| topladığın beden parçalarını incelediklerinde inanacaklar. | Open Subtitles | سيصدقونه حين يرون أعضاء الأجساد التي جمعتها |
| Yoksa iki hafta sonra Ay'dan topladığın taşları görmek isteyen hatunla karşı karşıya kalabilirsin. | Open Subtitles | والا بعد اسبوعين ستطالب ساقطة اوكرانية برؤية الاحجار التي جمعتها من رحلتك للقمر |
| topladığın elma poleni numunelerinde mantar kalıntısı bulmuş. | Open Subtitles | عينات غبار طلع التفاح التي جمعتها تحتوي أيضا على الفطر |
| topladığın idrar, haftalardır dölütün mesanesinde duruyordu. | Open Subtitles | و البول الذي جمعته كان قابعاً في مثانة الطفل لأسابيع |
| topladığın bütün giriş ücretleri üstüne bahse girerim ki | Open Subtitles | سوف أراهنك بكل المال الذي جمعته من رسوم الدخول |
| Evimiz topladığın şeylerle dolu. | Open Subtitles | منزلنا مزدحم بكل هذه الأشياء التي تجمعها. |
| Uzun herifin tekiyim ama yeni Nobel kazanmış birine bu kadar yakınım ve son zamanlarda topladığın diğer bütün ıvır zıvırlardan sonra göğsü kabarmış yavru köpek gibi hissediyorum. | Open Subtitles | أنا ابن عاهرة طويل، لكن بالمقارنة مع الفائز بجائزة نوبل وكل تلك الإنجازات التي كنت تجمعها مؤخرًا، |
| Sevdiklerinden topladığın... ışık küresini bana ver ve... sonra özgürce git. | Open Subtitles | أعطيني كرة الحقيقة فقط... . التي جمعتها من حبك... |
| Dünyadaki 20 yılın boyunca topladığın bilgelikle söyle bakalım, duymak istiyorum. | Open Subtitles | أخبرني بالاستعانة بتلك الحكمة التي جمعتها من خلال تواجدك لمدة عقدين من الزمن على هذه الأرض ! أريد أن أعرف |
| Clark Kent hakkında topladığın bütün bilgileri bana göndermeni bekleyeceğim. | Open Subtitles | لذا فأنا منتظر منك أن ترسل لي المعلومات التي جمعتها عن (كلارك كنت) |
| Dr. Weston topladığın külleri analiz etmiş. | Open Subtitles | لقد حلّل الطبيب (ويستون) بقايا الرماد الّتي جمعتها |
| Tuhaf. Sanırım topladığın odunlar nemliydi, Güçlü. | Open Subtitles | هذا غريب، ربما الحطب الذي (جمعته كان رطبًا يا (قوي. |
| topladığın bilgiyi isteyecekler. | Open Subtitles | يريدون المعلومات التى تجمعها |