Bana şimdiye kadar yardım eden tek insansın. | Open Subtitles | إنّكِ الشخص الوحيد الذي سبق وقدم ليّ المُساعدة. |
Sen tanıdığım tek insansın, para döndürme işini gerçekten yapabilen. | Open Subtitles | انتِ الشخص الوحيد الذي اعرفه في الحقيقة يعرف ان يشقلب محتويات المقلاه |
Sen hayatımda tanıdığım iki K-Mart marketinden kovulmayı başarmış tek insansın. | Open Subtitles | فأنت الشخص الوحيد الذي أعرفه الذي منع مدى الحياة من دخول متجريْن |
Birincisi, bu dünyada Ralph'e "tatlı çocuk" diyebilecek tek insansın. | Open Subtitles | حسناً، أولاً، قد تكون أول شخص في هذا العالم ينعت رالف بالولد الوسيم |
Büyük ihtimalle bu dünyada meditasyon sırasında uyuyuyakalan tek insansın. | Open Subtitles | سوف تكونين أول شخص يغفو بعد التأمل |
Sen bunu beraber yapmayı isteyeceğim tek insansın. | Open Subtitles | انت فقط الشخص الوحيد الذي أرغب في اقامة علاقة معه |
Biliyor musun bu akşam görünüşüm üzerine yorum yapmamış tek insansın. | Open Subtitles | أتعلم أنك الشخصُ الوحيد هذه الليلة الذي لم يعلّق على شكلي |
Biliyorsun ki, güvenebileceğim tek insansın. | Open Subtitles | أتعلمين أنك الشخص الوحيد الذى أستطيع الوثوق به؟ |
Bir yunus tarafından, sincap tarafından ve vejetaryen bir kertenkele tarafından aynı yıl içinde ısırılan tek insansın. | Open Subtitles | و أنت الشخص الوحيد على ما أعلم الذي عضه دلفين و قندس و سحلية نباتية في نفس السنة |
Sen benim şu hayatta güvenebileceğim tek insansın. | Open Subtitles | أنت الشخص الوحيد في حياتي الذي أعتمد عليه |
Aslında... Bak. Uzun süredir birlikte olduğum tek insansın. | Open Subtitles | حسناً , أنتِ الشخص الوحيد الذي خرجت معه منذ فترة طويلة |
Sen güvenebileceğim tek insansın. | Open Subtitles | أنت الشخص الوحيد الذي يسعني الثقة به، اتفقنا؟ |
Beni özel hissettiren tek insansın | Open Subtitles | أنت الشخص الوحيد الذي قابلته و جعلني أشعر بأني مميزه |
Sen hayatım boyunca hayran olduğum tek insansın, bağlandığım tek erkeksin. | Open Subtitles | أنت الشخص الوحيد الذي أحترمه في حياتي ، الرجل الوحيد الذي تربطني علاقة معه |
Sen hayatım boyunca hayran olduğum tek insansın, bağlandığım tek erkeksin. | Open Subtitles | أنت الشخص الوحيد الذي أحترمه في حياتي ، الرجل الوحيد الذي تربطني علاقة معه |
Sen tanıdığım çaresizce bana kendini hatırlatmaya çalışmayan tek insansın. | Open Subtitles | وأنتِ الشخص الوحيد الذي أعرفه وحيث أنك لم تفقدى الأمل فيّ لكى أتذكّرَهم، لذلك هل أنت مشغوله الآن؟ |
Bunu bu kadar üzgün söyleyen tek insansın. | Open Subtitles | أنتى هي أول شخص يقول هذا بحُزن |
Ve sen--sen ise benim gibi olan tanıştığım tek insansın. | Open Subtitles | وأنت - أنت فقط الشخص الوحيد الذي قابلته في حياتي مثلي ، لذلك |
Çünkü böyle bir şey yapacak tanıdığım tek insansın. | Open Subtitles | لمَ تبكي وتضحك بالوقتِ نفسه؟ لأنكَ الشخصُ الوحيد الذي أعرفه |
Sen güvenebileceğim tek insansın. | Open Subtitles | انته الشخص الوحيد الذى أستطيع الأعتماد عليه |
Tanrım, Oliver, bu gezegende gerçeklerin karmaşık olduğuna inanan tek insansın. | Open Subtitles | ربّاه يا (أوليفر)، إنّك الشخص الوحيد على وجه الخليقة الذي يعتبر الحقيقة تعقيدًا. |
Çünkü sen bütün hayatım boyunca benimle konuşmak için vaktini ayıran tek insansın. | Open Subtitles | لأنك الشخص الوحيد في حياتي الذي أخذ وقتاً للحديث معي |