ويكيبيديا

    "temsil ettiğini" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • يمثل
        
    • تمثّل
        
    • ترمز معنى
        
    • تمثّله
        
    • تمثل
        
    • يُمثّل
        
    • يمثلُ
        
    • إلى مايرمز إليه
        
    • أنّكِ تمثّلين
        
    Dokuzunca sembolün bilinmeyen bir uzaklık denklemini temsil ettiğini varsayıyorum. Open Subtitles افترض ان الرمز التاسع يمثل المعامل س في معادلة المسافة
    Yani burada beyazın düşük rakımı, mavinin de yüksek rakımı temsil ettiğini görebiliyoruz. TED فهنا نرى الأبيض يمثل الارتفاعات المنخفضة، والأزرق يمثل الأرتفاعات الأكثر علوا.
    Sicimlerin zamanın akışını temsil ettiğini sarmalanıp düğümlendiklerini kopup tekrar birleştiklerini ve buna zaman denildiğini... Open Subtitles .الحبال تمثّل تدفّق الوقت في الحدِّ ذاته .تلتفُّ، تتشابك، تُحلّ، وترتبطُ بعضها البعض مجدّداً .ذلك هو الوقت
    Charlie Amca'm E'nin, kötülüğü temsil ettiğini söyledi. Open Subtitles العم تشارلي قال أن ا" ترمز معنى الشر
    - Seni yenmek için hiç şansım olmayabilir ama dünyanın senin neyi temsil ettiğini ve aslında ne olduğunu öğrenmesini sağlayabilirim. Open Subtitles ربما لا أملك أدنى فرصة للإنتصار عليك لكني بالتأكيد أستطيع أن أجعل العالم يعرف ما تمثّله
    Şimdi, bazıları dört takımın dört mevsimi temsil ettiğini söylerler. TED الآن، يقول البعض أن المجموعات الأربعة تمثل الفصول الأربعة.
    Fillmore oto yedek parçayı kimin temsil ettiğini herkes biliyor. Open Subtitles الجميع يعلم من يُمثّل شركة "فيلمور أوتو بارتس"
    Örneğin, diz boylarında bir tunik ve çıplak ayakların rahipleri temsil ettiğini düşünüyoruz. TED مثلاً، نحن نعتقد أنه بارتداء ملابس فضفاضة لحد الركبة وأقدام مفتوحة عارية، كان يمثلُ هذا كاهنًا.
    Kimsenin içerideki malları temsil ettiğini düşünmesini istemem. Open Subtitles لا أريد أن يظنّ أحد أنّكِ تمثّلين البضاعة الموجودة في الداخل.
    Bu kongre dünyaya, Hindistan'ı temsil ettiğini söylüyor. Open Subtitles هذا الكونجرس يخبر العالم .أنه يمثل الهند.
    Bu avukat, Ragno, New York'ta bir sanat galerisinin.. sahibini temsil ettiğini.. Open Subtitles يمثل مالك معرض فني في نيويورك ويريد أن يرى أعمالي
    Topuğun siz kadınların bastırdığınız erkeklik duygularını temsil ettiğini biliyor muydunuz? Open Subtitles هل تعرف بأنّ الكعب يمثل العناصر القضيبية من قِبل النساء الّتي تُخضعها.
    Onun hep aşağı ırktan, ezilmiş, itaatkâr birini temsil ettiğini düşünmüşümdür. Open Subtitles بل تميل إلى السمرة أعتقد دوماً أنه نوعاً ما يمثل شخص مكبوت
    Ama kâşifin aynı zamanda doğal dünya ile en azından hâlâ bağlantılı olan birini temsil ettiğini düşünüyorum. Open Subtitles ولكن أعتقد أن المستكشف يمثل أيضاً شخصاً لا يزال متصلاً بالعالم الطبيعي
    BM'nin cezayir sorununu tartışmaya açmasına engel olamayan sömürgeciler FLN'in sadece bir azınlığı temsil ettiğini ispatlamaya çalışacaklar. Open Subtitles فشلت السلطات الإستعمارية في منع مناقشة الأمم المتحدة على القضية الجزائرية سيحاولون التظاهر بأن جبهة التحرير تمثّل مجرد أقلية
    Dıştaki işaretlerin iki kızını temsil ettiğini söyledi. Open Subtitles قالت الخارجيين تمثّل العلامات بناتها.
    Charlie Amca'm E'nin, kötülüğü temsil ettiğini söyledi. Open Subtitles العم تشارلي قال أن ا" ترمز معنى الشر
    Onu temsil ettiğini düşünüyoruz. Open Subtitles نعلم أنها تمثّله
    Bu çok da ilginç bir şey ama yine de bunun bir çeşit düşüşü temsil ettiğini düşünmesi kolay. TED و إنه لشيء مثير للإهتمام، ولكن من السهل الظن أن الرسائل النصية تمثل نوعاً من التدهور

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد