Bu toplantılar bu etkiyi 20 dakikadan az sürse de yarattılar. | TED | و كان لهذه الاجتماعات تأثير حين تدوم أقل من 20 دقيقة. |
Ve toplantılar iş günü boyunca zehirlidir, kötüdür kirleticidir. | TED | هذه الاجتماعات مسممة إنها رهيبة و سامة خلال اليوم في العمل. |
Fakat geçmişte, evinizde şimdi komünist olduklarını bildiğimiz kişilerin katıldığı toplantılar olmuş. | Open Subtitles | لكن أقيمت في منزلك اجتماعات سياسية وعلى سنوات بأناس أمسوا شيوعيين الآن. |
Fakat geçmişte, evinizde şimdi komünist olduklarını bildiğimiz kişilerin katıldığı toplantılar olmuş. | Open Subtitles | لكن أقيمت في منزلك اجتماعات سياسية وعلى سنوات بأناس أمسوا شيوعيين الآن. |
Federaller onu yakalayana kadar şehrin her yerinde toplantılar düzenlemiş. | Open Subtitles | أقام إجتماعات حتى قبض عليه الفيدرالين -تم القبض عليه ؟ |
Bu toplantılar ebeveynlerimden biri tarafından kolaylaştırıldı ve bir not tutucumuz bile vardı. | TED | تلك اللقاءات كانت تدار بواسطة أحد والدينا، كان لدينا شخص لأخذ الملاحظات حتى. |
toplantılar daha sonra yapıyor olmanız gereken şeylerin konuşulduğu yerlerdir. Ama toplantılar aynı zamanda üreyebilir. | TED | الاجتماعات أماكن نتحدث فيها عن أشياء من المفترض أن نقوم بها في وقت لاحق. لكن الاجتماعات تتكاثر أيضا. |
Yani toplantılar ve yöneticiler özellikle ofislerde günümüz iş dünyası için çok büyük iki problem. | TED | الاجتماعات ومدراء مشكلتين كبيرتين في الأعمال اليوم خاصة للمكاتب. |
Bir dişi 15 yaşlarına eriştiğinde bu toplantılar diğer gruplardan erkeklerle çiftleşmek için bir imkân sağlar. | TED | بمجرد بلوغ الأنثى سن الخامسة عشرة تقريبا، تصبح الاجتماعات فرصًا للتزاوج مع ذكور من مجموعات أخرى. |
Bu ortamlarda toplantılar opsiyoneldir. | TED | الاجتماعات في مثل هذه الأنظمة اختيارية. |
Artık faydasız toplantılar düzenlememize gerek yok. | Open Subtitles | الان دعونا نتخلص من هذه الاجتماعات عديمة الفائدة |
20 kişinin bir araya geldiği, sonunda hiçbir kararın alınmadığı toplantılar. | TED | ترى اجتماعات من 20 شخصًا حيث لم يؤخذ أي قرار. |
Esas olarak... bütün grubun toplantılar... yaptığı yer burasıdır. | Open Subtitles | ولكنعموماهنا.. تعقد أغلب اجتماعات المجاميع |
Büyükbabanın gizli tutmayı isteyeceği türden toplantılar? | Open Subtitles | اجتماعات كان جدك يرغب بأن لايعلم بها أحد؟ |
Savaş çığlıklarımızın yerini, ...eğlenceli toplantılar aldı. | Open Subtitles | لقد استحالت هجماتنا الصارخة المباغته الى اجتماعات مرحة وزحفنا المروع الى رقص ممتع |
Büyükbabanın gizli tutmayı isteyeceği türden toplantılar? | Open Subtitles | إجتماعات أراد جدك أن يُبقيها طى الكتمان؟ |
Her yerde toplantılar var. | Open Subtitles | هناك إجتماعات تجري في جميع أنحاء المدينة |
Bütün tutanaklar, gezi notları ve toplantılar internette açıklanacak. | Open Subtitles | فكل اللقاءات والرحلات والجداول ستكون على الانترنت |
Garip.Bu tür toplantılar genellikle Segway park yerinde olurdu. | Open Subtitles | غريب ، المؤتمرات عادةً يكون لها موقف دراجات |
Diğer çiftlerle tanışmamız için geçici fotoğraf stüdyolarında toplantılar ayarladı. | TED | قام بترتيب لقاءات مع الأزواج الآخرين في الأستديو المؤقت خاصتهم. |
Şimdi ise merkezdeki alan ilk kez büyük toplantılar ve birebir görüşmelerde kullanılıyor. | TED | والآن تناسب المساحة الدائرية التجمعات الاجتماعية الكبيرة و مكاناً للقاء الأشخاص مباشرةً للمرة الأولى. |
Fakat ailen kendi evlerinde isyancılarla toplantılar düzenlediler. | Open Subtitles | , لكن والديك ِ عقدا أجتماعات مع الثوار هنا في منزلهما |
Bu toplantılar boyunca özel bir tema sürekli mevzu bahis oldu. | TED | أثناء هذه المقابلات كانت هناك موضوعات محددة تطفو على السطح باستمرار. |
Bu toplantılar ne kadar önemli biliyorum. | Open Subtitles | إنظر, أنا أعلمُ أهميّةَ تلكـَ الإجتماعاتِ بالنسبةِ لكـْ |
Telefon görüşmeleri, elektronik postalar, toplantılar. | Open Subtitles | هذا بين إتصالات ,رسائل إليكترونية وإجتماعات |
Reaktion yayınevinin bürolarında kuşkulu toplantılar düzenlediğini açıklamıştım. | Open Subtitles | لقد وضحت في اجتماع اليوم... ...ان دار النشر استعملت المكان لاجتماعات مشبوهة |
Hiçbir şey kaçırmıyorsun, güven bana. Bu toplantılar acaip sıkıcıdır. | Open Subtitles | ثق بي , لن يفوتك شيء فهذه الإجتماعات مملة جداً |