Evet, güneyimizden bir başka kış fırtınası daha geçerken Kroner Tepeleri bölgesinde hâlâ yağmur yok. | Open Subtitles | حسنا، ما زال لا مطر على مرأى البصر لمنطقة تلال كرونير تعبر عاصفة شتائية أخرى لحد الآن جنوبنا. |
Biz şu an burada otururken, Hollywood Tepeleri alevler içinde. | Open Subtitles | أعني تلال "هوليود" يحيط بها اللهيب بينما نجلس هنا الآن |
Lakewood'a veya Shaker Tepeleri'ne yerleşmenin hayalini kuruyorum. | Open Subtitles | أتعلمين, أحلم بالعودة الى لايك وود أو ربما حتى مرتفعات شايكر |
Arka bahçenin dışarı bakan bir fotoğrafı sadece. Tepeleri görebilirsiniz. | Open Subtitles | وكانت كلها صوراً للحديقه الخلفيه تطلُ علي التلال من بعيد |
Yamaç Tepeleri, yuva yapmış on binlerce penguenin dışkısıyla kısa sürede pembeyle bezenir. | Open Subtitles | قمم المنحدرات ، تُصبغ سريعاً باللون الزهري بواسطة فضلات عشرات المئات من البطاريق المعششة. |
Burda, bir, bir ölü çocuk var sanki, tamamen çürümüş! Clayton Tepeleri alışveriş merkezinin arkasındaki arazide. | Open Subtitles | هناك ولد ميت هنا إنه موجود في حقل خلف مركز كلايتون هيلز للتسوق |
Batıdan esen güçlü rüzgârlar kumları bu tepelerin daha üst kısımlarına taşır ve binlerce yıl boyunca dev kum Tepeleri oluşturur... | Open Subtitles | الرياح القوية تحرك الرمل الي كثبان رمليه عالية. كثبان هائلة تتكون. |
Bu diyarın Tepeleri ve vadileri boyunca uzanan herşey. | Open Subtitles | كل ما يمتد أمامك من تلال و وديان |
Beni aradı. Onu Hollywood Tepeleri'ne götürdüm. | Open Subtitles | لقد طلبت مني أن أحملها الى تلال هوليوود |
Güneş, Guilin'deki karst Tepeleri üzerine doğuyor. | Open Subtitles | الفجر يحين على تلال الكارست في جيولين |
İrlanda Tepeleri mi bu? | Open Subtitles | -أهذه تلال اريلاند؟ -لا، إنها قمامة فى أكرون |
Buradan da Arnavut Tepeleri'nden gelen kristal gibi kaynak suyu akardı. | Open Subtitles | وتدفقت هنا مياه الربيع الكريستالية من تلال الألبان... |
Washington Tepeleri'nde ya da yakınlarında Fendi ilanı ve çakıllı yol bulmamız gerekiyor. | Open Subtitles | إذاً تقع لوحة إعلان "فندي" و الطريق الحصوي عند أو قرب مرتفعات واشنطن |
Potomac Tepeleri'nde ölü bir denizci var. | Open Subtitles | لدينا جندي بحرية مقتول في مرتفعات بوتوماك |
Bu dünyadaki en eski objelerden biri, Golan Tepeleri'nde 233.000 sene önce bulundu ve şu an Kudüs'teki İsrail Müzesi'nde duruyor. | TED | وهو أحد أقدم المجسمات في العالم، عثر عليه في مرتفعات الجولان قبل حوالي 233,000 عام، موجود حالياً في متحف إسرائيل في القدس. |
Bu Tepeleri daha da kana bularsak, elimize ne geçer? | Open Subtitles | ما كسبناه من إغراق هذه التلال بمزيد من الدم ؟ |
Gün doğumu kemerin alt tarafını turuncuyla aydınlatır ve sonra arkada Tepeleri, bulutları ve uçurumları görürsünüz. | TED | تضيء آشعة الشمس قعر هذا القوس البرتقالي، وخلفه سترى التلال والغيوم والمنحدرات الصخرية. |
Belki Tepeleri geçmek için kolay bir yol vardır. | Open Subtitles | ربما يكون هناك طريقاً سهلاً فيما وراء تلك التلال |
Ağaçların tepesinde dolanıyordum, dudaklarım güzel bir şahsiyete bitişik, bir asır kadar uzun. Ağaçların çiçeklerle dolu Tepeleri altımızda çoğalıyordu ve biz de bulutların hafifliğiyle onların tepesine uzandık. | Open Subtitles | وشفتاي مفعمتان بالمجاز كما انني طفوت على قمم الاشجار بخفة الغيوم |
Tek fark Hollywood Tepeleri yerine askeriye lojmanlarını seçmiş olması. | Open Subtitles | عدا أنها بدلاً من هوليوود هيلز إن كل هذه المنازل عسكرية |
Burada hiçbir yer işareti yok ve Salif'in çocukken bildiği kum Tepeleri çoktan başka bir yere uçuruldu ve yerleştirildi. | Open Subtitles | لا توجد أي معالم هنا , و كثبان الرمال التي عرفها صلف كصبي قد تغيرت و تبدلت منذ زمن |
Skyline Tepeleri bölgesi. | Open Subtitles | مصيف تلالِ أفقِ. |
Ovanın başladığı yerden sola döneceksiniz, ...devamındaki 30 km'lik Tepeleri aşacaksınız ve son olarak Amerikan Bayrağı'na ulaşacaksınız. | Open Subtitles | هناك ستتجهون شمالاَ عبر السهلِ إعبرْ مباشرة إلى التلالِ التاليةِ.. 19 ميل إضافية |
Şu an, kum Tepeleri çöllerimizin sadece beşte birini kaplıyor. | TED | تغطي الكثبان الرملية حاليًا حوالي خمس صحرائنا |