Fakat Temsil ettiğim taraf sizin bu kadar zor bir görevi tamamlayamayacağınızdan endişe duyuyorlar. | Open Subtitles | لكن يوجد قلق من ناحية الذين أمثلهم بشأن قدرتك على تنفيذ هذه المهمة الصعبة |
Temsil ettiğim yatırımcılarınız bu konuda çok endişeliler. | Open Subtitles | المستثمرون الذين أمثلهم مهتمون جدا بالأمر |
Onlar Temsil ettiğim insanlar. Bunu, onların adına yaptım. | Open Subtitles | هؤلاء هم الناس الذين أمثلهم وقد قمت بهذا بالنيابة عنهم |
İki ebeveyni Temsil ettiğim için iki oy hakkım var. | Open Subtitles | مرجن اهدأ لدى صوتين لأنّنى أمثّل الوالدين هنا |
Şehri Temsil ettiğim için meclislerin bana şükranlarını sunması gerekiyor ve benim de onlar için parti düzenlemem. | Open Subtitles | وطالما أمثّل المدينة، فإن المعاشر ستقدّم لي القرابين وسأقيم لهم حفلًا. |
Kendilerini Temsil ettiğim insanlar orada ne halt ettiğimizi bilmezler. | Open Subtitles | الجماعات التي أمثلها لا يعرفون ماذا نفعل هناك. |
Temsil ettiğim şirket, konu iş olsun insan olsun nereye yatırım yapacağımız konusunda çok seçici. | Open Subtitles | التكتل الذي أمثله خاص جدا مع من نستثمر في مجال الأعمال التجارية والناس |
Eğer bu sorulardan biri Vali Florrick'i Temsil ettiğim zamana dokunursa, ...o zaman avukat-müvekkil gizliliğiyle bağlı olduğumu hatırlatırım. | Open Subtitles | إن كان أي سؤال منها يتصل بالحاكم فلوريك في الوقت الذي مثلته فيه |
Eğer ben bir liman kentinin temsilcisi olsaydım Temsil ettiğim kişilere ekmek kapılarını kapatmak için oy kullandığımı nasıl anlatırdım onlara? | Open Subtitles | كيف أخبر أولئك الذين أمثلهم بأني أصوت لإنهاء مصدر رزقهم؟ |
Temsil ettiğim insanların çoğunluğu bu şekilde hissediyor bence diğer temsilciler de bu şekilde hissediyordur. | Open Subtitles | الغالبية العظمى من الناس الذين أمثلهم يشعرون بهذه الطريقة وأعتقد أنّ الشيء نفسه ينطبق على بقيّة الممثّلين |
Temsil ettiğim bazı insanlara ait bir şeyler şu anda sendeymiş ve geri almak istiyorlar. | Open Subtitles | عندك شيء يخص الناس الذين أمثلهم ويريدون استرجاعه |
Konumuza dönelim Temsil ettiğim insanlar mallarının geri dönüşü için sana cömert bir tazminat önermeye hazırlar. | Open Subtitles | فيما يخص موضوعنا أولئك الذين أمثلهم مستعدون لمنحك صفقة تعويضية سخية |
Temsil ettiğim koleksiyoncular kesin bir kanıt istiyorlar. | Open Subtitles | المحصلين الذين أمثلهم يريدون دليل قاطع |
Temsil ettiğim kişiler... | Open Subtitles | الأشخاص الذين أمثلهم |
- Temsil ettiğim müvekkillerimi kovalayacak. | Open Subtitles | -وسيطارد العملاء الذين أمثلهم -صحيح |
Pek çok ilaç şirket gibi, Temsil ettiğim firma da insan geninin haritasını çıkarma çalışmalarınızı yakından izledi. | Open Subtitles | مثل الكثير companles الصيدلي، الشركة أمثّل راقب عملك. تخطيط المورّث الإنساني. |
Kimi Temsil ettiğim. | Open Subtitles | أنا لست من أنا. بل من أمثّل. |
Temsil ettiğim firma Yosemite dağlarına yağlarını dökemeyecek. | Open Subtitles | الشركة التي أمثلها لا تستطيع Yosemite اخراح النفط في |
Temsil ettiğim çıkarlar, kaliteli altın avcılığı ve... çalışanların diğer hırsızlıklarını halletmeyi yıllar içinde öğrendi. | Open Subtitles | المصالح التي أمثلها تعلمت كيفية التعامل بفعالية عبر السنين... مع اختلاس الذهب وأشكال أخرى من السرقة على يد العمال |
Bu portre sadece benim değil Temsil ettiğim makamın da portresidir. | Open Subtitles | فهي ليست لوحة شخصية لي بل للمنصب الذي أمثله |
Temsil ettiğim adam yeni bir tedarikçi arıyor ama sadece en kaliteli ürünü arıyor, yani... | Open Subtitles | حسناً، الرجل الذي أمثله يريد مموناً جديداً ولكنه يسعى فحسب لمنتج، لذا... |
Eğer bu sorulardan biri Vali Florrick'i Temsil ettiğim zamana dokunursa... | Open Subtitles | إن كانت أسئلتك تتعلق بالحاكم فلوريك خلال الفترة التي مثلته فيها... |