Bunu götüne sokarım ve kurşunlar gözlerinden çıkıncaya kadar tetiğe basarım. | Open Subtitles | سأضع هذا في مؤخّرتك وأسحب الزناد حتى يخرج الرصاص من عينيك. |
Ve eğer sen bunu hazmedemiyorsan, o lanet tetiğe şimdi basman gerekir. | Open Subtitles | وإذا لم تكن تستطيع تحمٌل ذلك إذا فأضغط على ذلك الزناد فوراً |
tetiğe basmamamın tek nedeni için bazı şanslı tesadüflerdi. | TED | وكان السبب الوحيد لسحب اصبعي من على الزناد كان بفضل القليل من الصدف السعيدة. |
Silahı elinde hafifçe dengele ve tetiğe birden asılma. | Open Subtitles | حقق توازن بين ذلك الضوء في يدك وبدون رعشة على الزناد. |
Elleri tetiğe çok kolay gidiyordu. | Open Subtitles | أذ سرعان ما كانت أصابعهم تضغط زناد البنادق |
tetiğe dokunduğunda lazer ışığı çıkar ve kırmızı noktayı da merminin gitmesini istediğin yere sabitlersin. | Open Subtitles | فقط عندما تلمس الزناد ينطلق الشعاع واضعاً نقطة حمراء للمكان الذي تريد أن تذهب إليه الرصاصة |
Beni dava et o zaman. Şunu hızlıca geriye çek, ondan sonra da tetiğe bas. | Open Subtitles | قاضيني فقط لسحب هنا و اضغط الزناد هذا كل شيئ |
Evet.Bir şey yaklaştığında gidene kadar tetiğe basacağım | Open Subtitles | نعم اذا هاجمنى ذلك الشئ انا ساسحب فقط الزناد حتى يذهب بعيدا |
Seni geçip tetiğe basacak. Sonra ne olacak? | Open Subtitles | يستطيع ان يتقدمك ويضغط الزناد ماذا ستفعل حينها |
Şimdi, kurma horoz. Bu ne demek? tetiğe istediğin kadar basabilirsin, hiçbir işe yaramaz. | Open Subtitles | ما الذي تعنيه عمل منفرد هو أنك لا تضغط على الزناد دائماً |
Ateş etmeye hazır olana kadar parmağını tetiğe yaklaştırma. | Open Subtitles | ابقي اصبعك على الزناد حتى تستعدي للاطلاق |
Beni ciddiye almanız için tetiğe bir daha mı basmalıyım? | Open Subtitles | ماذا إذاً ؟ ، أيجب على أن أضغط على الزناد مجدداً لتأخذوا كلامى على محمل الجد ؟ |
Öyle bile olsa, bir defa tetiğe asılmışsın. | Open Subtitles | أوه، على الرغم من ذلك، يمكنك ضغط على الزناد مرة واحدة. |
Mermilerden kaçıp tetiğe basarak hayatını tehlikeye atmak. | Open Subtitles | أن تخاطر بحياتك , تتفادى الرصاص وتجذب الزناد |
Silah hazır. Tek yapmamız gereken tetiğe basmak. | Open Subtitles | المسدس جاهز، كلّ ما نحناج أن نفعله، أن نضغط علي الزناد |
Nişan almadığınız, ateş etmeye hazır olmadığınız sürece parmağınızı asla tetiğe koymayın. | Open Subtitles | هو ألا تضعا إصبعيكما على الزناد إلا في حال الاستعداد للاطلاق. تصوّبان نحو الهدف. |
tetiğe basmak kolay tarafı silahı çekmek, nişan almak. | Open Subtitles | سحب الزناد هو الأمر السهل معرفة متى تسحبين و أين تصوبين هذا هو الأمر الصعب |
Bu kasabadakiler tetiğe basmanın ne kadar kolay olduğunu öğrenince koruma senin için bambaşka bir şey ifade edecek. | Open Subtitles | وإن عرف الناس في هذه البلدة مدىسهولةالضغطعلى الزناد.. فسوف يختلف معنى الحماية عندك .. |
O yüzden, neden tetiğe asılmıyorsun? | Open Subtitles | اذن لماذا لا تضغط فقط علي زناد بندقيتك؟ |
tetiğe al! | Open Subtitles | اسحبوا زر الأمان |
tetiğe basmaya meraklı bir kız arkadaş... Şunları vuralım mı? | Open Subtitles | حبيبة محبة للنيران اعلينا اطلاق النار عليهم؟ |
tetiğe al şunu. | Open Subtitles | هنا، ينصبه. إنصبه. |
Tek yapmanız gereken tabancayı istediğiniz ürüne doğrultmak ve tetiğe basmak. | Open Subtitles | كُلّ أنت يَجِبُ أَنْ نقطةُ التي البندقيةُ في المادة تُريدُ وبعد ذلك تَسْحبُ الزنادَ. |