Yarın ona doğruyu söyle. Yalan söylemeye devam edersen bir gün seni terk edecek. | Open Subtitles | اخبرها الحقيقة غداً، فهي ستتركك يوم واحد ان كذبت |
Eğer kavanozu ona verirsen ikimiz de biliyoruz ki onlarla birlikte olabilmek için seni terk edecek. | Open Subtitles | أما إن أعطيتها الجرّة، فكلانا يعلم أنّها ستتركك في النهاية لتكون معهم. |
Bunun olmaması için Usta Wong bir süre için burayı terk edecek. | Open Subtitles | لذلك السيد ونج سيترك المكان هنا وسيرجع الى |
Ve bu yüzden beni terk edecek. O zaman bu ne yapacak? Ben ne yapacağım? | Open Subtitles | و سيتركني بسبب هذا و عندئذٍ ماذا سيفعل عقلي؟ |
Bence Jax'i terk edecek ve çocuklardan hepimizi uzak tutmaya çalışacak. | Open Subtitles | أعتقد أنها ستترك " جاكس " وتحاصرنا جميعاً بعيداً عن أطفالنا |
Yanılıyorsun. General Mongo kendi amacına ulaştığı an seni terk edecek. | Open Subtitles | أنت على خطأ مونجو سيتركك عندما يصل هدفه |
Bu hayatı benden önce terk edecek bir şey varsa o da tuhaflıktır. | Open Subtitles | فكره ان لويس سوف يغادر هذا العالم قبلي هي غريبه |
Sizin gibi, çocuğunu yetimhaneye terk edecek, birine benziyor muyum? | Open Subtitles | هل أبدو كشخص سيتخلى عن طفله للملجأ مثلكما؟ |
O seni terk edecek sanıyordum. | Open Subtitles | لطالما اعتقدت أنّها ستهجرك. |
Otelimi çalıyor ve sonra da seni terk edecek. | Open Subtitles | إنّه يسرق فندقي، بعدئدٍ سيهجرك |
Sen şimdi "seni muzip bir dövmesi olan motosikletli için terk edecek" aşamasındasın. | Open Subtitles | أنتمـا الآن في مرحلـة "ستتركك من أجـل سـائق دراجة بوشم رائع" |
Ama iyiki senin kız sahte yıkılmışlardan, yakında seni terk edecek,kendi gibi yıkılmış rolü yapan harika birini bulup iyi bir hayat yaşayacak. | Open Subtitles | لكن لحسن الحظ بالنسبة لك فهى محطمةغير حقيقية و ستتركك و يكون لديها حياة افضل مع مغفل مثلها و الذى يتظاهر بانه مضطرب تماما |
Seni terk edecek ya da belki de o sürtüğü kendi ellerimle öldürürüm! | Open Subtitles | ستتركك, أو ربما سأقتل تلك العاهرة! |
Davullar savaş için çaldığında gardiyanlar yerlerini terk edecek ve Duvar'da savaş pozisyonu alacak. İşte o da bizim fırsatımız. | Open Subtitles | سيترك الحُرّاس مواقع الحراسة ويتخذون مواقع القتال على السور وهذه فرصتنا للهرب |
Bir süre sonra Moskova'yı terk edecek çünkü ordusunu beslemesinin hiçbir yolu yok. | Open Subtitles | خلال حين وجيزة سيترك موسكو لأن ليس له وسائل لتموين جيشه. |
O, "Yabancı ilk fırsatta onu terk edecek." dedi. | Open Subtitles | وقال: "إن أول فرصة يحصل على غرينغو، انه سيترك لها." |
Eğer Valentina bunu yapmazsa Alfred beni terk edecek. | Open Subtitles | إذا لم تقم "فالنتينا" بذلك "ألفريد" سيتركني |
Todd beni terk edecek miydi? | Open Subtitles | هل تود كان سيتركني ؟ |
Evet, Mike, büyük haber şu ki gelecek bölümlerde Meryl Truman'ı terk edecek ve yeni romantik gelişmeler sunulacak. | Open Subtitles | حسنا.. "مايك".. أهم الاخبار "هل ستترك" ميريل " "ترومان |
Sonra hepinizi terk edecek. | Open Subtitles | سيتركك ويذهب بعيدا |
Çünkü sonunda beni terk edecek. | Open Subtitles | لإنه في نهاية المطاف هو سوف يغادر |
Yaşlandığın zaman, seni de terk edecek. | Open Subtitles | سيتخلى عنكِ أيضاً عندما تكبرين. |
- Her türlü terk edecek zaten. | Open Subtitles | ـ ستهجرك على أي حال. |
Onunla yatarsan, seni yine terk edecek. | Open Subtitles | ان ضاجعتيه , سيهجرك مرة أخرى |
- Eşyalarını toplayıp onu terk edecek, önce resimleri getirmemi istedi. | Open Subtitles | الهاتف على لتهجره الآن أمتعتها تحزم إنها أمرر أن فقط تريدني - أولاً الصور هذه |
Hayır, seni birisi için terk edecek, en azından üstesinden gelebilirsin. | Open Subtitles | كلا، سوف تهجرك من اجل شخصاَ ما، لذا عليك ان تتخطي الامر |
Charlene beni terk edecek. | Open Subtitles | شارلين سوف تتركني |