tek oğlunu neredeyse kaybeden bir adamın davranışını nasıl yargılayabilirsin? | Open Subtitles | كيف تحكم على سلوك رجل كاد يفقد ابنه الوحيد ؟ |
Kral, Kraliçe'nin ölümüyle çok kederlenmiş gibi görünüyor ancak verdiği emre göre, en kıymetlisini, tek oğlunu korumak için, hiçbir gayret esirgenmeyecek. | Open Subtitles | الملك نفسه يبدو حزينا جدا بسبب وفاتها ولكنه اصدر أمرا بعدم ادخار أي جهد لحماية هذه الجوهرة الثمينة ابنه الوحيد |
Onun hayatını kurtardım, vasisi olduğu kızı iyileştirdim ve sahip olduğu tek oğlunu korudum. | Open Subtitles | لقد أنقذ حياته ، ولقد عالجت الوصي عليها ولقدقمت بحماية ابنه الوحيد |
Senin tek oğlunu öldüren sarhoş sürücüden intikam almak istedin. | Open Subtitles | الانتقام من السائق المخمور الذي قتل ابنك الوحيد |
Boşanmadan sonra tek oğlunu bir kere bile ziyaret etmedin ama yinede bu aşk yeterince değerli ki onu asla kaybetmeyeceksin. | Open Subtitles | لم يسبق لك أبداً بأن زرت ابنك الوحيد بعد الطلاق. وحتى الان ذلك الحب ثمين بما فية الكفاية بحيث انك لن تخسره |
Kral için ne felâket tek oğlunu ve vârisini kaybetmek. | Open Subtitles | يالها من مأساة للملك ليفقد ولده الوحيد ووريثه |
Belki bizi yüce Tanrı yarattı ve tek oğlunu günahlarımız için ölüme yolladı ya da hepimiz birer maymunduk ve birbirimizin ağzına pisleyip dururken bir gün kendimize gelip dedik ki: | Open Subtitles | ربما خلقنا من قبل الله كلي المعرفة الذي أنزل ابنه الوحيد للموت بالنسبة لنا، و أو ربما كنا الناس قرد الذين جلسوا حول |
Tanrı tek oğlunu bir intihar görevi için buraya gönderdi, fakat biz yine de seviyoruz onu, çünkü bize ağaç falan yapıyor. | Open Subtitles | الرب ارسل ابنه الوحيد قي مهمة إنتحارية، لكننا نحبه بأيّ حال لأن خلق الأشجار. |
Tanrı tek oğlunu bir intihar görevi için buraya gönderdi, fakat biz yine de seviyoruz onu, çünkü bize ağaç falan yapıyor. | Open Subtitles | الرب ارسل ابنه الوحيد قي مهمة إنتحارية، لكننا نحبه بأيّ حال لأن خلق الأشجار. |
tek oğlunu Dikişçi'ye kurban verdi. | Open Subtitles | فقد ابنه الوحيد على يد الخياطة |
Onun tek oğlunu öldürdü. | Open Subtitles | لقد قتل ابنه الوحيد |
tek oğlunu seviyor musun? | Open Subtitles | تحب ابنك الوحيد |
tek oğlunu öldürdüm. | Open Subtitles | لقد قتلت ابنك الوحيد |
"Ve Tanrı İbrahim'e dedi ki çok sevdiğin oğlunu, tek oğlunu, İshak'ı al ve kurban et. | Open Subtitles | وقال الرب لـ(إبراهيم): " خذ ابنك.. الوحيد الذي تُحب، (إسحاق) وضحي به" |
Kral için ne felâket tek oğlunu ve vârisini kaybetmek. | Open Subtitles | يالها من مأساة للملك ليفقد ولده الوحيد ووريثه |
Babam ona yardım için kılını kıpırdatmazdı ama tek oğlunu kurtarmak için her şeyi yapardı. | Open Subtitles | لم يكن أبي ليحرك إصبعاً لمساعدتها لكني عرفت أنه قد يفعل أي شئ لإنقاذ ولده الوحيد |