Ve onların sayesinde, teröristin bombasının aldığı tek can kendi canı oldu. | Open Subtitles | شكراً لهم، الحياة الوحيدة أَخذتْ بقنبلةِ الإرهابي كَانتْ ملكَه. ضَربتَني. |
İstihbarat servisimizin dediğine göre... onunla olan eski ilişkinizden dolayı... size saldıran teröristin kaçmasına göz yummuşsunuz. | Open Subtitles | مكتب الاستخبارات أفادنا بأنك بتعمد تركت الإرهابي الذي هاجمك بسبب علاقتك القديمة معه |
Gemilerin patladığını ve çılgın bir teröristin etrafta dolandığını biliyorum. | Open Subtitles | إسمع. أعرف، مع إنفجار السفن و وجود إرهابي مجنون طليق، |
Hani 50 İranlı teröristin biftek lokantalarını ele geçirmesi gibi mi? | Open Subtitles | مثل حكاية الخمسين إرهابي إيراني سيطر على سيزلير بيوت ستيك؟ |
İki teröristin kaçmayı başardığı bilgisini edindik. | Open Subtitles | ندرك أن اثنين من الإرهابيين . تملصا من الأسر |
.. teröristin üzerine atladı ve onu dövdü. | Open Subtitles | وقفز على أحد الارهابيين هنا وضربه ضرباً مبرحاً |
Bir şekilde öğrencilikten, Amerika karşıtı bir komplonun içindeki bir teröristin sevgilisine dönüşmüş. | Open Subtitles | بطريقةٍ ما اصبحت من تلميذة في ولاية كونيتيكت الى صديقة ارهابي مشترك في مؤامرة ضد امريكا. |
Beyler, bu teröristin bulunmasını ve onun, terörün gerçekte ne olduğunu anlamasını istiyorum. | Open Subtitles | أيها السادة أريد أن يتم العثور على هذا الإرهابي و أريد أن يفهم ماذا يعنيه الإرهاب حقاً |
Görene kadar teröristin sen olduğuna emin olamamıştım. | Open Subtitles | لم أكن متأكدة من أنك الإرهابي إلى أن رأيتها |
teröristin ağır yaralı olduğu ve askeri üniforma giydiği bildirildi. | Open Subtitles | هذا الإرهابي مجَروحَ بشدة ويَلْبسُ زيّ عسكري. |
teröristin ağır yaralı ve askeri üniforma giydiği bildirildi. | Open Subtitles | هذا الإرهابي جَرحَ بشدة ويَلْبسُ زيّ عسكري. |
Elçiliğe bir teröristin girdiğini söylüyorlar. Teslim etmemizi istiyorlar. | Open Subtitles | إنهم يدعون أن إرهابي قد أقتحم السفارة وهم بحاجة لأن نسلمه |
Senin ülken için potansiyel terörist, teröristin kendisi değil mi? | Open Subtitles | وبالنسبة إلى حكومتكم فإن الإرهابي المحتمل هو إرهابي بالفعل |
Bana kızdığın için ünlü bir teröristin gitmesine izin mi vereceksin? | Open Subtitles | هل ستتركين إرهابي معروف يذهب لحال سبيله، لإغاضتي فحسب؟ |
Ne zaman bir teröristin gırtlağına sarılacağım? | Open Subtitles | متي سأقوم بقتال بعض الإرهابيين تعرف، والدخول في المعركة |
Yani sizin için iki teröristin öldürülmesi kararı... | Open Subtitles | إذاً القرار بالنسبة لك هو ان تقتل هذان الإرهابيين |
Birtakım teröristin alçakça eylemi yüzünden ülke büyük bir önderini kaybetti. | Open Subtitles | لقد فقد البلد قائدا كبيرا بسبب العمل الجبان لبعض الارهابيين |
Ayrıca, teröristin kapını çalacağı zamanı asla bilemezsin. | Open Subtitles | امم. بالاضافة الى انك لاتعلم متى سيأتي ارهابي وتكون ظلاله على بابك. |
Peki teröristin öncelikli amacı nedir? | Open Subtitles | وما هو الهدف الرئيسي للإرهابي في حالة المشتبه فيه؟ |
Ve bir teröristin Amerika'nın dış politikasına dikte etmesine izin mi vermeliyiz? | Open Subtitles | والسماح لإرهابي أن يفرض على السياسة الأمريكية |
Ve onların sayesinde, teröristin bombasının aldığı tek can kendi canı oldu. | Open Subtitles | وشكرا لهم الحياه الوحيده التي فقدت هي حياة الارهابي |
Bu cihaz bilinen bir teröristin elinde şimdi. | Open Subtitles | هذا الجهاز يقبع الآن في أيدي إرهابية معروفة. |
Hükümlü bir teröristin kardeşi olunca devlet işi bulmak kolay olmuyor. | Open Subtitles | من الصعب الحصول على وظيفة حكومية عندما تكون مرتبط بإرهابي مُدان. |
teröristin sesini gizlemek için kullandığı şey basit bir telefon uygulaması değil. | Open Subtitles | البرنامج الذي يستخدمه الأرهابي لإخفاء صوته، ليس مُجرد تطبيق على الهاتف |
Deepak, şu anda 4 teröristin kaçmaya çalışırken öldürüldüğü Juhu Havacılık Üssü'ndeyim. | Open Subtitles | أنا الأن في قاعدة طيران جهو بالجنوب حيث قتل الأربعة الأرهابيين محاولين الهرب |
teröristin kendine ihanet eden adamı bulması 20 yıl sürmüştü. | Open Subtitles | .. استغرق الإرهابيّ 20 عاماً .. حتى يجد الذين خانوه |
Doğal olmayan şey, üç insanın, teröristin canlarını anında alabilme gücünüzdür. | Open Subtitles | الشيئ الغير طبيعي هو القوة التي تملكها لتقتل ثلاثة أشخاص إرهابيين وتسلبهم حياتهم في لحظة |