ويكيبيديا

    "tek odalı bir" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • غرفة واحدة
        
    • من غرفه واحده
        
    • بغرفة نوم واحدة
        
    • حجرة واحدة
        
    Ben üstünde bir bowling salonu olan tek odalı bir yerde yaşıyorum... ve altında da başka bir bowling salonu olan. Open Subtitles أقيم في غرفة واحدة فوق صالة بولنغ، وتحت صالة بولنغ أخرى.
    Malikane yerine tek odalı bir daire, yarı Kızılderili yerine yarı Yahudi. Open Subtitles شقة ذات غرفة واحدة بدلاً من قصر ونصف يهودي بدلاً من نصف هندي
    Aksi taktirde tek odalı bir eve taşınmak zorunda kalacağım. Open Subtitles إما ذلك أو أنتقل إلى غرفة واحدة أو إستوديو
    Ailem, hepimiz tek odalı bir evde yaşıyorduk. Open Subtitles مجموع عائلتي سبعه نعيش في شقه مكونه من غرفه واحده
    Bay Solloway şehirden takriben 60 mil uzakta tek odalı bir kulübede yaşamayı seçmiştir. Open Subtitles وأولادها الاربعه من ذلك الحين سيد سولواي اختار أن يعيش في كوخ من غرفه واحده يبعد 60 ميلاً عن داخل المدينه
    Baştan çıkarılmaktan korktuğu için tüm sırayı kendine istiyor, tek odalı bir ev için para istiyor. Open Subtitles لديقة قائمة بمطالب جديدة إنه خائف من أن يشعر بالإغراء لذا يريد الطيران في ممر وحيداً يريد مال لشقة بغرفة نوم واحدة
    Ben tek odalı bir dairede yaşıyorum. Open Subtitles أعيش في شقة بغرفة نوم واحدة
    Queens'te tek odalı bir ev benim hayat felsefem değil. Open Subtitles حجرة واحدة في كوينز ليست أحلامي في الحياة
    Eşim maaşımın yarısını alırken tek odalı bir dairede yaşayacak değilim! Open Subtitles أنا لن أقم بالعيش في شقّة ذات حجرة واحدة بينما زوجتي المطلقة تستحوز على نصف راتبي
    Evimin kredisini ödeyemeyeceğim için belki de tek odalı bir yere taşınmam gerekecek Open Subtitles هل سأشعر بالإرتياح لأني لن أستطيع سداد رهن منزلي ثم ننتقل إلى شقة لعينة ذات غرفة واحدة
    Her kadını bir yıl alıkoydu. tek odalı bir dairede bunu yapamaz. Open Subtitles لقد أبقيا كل امرأة عاماً بأكمله لا يمكن أن يكون ذلك في شقة من غرفة واحدة
    Küçük, tek odalı bir apartman dairesinde yaşamaktadır yakışıklı biri değildir hiç arkadaşı yoktur bir fabrikada çalışıyordur böyle kanalizasyon atıklarının yok edildiği sonra kovulur o boktan fabrikada bile çalışamıyordur artık beş parasız kalır dolaşmaya çıkar, yağmur yağar sürekli başına boktan şeyler gelir. Open Subtitles مثل ، انه يعيش في شقة صغيرة بها غرفة واحدة ليس جميل المظهر ليس لديه اصدقاء ويعيش
    Eğer sağlığını yitireceksen ben yine tek odalı bir evde yaşamaya razıyım. Open Subtitles ولكن إذا كان ذلك يعني فقدان صحتك... سأعود عاجلا إلى المعيشة في غرفة واحدة مرة أخرى.
    Benimle kalamaz. tek odalı bir yerde yaşıyorum. Open Subtitles -لا يمكنه العيش معي، لدي غرفة واحدة .
    tek odalı bir kasa. Open Subtitles في قبو من حجرة واحدة

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد