Fakat 60 yıl sonra, bugün, girişimciliğin yukselişinden dolayi, girişimciler rol model haline geldiler. Ve topluma muazzam bir katkı sağlıyorlar. | TED | ولكن اليوم وبعد 60 عاما، وبسبب ارتفاع روح المبادرة تحول أصحاب المشاريع إلى قدوة وهم يسهمون بشكل كبير في بناء المجتمع |
Yarın güvenle onu yeniden topluma salacağız tesadüfen karşılaşacağınız dürüst bir delikanlı gibi. | Open Subtitles | سنطلقه غداً بكل ثقة ليعيش في المجتمع مرة أخرى كأي رجل شريف محترم |
Yarın güvenle onu yeniden topluma salacağız tesadüfen karşılaşacağınız dürüst bir delikanlı gibi. | Open Subtitles | سنطلقه غداً بكل ثقة ليعيش فى المجتمع مرة أخرى كأي رجل شريف محترم |
topluma sunacağınız bir yeteneğiniz olduğunu ve onlara hizmet edeceğinizi göstermek zorundasınız. | TED | يجب عليك إثبات أن لديك مهارة تستطيع تقديمها للمجتمع وتقدم خدمة للمجتمع |
Brenda Palms-Farber,sabıkalıların yeniden topluma... ...katılmalarına yardım etmek ve tekrar hapse... ...girmelerini engellemek için işe alınmıştı. | TED | وظفت بريندا بالمز فاربر لمساعدة المدانين السابقين الدخول للمجتمع والمحافظة عليهم من العودة إلى السجن. |
Evdeki işlerim topluma katılmamı engelliyor. Katılsam bile konuşacak bir şeyim yok! | Open Subtitles | أنا مشغولة جداً للخروج إلى المجتمع و إذا فعلت لن أحظى بمحادثات |
Bu dava, yasal sistemimizin gücü sayesinde var olan ve gelişen bir topluma gösterdiğiniz saygısızlığın kanunsuzluğu ile ilgiliydi. | Open Subtitles | هذه المحاكمة كانت عن عدم إحترام القانون عن إستخفافك بوجود هذا المجتمع وإزدهاره القائم على الأسس المتينة لهذا القانون |
Bu program, eğer başarılı olursa, tüm Atrian'ların topluma kazandırılmasına önderlik yapabilir. | Open Subtitles | برنامج ,اذا كتب له النجاح سوف يقود كل الارتيريين لاندماج مع المجتمع |
topluma ne kadar karışırlarsa, yakalanma olasılıklarını o kadar azaltıyorlar. | Open Subtitles | أن يكونوا منخرطين في المجتمع يمنع من أن يتم كشفهم |
Biz sadece topluma katkıda bulunan, yasalara saygılı bir aileyiz. | Open Subtitles | نحن فقط عائلة تحترم القانون نفعل ما نستطيع لمساعدة المجتمع |
Çalışmaya endüstri alanında başlamıştım fakat sürekli bir şeyleri keşfederek ve ürüne dönüştürerek maddeci bir topluma katkı sağlamaktan pek de memnun değildim. | TED | بدأت العمل في هذه الصناعة ، ولكن لم أكن سعيدا حقا للمساهمة مواد المجتمع الاستهلاكي بشكل مباشر، استخراج وتصنيع مرحلي. |
Eğer bir köy çiftliği yakınlarında kola üretmek için su kuyusu açarsanız, bu yasadışı değildir ama evet topluma bir maliyeti vardır. | TED | حفرت المياه لعمل الفحم جوار مزرعة قروية, ذلك غير شرعي وايضا له تكاليف في المجتمع. |
Kurumsal performansları ölçtüğümüzde o kurumun yaptığı işin doğa üzerindeki etkilerini ve topluma yansıyan maliyeti dahil etmiyoruz. | TED | عندما نقيس اداء الشركات, لا نضمّن اثارنا على الطبيعة وماالذي يكلفه العمل التجاري على المجتمع. |
Bu, içimdeki kimlikle ve her insanın topluma ve farklı bakışlara katkıda bulunma kapasitesiyle bir bağlantı kurdu. | TED | ولامست في داخلي شيئاً عن الهوية ، عن قدرة كل شخص في المساهمة في المجتمع ، بطريقةٍ تبعث بالأمل. |
Şu soruyu sorabiliriz: Hepimizin topluma daha iyi uyum sağlaması için sürekli kendini geliştirmesi iyi bir şey midir? | TED | نستطيع التساؤل: هل هو شيء جيد أن جميعنا باستمرار، نقوم بتحسين ذواتنا لنلائم المجتمع بشكل أكبر؟ |
ve topluma inanılmaz ölçüde yararlı olacağını düşünüyorum -- en temel teknolojiler gibi. | TED | و سيضمن منافع عظيمة للمجتمع تماماً كتكنولوجيا أساسية. |
Bu da demek oluyor ki biz topluma kişiselleştirmenin bir sonraki neslini sunabiliriz. | TED | مما يعني ان بامكاننا الان ان نقدم للمجتمع الجيل الجديد من التخصيص |
Bir İngiliz annenin çay bardağında içtiği şeyin aslında bir canavar çorbası olduğunu anladığı anda topluma neler olduğunu düşünün, öyle uzaklarda da değil. Bu görsel Londra'dan. | TED | تخيل ماحدث للمجتمع حينما أدرك أن الأم الانجليزية و في فنجان شايها كانت في الواقع تشرب حساء مليئا بالجراثيم. ليس ببعيد عن هنا. هذه كانت في لندن. |
Bir hikayeci olarak, topluma geri dönüş yapmayı seviyorum. | TED | كراو للقصة، أريد أن أرد الجميل للمجتمع. |
Fakat pazardaki güven eksikliği topluma bulaşabilir. Bu nedenle toplumumuzdaki güveni de kaybedebiliriz. | TED | لكن نقص الثقة في الأسواق يمكن أن يؤثر على المجتمع فنفقد الثقة في مجتمعنا كذلك |
Ve ideal anlamında siyaset, daha iyi bir yaşama ve daha iyi bir topluma erişmek için ilişkiler ağımızı sürekli irdelememizdir. | TED | و السياسة في التفكير المثالي، هي الطريقة التي نوجه كلامنا بشكل مستمر لشبكة من العلاقات لتحقيق حياة أفضل و مجتمع أفضل |
Böylece biraz para kazanırım ve topluma faydalı bir birey olurum. | Open Subtitles | لأصبح بفضل هذه النقود، عنصراً فعّالا في مجتمعي |
Genç dahileri topluma kazandırmaya çalışıyorum? | Open Subtitles | أقدّم للمُجتمع شيئاً عن طريق صقل عقول الشباب؟ |
Ebolanın sadece insanlara verdiği zararlarla ilgili üzücü hikayeleri değil ailelere ve topluma yaptıklarını da gördü. | TED | استمع لقصص تفطر الفؤاد ليس فقط عن الضرر الذي أحدثه الإيبولا بالمرضى, و لكن عما لحق بعوائل، و مجتمعات أيضاً. |
Araştırmacılara göre topluma karşı güven seviyesi de bu etkinlik sonrasında yükselmiş görünüyordu. | TED | كما بدا أن مستوى الثقة في المُجتمع ارتفع أكثر بعد ذلك اللقاء، وفقًا لما قاله الباحثون. |
İçeri konulan bu gençlerin kurtarılmasına yönelik bir plan olmadığı müddetçe, neredeyse hepsi topluma eski hâlleriyle geri döner. | TED | وبسبب عدم وجود أية خطة لإعادة إدماج هؤلاء الشباب، نجد أنهم يعودون للمجتمع بلا شيء. |
Askerlerimin eğitime ve subaylarımın topluma karışmaya çok ihtiyacı var. | Open Subtitles | فجنودى فى أمس الحاجة للتدريب وضباطى فى أمس الحاجة للحياة الأجتماعية |
Böylece, uzak ülkelerden birinde yaşayan zor durumdaki bir çocuğun hayatına kolaylaştırmakla kalmaz aynı zamanda da çocuğun ailesine ve yaşadığı topluma da yardım etmiş olursunuz. | Open Subtitles | ولن تلمس فحسب بشكل شخصي حياة صبي فقير أو بنت محتاجة عبر البحار ولكنك أيضاً ستساعد أسرة الطفل و مجتمعه |
Bir hisse topluma ilk kez satış için sunulur. | Open Subtitles | المرة الأولى التي يتم عرض السهم فيها لأول مرة للبيع لعامة الجمهور |
Ama epeydir kendimi bayağı dengeli hissediyorum ve topluma katkıda bulunmaya gerçekten hazırım. | Open Subtitles | ولكن أشعر بأني متزن منذ مدة وأنا مستعد لأن أتبرع لمجتمعي |
"dedi. Ve biliyor musunuz, haklıydı. Çünkü topluma geri dönen mahkumların % 60 ila 75'i hapisten çıkmalarının ardından 1 yıl boyunca iş bulamayacaklar. | TED | وتعلمون، هو على حق، لأن 60 إلى 70 بالمئة من هؤلاء يعودن إلى مجتمعاتهم ولن يتم تعينهم حتى بعد عام واحد من إطلاقهم |
Kızlarımı yıllar boyunca topluma karışmak için değil, onları yönetmeleri için eğittim. | Open Subtitles | انني ادرب بناتي منذ عقود ليس فقط للإندماج بالمجتمع بل لغزوه |