Söyledim ya, telefon ettiğimde program şefi durumu anlayışla karşıladı. | Open Subtitles | أخبرتكِ، مديرة البرنامج كانت متفهمة للغاية عندما اتصلت بها. |
telefon ettiğimde, yola çıkmak için hazırlık yapıyordunuz. | Open Subtitles | عندما اتصلت بكم كنتم تستعدوا للرحيل معا |
O gece Pune'den telefon ettiğimde, telefonu açan kişi... ..ondan başkası değildi. | Open Subtitles | عندما اتصلت من بونا في تلك الليلة المشؤومة لم يكن غيره في البيت وهو الرجل الذي رد على مكالمتي هذا هو ما أحاول أن أقوله لك , يا سيدي |
Size telefon ettiğimde Bayan Joilet, Anna Stravinska adlı dansçının 3 Aralıktaki gösteriden sonra gittiğini, ve bir daha da görmediğinizi söylediniz. | Open Subtitles | "عندما اتصلت بكِ يا سيدة "جولييت "قلتِ أن تلك الراقصة "آنـا سترافينسكا رحلت بعد العرض في الثالث من ديسمبر |