ويكيبيديا

    "toplumsal" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • الاجتماعية
        
    • الاجتماعي
        
    • اجتماعية
        
    • الإجتماعي
        
    • إجتماعي
        
    • إجتماعية
        
    • اجتماعي
        
    • العام
        
    • إجتماعياً
        
    • الجاليةِ
        
    • المجتمعي
        
    • الإجتماعية
        
    • المجتمعية
        
    • عامة
        
    • مدنية
        
    Pek çok toplumsal sorun insanların silah alımını ve kullanımını etkiliyor. TED تؤثر الكثير من القضايا الاجتماعية علي سبب شراء واستخدام الناس للأسلحة.
    Ya bu zorbanın güçlenmesine neden olan daha büyük toplumsal sorunlara odaklansak? Open Subtitles وماذا عن تحديد المشاكل الاجتماعية الأكبر المؤدية لوصول ديكتاتور مثله للسلطة ؟
    Gelir eşitsizliği artıkça, toplumsal hareketlilik azalır. TED بينما يزداد عدم المساواة في الدخل، يقل الحراك الاجتماعي.
    Yatırımcılar iki fırsat yakalıyor: toplumsal değişiklik için ilk defa yatırım yapabilecekler. TED للمستثمرين الحصول على فرصتين: لأول مرة، وأنها يمكن أن تستثمر في التغيير الاجتماعي.
    Burada bakmakta olduğunuz şey toplumsal bir grubun bağlantı analiz haritasıdır. TED ما تشاهده هنا هو عبارة عن خريطة تحليل لارتباط مجموعة اجتماعية.
    Bakın onlar bir şey etrafında bağ kurmuşlardı, aynı kamp ateşi etrafında hikâyeler anlatarak toplumsal bilişlerinin evrilmesini sağlayan atalarımız gibi. TED كما ترون، فقد كانوا مجتمعين حول شيءٍ ما، تماما مثل أسلافنا الذين طوروا استعرافهم الإجتماعي يروون القصص حول نار المخيم.
    Benim toplumsal duyarlılığım var. Open Subtitles تهاجمينني لأن لدي ضمير إجتماعي
    Adam Smith'in bireysel hareketlerden kaynaklanan toplumsal yararları tanımlamak için kullandığı bir metafor. Open Subtitles انها كناية استخدمت بواسطة ادم سميث ليصف الاستفادات الاجتماعية صادرة من افعال فردية
    Yıllardır, toplumsal ve işçi hareketleri, hedeflerini birleştirerek ve güçlerini arttırarak, üye tabanlarını oluşturmaktalar. TED ولعدة عقود، كانت الحركات الاجتماعية والعمَّالية تبني قواعد عضويتها، وتربط قضاياها معًا وتزيد من قوتها.
    Onlar toplumsal soru ve sorunlarla karşılaştıklarında farklılıkların yeteneği geliştirdiğini kanıtladı. TED ويمكن أن يثبتوا أن التنوع يمكن أن يفوق المهارة عندما نواجه مجموعة من المشاكل الاجتماعية.
    Benim ortak değer dediğim şey: toplumsal bir sorunu bir iş modeli ile ele almak. TED هذا ما اسميه مشاركة القيمة: عنونة القضية الاجتماعية بنموذج عمل تجاري.
    Tamam şimdi biz zaten toplumsal değerlere önem veriyoruz. TED ما هو يستحق؟ الآن، بطبيعة الحال، ونحن نهتم القيمة الاجتماعية.
    Bize toplumsal bir değişime yatırım yapabileceğimiz bir imkan veriyor. TED فأين هذا لا يترك لنا؟ يمكن للناس أن الاستثمار في التغيير الاجتماعي.
    Binlerce, belki de milyonlarca insanla karşılaştık, hepsi de toplumsal değişime yatırım yapabilecekleri bir imkan istiyor. TED لقد التقينا الآلاف، وربما الملايين من الناس، الذين يريدون فرصة للاستثمار في التغيير الاجتماعي
    Organizasyonları, çalışanlarının toplumsal bilinçlerini geliştirmekten sorumlu tutabiliriz. TED ويمكننا أيضًا أن نُخضع المنظمات للمساءلة من أجل تطوير الوعي والضمير الاجتماعي لدى موظفيهم.
    Son olarak, Çin, dünyanın asırlardır karşılaştığı toplumsal sorunlara yenilikçi çözümler sağlıyor. TED اخيرا , الصين ايضا تقدم حلولا ابتكارية لمشاكل اجتماعية قديمة يواجهها العالم
    Böylece, toplumsal üretim geçici bir moda değil, gerçek bir olgudur. TED إذاً، فالإنتاج الإجتماعي هو حقيقة ماثلة، ليس بدعة.
    Üç aydır. toplumsal hizmet kredisine ihtiyacım olmuştu. Open Subtitles ثلاثة شهور إحتجت دخل رفاهية إجتماعي
    Fakat bu, özel bir toplumsal kural. Bu, kiminle görüşebileceğimiz ve kiminle olmamamız gerektiğini gerektiğini söylemek isteyen toplumsal bir kural. TED لكنها نوعية خاصة من القواعد الإجتماعية, لأنها قاعدة إجتماعية تريد أن تخبرنا بمن نستطيع أن نألفه ومن لا يجب أن نألفه.
    Bu hikâyelerdeki öncelikle vurgulanan şey öğretimin toplumsal olduğu ve sosyal yapıdan yararlandığıdır. TED الذي تشير إليه هذه القصص بشكل رئيسي هو أن التعليم اجتماعي ويستفيد من السقالات الاجتماعية.
    Neden devlet okullarının verdiği umudu iyileştirmeyi denemiyoruz ve bunun, en büyük toplumsal sorumluluğumuz olduğunu hatırlamıyoruz? TED لماذا لا نحاول استعادة المستقبل الواعد للتعليم العام والتذكر أنه من أعظم مسؤولياتنا الجماعية؟
    Demek Sen de kabul ediyorsun, ama toplumsal olarak onaylamıyorsun. Open Subtitles إذا أنت تشتبهى لكن لا تريدى تأكيد ذلك إجتماعياً
    toplumsal eylem gruplarının sadece ve sadece tek bir anlamı vardır. Open Subtitles تَعْني مجموعاتُ عمل الجاليةِ شيءَ واحد، وشيء واحد فقط.
    Kamp bana, beni yanlış yöne itiyorsa toplumsal etkileri reddedebilmeyi öğretti. Open Subtitles أن أرفض التأثير المجتمعي و الذي كان يوجهني الى الطريق الخاطئ
    Ve bu toplumsal değer insan motivasyonunun bir yan etkisi değil. TED وهذه القيمة المجتمعية ليست أثرًا جانبيًا فقط للانفتاح على الدوافع البشرية.
    Sürekli olarak toplumsal refahı gözardı etme eğilimindeyiz. Bu durum toplumsal refahın ortak refah olması ortak mallardan teşkil edilmesinden kaynaklanıyor. TED نحن نميل وبشكل ثابت الى تجاهل المنفعة العامة لانها ببساطة مكاسب عامة , انها متاع مشترك
    Toplum olarak desteklenen hayat boyu toplumsal katılımla olabilir. TED الأمر يدور حول مشاركة مدنية مدى الحياة واشراك الجمهور الشيء الذي يجب أن ندعمه كمجتمعات.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد