ويكيبيديا

    "tek kişinin" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • الوحيد الذي
        
    • الشخص الوحيد
        
    • الوحيدة التي
        
    • شخص واحد
        
    • الوحيد الذى
        
    • الوحيده التي
        
    • الوحيد القادر
        
    • الوحيدة القادرة
        
    • هو الوحيد هنا
        
    • أنك الوحيد
        
    Bu sesleri duyan tek kişinin ben olduğunu bilmek istiyorum. Open Subtitles أريد أن أعرف إذا كنتُ الوحيد الذي يسمع هذه الأصوات
    Onlara karşı cesurca direnip mücadele eden tek kişinin sen olduğunu söyledi Debbie. Open Subtitles وديبي هنا أخبرتني بأنك كنت الوحيد الذي يملك الجرأة على والقوف ضده والتصدي.
    Bu dünyada bana sırtını dönmemiş tek kişinin yüzünü görmek-- Open Subtitles الشخص الوحيد الذي لم يدير ظهره لي في هذا العالم
    - O zaman bu da doğru değil. Bunu yıkayabilecek tek kişinin LaTour olduğu doğru değil mi? Open Subtitles أليس صحيحا ان الشخص الوحيد الذى كان فى امكانه غسل الكأس, هو لاتور ؟
    Bunu bilen tek kişinin ben olması beni özel hissettiriyor. Tamam. Open Subtitles لكن كوني الوحيدة التي تعرف يجعلني أشعر أنني مميزة , حسناً
    Avcı bile olsa tek kişinin bizi koruyabileceğini hiç sanmıyorum. Open Subtitles لا أرى كيف أن شخص واحد حتى المبيدة يمكنها حمايتنا
    Enfekte olan tek kişinin Teğmen Scott olduğundan emin misin? Open Subtitles هل أنت متأكده أن ملازم سكوت الوحيد الذى إصيب بالعدوى
    Bunu anlayan tek kişinin sen olmadığını bilmelisin. Sen 3 kişiden birisin. Open Subtitles لقد تغيّر العالم، يجب أن تعلم أنّك لست الوحيد الذي اكتشف ذلك.
    Ve o öldüğünde ve bilen tek kişinin ben olduğumu fark ettiğimde, şey, o da çok iyi bir işti. Open Subtitles وحين مات وأدركت أنني بقيت الوحيد الذي يعلم كان هذا عمل جيد جداً
    Çalışmak zorunda olduğun tek kişinin o olduğunu mu düşünüyorsun? Open Subtitles ما رأيك؟ هل هو الوحيد الذي عليه أن يعمل؟
    - Beni eğitebilecek tek kişinin sen olduğunu söyledi. Open Subtitles تايلور , قال لي أنك الوحيد الذي يمكنه أن يعلمني اياه
    Sonra, hayatının geri kalanı boyunca öpeceğin tek kişinin o olduğunu anlarsın. Open Subtitles وأنت تدرك أن ذلك الشخص هو الشخص الوحيد من المفترض أن تكون تلك القبلة لبقية حياتك
    Olay yerini bilen tek kişinin her tarafı kumdur. Open Subtitles الشخص الوحيد الذي يعرف أين مسرح الجرمية كان فمه مليئاً بالرمال
    Evliliğimin iş anlaşması olduğunu mu, beni mutlu eden tek kişinin yarı yaşımdaki bir dansçı olduğunu mu? Open Subtitles بأن زواجي لم يكن سوى صفقة عمل ؟ وأن الشخص الوحيد الذي جعلني سعيداً هي راقصة بنصف عمري ؟
    Gerçekten bu karşılaşmadan cevap alan tek kişinin siz olduğunu mu düşünüyorsunuz? Open Subtitles أنتِ فعلاً تعتقدين بأنكِ الوحيدة التي ستحصل على إجابات من هذه المقابلة؟
    Aramızda engel olan tek kişinin o olduğunu söyledi. Open Subtitles وتقول أنه العقبة الوحيدة التي تحول بيننا
    Oğlumu korkularından kurtaracak tek kişinin o olduğunu hissediyorum. Open Subtitles أحس أنها الوحيدة التي ستخرج ابني من مخاوفي
    Ama ayrıca tek kişinin her şeyi değiştirebileceğini de biliyorum. Open Subtitles لكنّي أعرف أيضًا أن بوسع شخص واحد تغيير كلّ شيء.
    Şu dünyada beni seven tek kişinin o olduğunu biliyordun. Open Subtitles وعرفت أنها الأنسانة الوحيده التي تحبني
    Boston'dan bir kalp cerrahı, Kongre Üyesine oğlunu kurtaracak tek kişinin Yüzbaşı John McIntyre olduğunu söylemiş. Open Subtitles على ما يبدو فان جرّاح قلبٍ مهمٍّ في بوسطن اخبر عضو الكونغرس ان الوحيد القادر على معالجة ابنه هو النقيب جون ماكنتاير
    Sorun büyüyü yapabilecek tek kişinin o olması. Open Subtitles المشكلة هي أنها الوحيدة القادرة على إلقاء التعويذة
    Bu civarda yaptığını bilen tek kişinin o olduğunu düşünmeye başlıyorum. Open Subtitles أتعلم, بدأت أعتقد انه هو الوحيد هنا

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد