Öyleyse bu kadar zamandır koloninizi temizlemek için neden önlemler almadınız? | Open Subtitles | إذن ، لم طوال هذا الوقت لم تتخذوا إجراءات لتنظيف مستعمرتكم؟ |
Cesedi temizlemek için aynı antiseptiği kullanıyor ki buradan onun izini süremiyoruz. | Open Subtitles | لقد إستخدم نفس المطهر لتنظيف الجثة، و الذي لن نستطيع تعقبه إليه. |
Chicago bu uygulamayı henüz uygulamaya koydu, sakinlerinin kar yağdığında kaldırımları temizlemek için kayıt olmaları için. | TED | وشيكاغو استخدمته لجعل الناس للتسجيل لتنظيف الممرات حين تثلج. |
Bazen onları mayın tarlalarını temizlemek için bile kullanıyorlar. | Open Subtitles | وهم يستخدمونهم في بعض الاحيان لتطهير حقول الألغام |
Etrafı temizlemek için 2 dakika yeter. | Open Subtitles | نعم ، سنحتاج الى حوالي دقيقتين لمسح المنطقة |
Olsa pisliği temizlemek için beni eve getirdiğin için teşekkürler. | Open Subtitles | مع ذلك شكراً لأنك أحضرتني . إلى المنزل لأنظف الفوضى |
Bayan Paradine'in sizi odayı temizlemek için gönderdiğini söylemiştiniz. - Evet, efendim. | Open Subtitles | لقد شهدت ان السيدة بارادين ارسلتك لتنظيف الغرفة |
Bulduklarını temizlemek için siyanür ısmarladı. Yeter ama! | Open Subtitles | و 24 سنتا هو بحاجة الى ساينيد لتنظيف التبر |
Ağzımı temizlemek için bir yudum su içtim böylece çorbanın tadını daha iyi alabileceğim. | Open Subtitles | انا اريد سوى رشفة من الماء لتنظيف فمي حتى أتمكن من تذوق الحساء الخاص بك على نحو أفضل. |
Tatlım, hayvanları temizlemek için 650 km yol gitmemiz gerekmez. | Open Subtitles | عزيزتي، ليس علينا أن نقطع 400 ميل لتنظيف الحيوانات. يمكنك أن تظلّي هنا وتغسّلي الكلب. |
Kişisel bokunu temizlemek için 48 saatin var. | Open Subtitles | لديك ثمانيةٌ وأربعون ساعة لتنظيف آثارك الشّخصيّة |
Burayı temizlemek için çok fazla havai fişek gerekecek. | Open Subtitles | سيتطلب الأمر الكثير من المفجرات لتنظيف هذا المكان |
Şunu temizlemek için bir şey getireyim. | Open Subtitles | ثانية واحدة يا حبيبتي، أنا سأذهب لإحضار شيئاً ما لتنظيف ذلك الأمر أنا سأعود |
Çokca kahve. Bazen sistemi temizlemek için gereken şey devrimdir. | Open Subtitles | أحيانا تكن الثورة هي ما تحتاجه بالضبط لتطهير النظام. |
Suyun altını delmek yerine... Suyu temizlemek için kullanılabilir. | Open Subtitles | استخدام آلات التنقيب لتطهير الماء من الممكن تنظيف الماء |
Eğer sana sabıkanı temizlemek için bir yol bildiğimi söyleseydim? | Open Subtitles | ماذا لو قلت لك أنه لدي طريقة لمسح سجلك وجعله نظيفاً ؟ |
Bu buzdolabını çekmek ve temizlemek için ölüyordum. | Open Subtitles | لأنني كنت أستميت لأحرك الثلاجة لأنظف وراءها |
Biliyordum! temizlemek için onun küreğini kullandığıma sevindim şimdi. | Open Subtitles | عرفت ذلك، أنا مسرور فحسب لأنني إستعملت مجرفته للتنظيف |
Adınızı temizlemek için yalan makinesine bağlanmışsınız çok mu? | Open Subtitles | سيتطلّب الأمر أكثر من اختبار كشف كذب واحد لتبرئة اسمك |
Evet, ama kendi başına gidecek. Sanırım kafasını temizlemek için zamana ihtiyacı var. | Open Subtitles | نعم ، لكنه يقود سيارته بمفرده أعتقد أنه يريد بعض الوقت لتصفية ذهنه |
Yığını temizlemek için ekstra vardiya görevlendir adamlara ödeme yapmak için makbuz bas. | Open Subtitles | ضع نوبة عمل إضافية لإخلاء الأنقاض وأطبع مزيداً من سندات الأسهم لتدفع للرجال |
Bisikletimi temizlemek için bile böyle bir bezi kullanmam. | TED | لم اكن لاستخدم هذا القماش في تنظيف دراجتي. |
Resmi yönergelerde bunun tabakları temizlemek için gerekli olduğu yazıyor. | Open Subtitles | تعليمات الحكومة تقول بأنه من أجل تنظيف الصحون |
- İşteydim. Geceleyin boya temizlemek için dışarı çıkmak ne ilginç bir öykü. | Open Subtitles | تسللت خارج المنزل فى منتصف الليل لتنظف رسوماتك ، هذه قصة مدهشة |
Peki, uzaylılar atmosferimizi temizlemek için neden bu kadar hevesli olsunlar ki? | Open Subtitles | إذا، لماذا سيحرص الفضائيون على تنظيف غلافكم الجوي ؟ |
Çöpün içini temizlemek için birilerini bulabilir misin? | Open Subtitles | هل بإستطاعتك إيجاد شخص ما لينظف القمامة ؟ |
Çalışmalarını zor görmedim Çünkü garajı temizlemek için ona 50 dolar verdim. | Open Subtitles | لم أرها تعمل بجد منذ أن أعطيتها 50 دولاراً لكي تنظف المرأب |
Ben de gömleğimden tuzu temizlemek için eğildim ve bam! | Open Subtitles | حسناً لذا أنحني كي أنظف الملح عن قميصي |