ويكيبيديا

    "toplumumuzdaki" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • في مجتمعنا
        
    • في مجتمعاتنا
        
    Yani bence bu, toplumumuzdaki bazı korkuları cevaplamanın bir yoludur. TED و هذا ما أعتقد أنه سيكون وسيلة للرد على بعض المخاوف الموجودة في مجتمعنا.
    Bu yüzden savaşı özlüyorlar. Bizim de bunu anlamamız ve toplumumuzdaki bu sorunu çözmenin yollarını bulmamız gerekiyor. TED ذلك سبب افتقداهم لها، وذلك ما يجب علينا أن نفهمه وأن نصلحه من بعض النواحي في مجتمعنا.
    Fakat pazardaki güven eksikliği topluma bulaşabilir. Bu nedenle toplumumuzdaki güveni de kaybedebiliriz. TED لكن نقص الثقة في الأسواق يمكن أن يؤثر على المجتمع فنفقد الثقة في مجتمعنا كذلك
    Ancak bu zor işler, sadece toplumumuzdaki insanlar tarafından yapılmıyor. TED لكن البشر في مجتمعاتنا ليسوا وحدهم من يقوم بهذه المهام الصعبة،
    Buna karşın, fakirler ve toplumumuzdaki en zayıf kişiler, onları gözetime karşı tamamen zayıf kılan cihazlar kullanmaktadırlar. TED في المقابل، الفقراء والفئات الأكثر ضعفًا في مجتمعاتنا يستخدمون أجهزة تتركهم عرضة تمامًا للمراقبة.
    Barış teorisyeni Johan Galtung, toplumumuzdaki yapısal şiddeti anlatıyor. TED جون جالتونج، مُنظّر سلام، يتحدث عن العنف الهيكلي في مجتمعنا.
    toplumumuzdaki eşitsizlikleri gözlemlediniz ve onaylamadınız. Open Subtitles لقد رأيت التفاوت في مجتمعنا ولا توافق عليه
    Yani anladığım kadarıyla Sweet Dee, sen şunu söylüyorsun; barımızdaki çözülebilir ışık sorununu halletmek için toplumumuzdaki çözülemeyen uyuşturucu sorununu kullanabiliriz. Open Subtitles اعتقد ان ما تحاولين قوله دي باستطاعتنا استغلال مشكلة المخدرات في مجتمعنا لاصلاح مشكلة الضوء في البار ؟
    işlerine yarayacakları oraya koydular toplumumuzdaki yozlaşmanın temellerini görüyorsunuz. Open Subtitles لقد وضعوا هناك لإبقاء الامور على ما هي عليه. لذا كما ترى ، أسس الفساد هي في مجتمعنا.
    toplumumuzdaki her bir insanın işlevi midemi bulandırıyor. Open Subtitles وأغلبنا مغلوباٌ على أمره كل الأعضاء البشرية مقززة في مجتمعنا
    İnanmaya inanmak istiyorlar dolayısıyla toplumumuzdaki çoğu iman sahibi, doğal olarak kutsal metinler içinden tamamen gülünç olan kısımları seçip bir kenara atıyor. Open Subtitles و لهذا معظم المؤمنين في مجتمعنا بتلقائية يختارون من العقيدة ما يجدونه ساذج
    Sıkıntılı bir kıştan sonra toplumumuzdaki bu iki dindar kişi sevdiklerini kaybetmenin acısına dayandığında, yenilenme dönemi başladı. Open Subtitles بعد شتاء تحاول عندما هذين خشية الله المباريات في مجتمعنا تحمل فقدان أحبائي، و
    Ama siyaset bizimle, komşularımızla ve toplumumuzdaki diğer insanlarla bir araya gelip ortak ses ve hayal gücü deneyimi yaratmakla ilgili olursa bu şeyin önemli olduğunu hatırlamaya başlarız. TED ولكن عندما تكون السياسة عنا وعن جيراننا، والناس الآخرين في مجتمعنا وعن تكافلنا لنصنع تجارب من الصوت والخيال المشترك، عندها نبدأ بالتذكر بأن هذه الأشياء مهمة.
    Bu nedenle, işletmelerin kendi büyümelerini, uzun ömürlülüğünü sağlamaya yardımcı olmalarının en iyi yollarından biri, toplumumuzdaki en zorlu sorunlardan bazılarını karşılamak ve bunu karlı şekilde yapmaktır. TED لذلك أفضل الطرق التي تساعد رجال الأعمال على ضمان استمراريتهم وعمل طويل الأجل من خلال مواجهة أصحب التحديات في مجتمعنا والقيام بذلك بطريقة ربحية
    Yani toplumumuzdaki hurafe insanların doğuştan rekabetçi doğuştan bireyci ve doğuştan bencil olduğu yönündedir. Open Subtitles بالاحتكام إلى شئ ما في الطبيعة البشرية الأساسية الغير قابلة للتغيير. ولذلك فالخرافة السائدة في مجتمعنا أن الإنسان بطبيعته يميل للتنافس
    toplumumuzdaki gençler neden bu kadar sorunlu? Open Subtitles لم نجد الشباب الصغير مهمومون في مجتمعنا
    Asıl önceliğimiz, toplumumuzdaki en korunmasız ailelerin her şeyden önce dağılmasını engellemek. TED تركيزنا الأساسي هو وقاية بعض الأسر الأكثر ضعفَا في مجتمعاتنا من الانفصال في المقام الأول.
    Eğer bizim toplumumuzdaki insanların tüm bu seçimleri yapmasını sağlayan şeyin bir kısmı, çok az seçenekleri olan insanların yaşadıkları toplumlara kaydırılsa, sadece bu insanların hayatları kolaylaşmaz, bizimkiler de iyileşir. TED إذا نقلنا بعض ما يتيح للناس في مجتمعاتنا الحصول على كل هذه الخيارات إلى المجتمعات حيث خيار الناس فيها محدود جدا، فلن يتحسن حال أولئك الناس فقط، لكن حالنا نحن سيكون أفضل أيضاً.
    Ama kalifiye olmayan göçmenlerin, toplumumuzdaki en fakirlerin ücretlerinde azalmaya neden olabileceği ve ev fiyatlarında da baskı yaratabileceği yeniden dağıtıcı etkiler de olduğunun farkında olmalıyız. TED ولكن يجب علينا أن نكون واعين تماماً أن هنالك تبعات إعادة توزيع، الشيئ المهم، أن العمالة غير الماهرة قد تقود إلى تقليل الأجور بالنسبة للفئة الأكثر فقراً في مجتمعاتنا وتشكل ضغطاً كذلك على أسعار المنازل.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد