ويكيبيديا

    "tek yolunun" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • الطريقة الوحيدة
        
    • الوسيلة الوحيدة
        
    • الطريقه الوحيده
        
    • الطريق الوحيد
        
    • السبيل الوحيد
        
    • الوحيدة التي
        
    • هي الطريقة الوحيد
        
    • الطريقة الوحيده
        
    • السبيل الوحيدة
        
    • شيء واحد فقط يبقيك على قيد
        
    Bana doğru cevapları almanın tek yolunun doğru sorular sormak olduğunu öğrettiler. TED علّموني أن الطريقة الوحيدة للحصول على الأجوبة الصحيحة هي طرح الأسئلة الصحيحة.
    Yani annenden kaçmanin tek yolunun ölüm oldugunu mu düsünüyorsun? Open Subtitles إذن تعتقدين أن الموت هو الطريقة الوحيدة للهروب من والدتك؟
    Çünkü dışarı çıkmanın tek yolunun güçlerimi almana izin vermek olduğuna inanmamı istediniz. Open Subtitles لأنـّكِ وددتِ أنّ تقنعينى أنّ الطريقة الوحيدة لأخراجي ، هي بأخذ كل قواي.
    - O sırada, şehri kurtarmanın tek yolunun bu olduğunu düşünmüştük. Open Subtitles فى هذا الوقت ، كنا نعتقد أنها الوسيلة الوحيدة لإنقاذ المدينة
    Aslında öyle bir şey yapmadılar. Sadece seninle çıkabilmemin tek yolunun bu olduğunu düşündüler. Open Subtitles لم يفعلوا لقد شعروا انها الطريقه الوحيده لأفوز بمواعدتك
    Hastanıza yardım etmenin tek yolunun bu olduğunu düşünüyorsa yapar. Open Subtitles ان كان يظن ان تلك هي الطريقة الوحيدة لمساعدة مريضكم
    Onlardan kurtulmanın tek yolunun hızlıca öldürmek olduğunu zor yoldan öğrendik. Open Subtitles تعلمنا بالطريقة القاسية أن الطريقة الوحيدة للتعامل معهم كانت قتلهم بسرعة
    Öyle eski bir zemini onarmanın tek yolunun söküp tekrar yapmak olduğunu söyledi. Open Subtitles قال الطريقة الوحيدة لإصلاح أرضية متهالكة كهذه هي نزع ألواح الأرضية واستبدالها كلها
    O da, yaratıcılığı geliştirmenin tek yolunun çok erken yaşlardan itibaren çocuklara olaylara farklı açılardan bakmayı öğretmekten geçtiğidir. TED ألا وهو.. أن الطريقة الوحيدة لتعليم الإبداع هو تعليم الأطفال وجهات النظر في المرحلة المبكرة.
    Ama adalet sistemini değiştirmenin ya da başkalarının adaleti bulmasına yardımcı olmanın tek yolunun mağduru oynamamak olduğunu biliyordu. TED لكنه كان يعلم أن الطريقة الوحيدة لتغيير النظام القضائي أو مساعدة الآخرين للحصول على العدالة هي ألا يلعب دور الضحية.
    Majestleri Bakan Shim Won'u kurtarmanın tek yolunun bu olduğunu söyledi. Open Subtitles جلالتةُ قال إن هذه الطريقة الوحيدة لحماية السيد شيم وون
    Kendimi aklamamın tek yolunun o casusların foyasını ortaya çıkarmak olduğunu anlamıyor musun? Open Subtitles الطريقة الوحيدة التي أنقذ بها نفسي هوكشفهؤلاءالجواسيس.
    Onu durdurmamızın tek yolunun nükleer füze olduğunu biliyorlar. Open Subtitles عرفو أن الطريقة الوحيدة لدينا ضربة بالقنبلة النووية
    Boşandığımızdan beri, dikkatimi çekmenin tek yolunun sorun çıkarmak olduğunu sanıyor. Open Subtitles أعني منذ طلاقنا يظن أن الطريقة الوحيدة لجذب إنتباهي هي بإثارة الجلبة
    İnsanlara, insanlara Noel'i geçirmenin tek yolunun sizin taze, hafif biranızı içmek olduğunu söylemeyi öneriyorum. Open Subtitles أنا أقترح أن الطريقة الوحيدة لقضاء العطلات هى لشراء شرابك الخالى من الدهون و كحولى فى زجاجة
    Clem insanların onu sevmesinin tek yolunun onlarla yatması olduğunu sanıyor. Open Subtitles الطريقة الوحيدة التي تعتقد كلمنتين أنها تجذب بها الناس إليها
    Böbreğini ona vermenin tek yolunun, bu olduğunu söyledi. Open Subtitles حسناً، لقد قال أن هذه هي الطريقة الوحيدة لتعطيها له.
    Ve bu çatışmayı sonlandırmanın tek yolunun saltanatına son vermek olduğunu biliyordu. Open Subtitles و أدرك أن الوسيلة الوحيدة لتسوية الصراع هي وضع نهاية لحكم الامبراطور
    Sana yakın olmanın tek yolunun eşcinsel olmak olduğunu anladığımdan beri. Open Subtitles منذ أن لاحظت أن الطريق الوحيد للتقرب منك هو أن أكون شاذاً
    Aileleri kurtarmanın tek yolunun bu olduğuna inanarak insanlara ihanet ettim! Open Subtitles قمت بخيانة اشخاص معتقد ان هذا هو السبيل الوحيد لإنقاذ العائلات
    Bu işi bitirmenin tek yolunun bu olduğunu söyledi. Open Subtitles لقد قالت بأنّ هذه هي الطريقة الوحيد لإنهاء هذا.
    Biliyorum sizler benim hakkımda konşup duruyorsunuz ve çenenizi kapatmanın tek yolunun temize çıkmak olduğunu biliyorum. Open Subtitles أعرف أنكن تتحدثن عني و أعتقد أن الطريقة الوحيده لإغلاق أفواهكم هي الإعتراف
    Bir şekilde bunun olmasının tek yolunun bu olduğunu biliyordum. Open Subtitles بشكل ما عرفت ان هذه كانت السبيل الوحيدة لحدوثة
    Bu beladan kurtulmanın tek yolunun bürokrasiden geçtiğini bilmeliydim. Open Subtitles يجب أن تعرفي بأنه هناك شيء واحد فقط يبقيك على قيد الحياة في العمل هي البيروقراطية

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد