Sevdiğim tek kızı almana izin verdim adamım. | Open Subtitles | لقد سمحت لك بأخذ الفتاة الوحيدة التي أحببتها في حياتي يا رجل. |
Benim için bir şey ifade eden tek kızı.... kaybettim, ve asla geri kazanamayacağım. | Open Subtitles | فهمت أني خسرت الفتاة الوحيدة التي عنت لي شيئاً يوماً وأني لن أستعيدها ابداً |
Babamın gurur duyduğu tek kızı benim. | Open Subtitles | أنا الابنة الوحيدة التي يفخر بها والدي |
Margaret, tek bir oğlu olan tek bir oğlanın tek kızı. | Open Subtitles | (مارغريت) هي الابنة الوحيدة للابن الوحيد للابن الوحيد. |
O soyun son ve tek kızı... | Open Subtitles | أيتها الإبنة الوحيدة والأخيرة لهذا النسل |
Ted and Sharon Eller'ın tek kızı. | Open Subtitles | الإبنة الوحيدة لتيد و شارون إللر |
Rezil zengin. Bu onun tek kızı. | Open Subtitles | غنية جدا انها ابنته الوحيدة |
Varlıklı bir ailenin tek kızı. | Open Subtitles | هي الفتاة الوحيدة من عائلة ثريه |
Sevdiğim tek kızı reddettim ... | Open Subtitles | وتركت الفتاة الوحيدة اللتي أحببتها |
Birmingham'da on santimlik topuklularla gezen tek kızı bulmak ne kadar zor olabilir? | Open Subtitles | .."ما مدى صعوبة ايجاد الفتاة الوحيدة في "برامنجهام التي ترتدي كعباً يبلغ طوله اربعة انشاً؟ |
Portia Frampton, 47 yaşındaki Roger Frampton'un tek kızı geçmişte New Jersey'deymiş, ve Sarah Frampton kızlık soyadı Burroughs, Cheltenham'da 1994'te ölmüş. | Open Subtitles | (بورشيا فرامبتون)، الابنة الوحيدة لـ(روجر فرامبتون)، في الـ47 عاماً.. من (رينجوود) بـ(نيو جيرسي) و(سارة فرامبتون)... (نيي بوروز) الراحل عام 1994... |
Keşke, tek kızı olmadığımı biliyor olsam. | Open Subtitles | لو أني لست الإبنة الوحيدة ؟ |
Sahip olduğu tek kızı. | Open Subtitles | ابنته الوحيدة |