمك و شرب دمك مثل النافورة |
Biliyorsunuz, bunu söylemek çok zor, biliyorum, ama o bunları anlatırken benim Tek düşündüğüm bunun bir tür şaka olduğuydu, bilirsiniz, buna inanıp inanmayacağımı test ediyor gibiydiler. | Open Subtitles | انت تعلم هذا شئٌ مريع لأحكيه بينما هي تتكلم كل ما أفكر فيه كان ربما هذا نوع من أنواع الإختبارات |
Bak, politik bir kampanyanın tam kızıştığı yerdeyim, ...ve normalde Tek düşündüğüm anketleri takip etmek ve medyayı değerlendirmekti, ...ama artık hiçbiri umrumda bile değil. | Open Subtitles | أنظري أنا في خضم حمله سياسيه و في العاده كل ما افكر فيه هو تتبع النتائج و وسائل الاعلام |
Tek düşündüğüm mega-masa. | Open Subtitles | كل ما يهمني هو المكتب الهائل |
Sen etrafımdayken... Tek düşündüğüm sensin. | Open Subtitles | حينما تكونين بالجوار تصيرين كل ما أفكر به |
Tek düşündüğüm bu! Geldiğinden beri hiç uyumadım! | Open Subtitles | هذا كل ما أفكر به منذ أن وصلتِ لم أعد أستطيع بالنوم! |
Ama Tek düşündüğüm Ross, kedisi Julie' si. | Open Subtitles | و كل ما أفكر به هو روس و قطته و جولي |
Son zamanlarda Tek düşündüğüm şey sonuçlar. | Open Subtitles | كل ما أفكر به مؤخرا هو العواقب |
Sen ve çöp kutuların yüzünden Tek düşündüğüm çöplük ise? | Open Subtitles | إذا كان كل ما أفكر به هو القمامة... بسببك أنتِ وبسبب صناديق قمامتك؟ |
Şimdi Tek düşündüğüm, ormandan kim döndü. | Open Subtitles | كل ما أفكر به هو من الذي عاد من الغابة؟ |
Tek düşündüğüm sensin, Prenses. | Open Subtitles | أنتِ كل ما أفكر فيه ايتها الاميرة |
Şu an Tek düşündüğüm kendinde olmadığın. | Open Subtitles | كل ما افكر فيه هو أنك لست أنت الأن |
Tek düşündüğüm şey Silver'ın iyi vakit geçirmesi. | Open Subtitles | كل ما يهمني هو أن تقضي (سيلفر) وقتا ممتعا |
Çünkü sana baktığımda, Tek düşündüğüm bu. | Open Subtitles | الحق، عظيم. أعني، cecause عندما كنت أنظر إليك، هذا هو كل ما أفكر. |
Tek düşündüğüm kendi kanıtlamaktı herkese yetenekli olduğumu göstermekti. | Open Subtitles | كل ما كنت أفكر فيه هو تطويري لنفسي فقط وأن أجعل الناس يؤمنون بأنني موهوبة |
O zamanlar Tek düşündüğüm, dünyadaki en güzel kadın olduğundu. | Open Subtitles | ..كل ما أستطيع التفكير فيه يا إلهي، كنتِ أجمل امرأة في العالم |
Bu konuştuğum bizim evliliğimiz. Tek düşündüğüm ertelemenin bir seçenek olmadığı. | Open Subtitles | الشيء الوحيد الذي أفهمه أن التأجيل ليس خيار هذا هو وقت زواجنا |
Son geri çekiliş operasyonunu yaparken burada olmana gerek yok demiştin yatakta uzanıyordum, şimdi Tek düşündüğüm şey eve gitmek. | Open Subtitles | -نعم عندما كُلفت بعمليه صعبه و قلت أنك تكره الذهاب؟ كنت بفراشي و أدركت أن ما أريده هو العوده للوطن |