ويكيبيديا

    "tespit etmek" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • لتحديد
        
    • التعرف على
        
    • هو تحديد
        
    • للكشف
        
    Üzerinde bu yansıtıcı aygıtın bulunduğu nesneleri boşlukta tespit etmek için kullanılır. TED يتم استخدامه لتحديد موقع أجسام في الفضاء تتوفر على علامات عاكسة عليها.
    Gilroy'un bulunduğum yeri tespit etmek için telefonumu kullandığını düşünüyorum. Open Subtitles لقد رميت هاتفي اعتقد ان جلروي يستخدم هاتفي لتحديد مكاني
    Üçüncüsü ise, hedef eyaletlerde kimlerin etkin olduğunu tespit etmek. Open Subtitles هدفنا الثالث هو لتحديد مَن الذي يتحكم في الولايات المستهدفة
    Kimliğini tespit etmek için çevreyi soruşturacağız. Open Subtitles لذا سنبحث بالمنطقة على أمل التعرف على هويتها.
    Yaptığım şey çocukluğundan bir dizi kilit anı tespit etmek. Open Subtitles ما أفعله هو تحديد سلسلة من الذكريات الرئسيةمن طفولتك
    Peki ya İran hükûmeti, protestoları tespit etmek ve önlemek için beyin gözetleme yöntemini kullansaydı? TED لكن ماذا لو استخدمت الحكومة الإيرانية مراقبة الدماغ للكشف عن الاحتجاج ومنعه؟
    Bazıları genç uygarlıkları karşılamak için, diğerleri de yer tespit etmek, tehdit oluşturmadan yok etmek için tasarlanmıştır. TED بعضها مصمّم لتعظيم حضارات صغيرة، وبعضها لتحديد مواقعهم وتدميرهم قبل أن يصبحوا مصدر تهديد.
    Willow, yerini tespit etmek için küçük bir büyü yapabilir misin? Open Subtitles ويلو , نعتقد بأنه يمكنك مساعدتنا بتعويذة لتحديد المكان ؟
    Doktor tümörün tam yerini tespit etmek için kullanacak. Open Subtitles سيستخدم الطبيب الصور ثلاثيّة الأبعاد لتحديد موضع النمو الدقيق
    Düşmanın yerini tespit etmek için sesi kullanmak en eski savaş tekniklerinden biridir. Open Subtitles إستعمال الصوت لتحديد موقع عدو واحدة من أقدم تقنيات الحرب
    Tesisin boyutlarına bakılırsa, silahların yerini tespit etmek büyük güç gerektirebilir. Open Subtitles أخذًا بالاعتبار حجم المنشأة سيتطلب ذلك قوةً كبيرة لتحديد مكان هذه الأسلحة
    Yetkililer, kurbanı ölüme terk eden bu şahısların kimliğini tespit etmek için halktan yardım istiyor. Open Subtitles و تطلب السلطات عون الناس لتحديد هذين الرجلين اللذين تركاها لتموت
    Oraya gittiğinizde, göreviniz tabloyu satılmadan önce tespit etmek. Open Subtitles مهمتكم هناك هو العثور على طريقه لتحديد واستبدال اللوحة مسبقا
    Şirketim Koltan'ın yerini tespit etmek ve çıkarmak için bir yöntem geliştirdi. Open Subtitles وضعت شركتي عملية ، لتحديد موقع معادن الكولتان
    15 yıl önceki tıbbi kayıtlarına ulaşırsak yerini tespit etmek için faydalanabiliriz. Open Subtitles إذا حصلنا على سجلاتها الطبيّة لتلك الفترة، فيمكننا استخدامها لتحديد المكان
    Kimliğini tespit etmek için bunu çevreye göstereceğiz. Open Subtitles سنجول بها في المنطقة على أمل التعرف على هويتها.
    Belli bir ülkeden gelen kaçak silah yükünü tespit etmek, sadece manifestoları kontrol etmek ya da gemi bayraklarına odaklanmakla olacak iş değildir. Open Subtitles التعرف على شحنة أسلحة غير شرعية من دولة معينة ليس سهلاً كفحص القوائم او البحث عن اعلام السفن
    Onları tespit etmek için hala çalışıyoruz. Open Subtitles مازلنا نعمل لنعرف . اذا يمكننا التعرف على احد ما
    Bugün burada, yeminli tanıkların ifadeleri ışığında delillere bakarak gerçeğin ne olduğu tespit etmek için bulunmaktasınız. Open Subtitles وانتم هنا اليوم لان عملكم هو تحديد الحقائق بناءاً على الأدلة المقدمة لكم
    Yapmamız gereken ilk şey, bu adamın yerini tespit etmek. Open Subtitles أول شيء علينا فعله هو تحديد مكان هذا الرجل
    Hepimiz için yapabileceğin en iyi şey Reddington'un yerini tespit etmek ve onu takımında tutmanın bir yolunu bulmak. Open Subtitles أفضل شيء يُمكنك فعله لنا جميعاً (هو تحديد موقع (ريدينجتون وإيجاد طريقة لضمه إلى فريقك
    Bir eczacı, sahte ilaçları herhangi bir yerde tespit etmek için yeni bir yöntem buluyor. TED وهناك صيدلي جاء بطريقة جديدة للكشف عن الأدوية المغشوشة في أي مكان.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد