Yanıcı gazların hepsini topluyoruz ve hava pompasından doğruca dışarı atacağız. | Open Subtitles | نحن نجمع كل العناصر المتقلبة وسوف نطردهم خارج غرفة معادلة الضغط |
Bak, dostum, örnek topluyoruz ve enkazı inceliyoruz... yani bir numara al, sıraya gir ve yarın raporu sana yollayalım. | Open Subtitles | انظر يا صديقى نحن نجمع العينات ونحلّل الحطام لذا فلتحصل على رقم وانتظر فى الصف ونحن سيكون عندنا التقرير غدا |
İndirdiğimiz veriyi hayal edebiliyorsanız, saniyede dört gigabit veri topluyoruz. | TED | نجمع أربع جيجا بت من البيانات في الثانية إذا تخيلتم تدفق البيانات |
Yani bir konvolüsyonel sinir ağını eğitmek için veri topluyoruz yani. | Open Subtitles | إذاً سنقوم بجمع بيانات تدريبية ليتم تمريرها من خلال شبكة عصبية. |
Bak biz burada senin aleyhine de lehine de delil topluyoruz. | Open Subtitles | نحن جمع الأدلة والمعارضة لكم على حد سواء. |
ön taraftaki kamerayı görebilirsiniz. Çoklu bakış açıları, seyretme noktaları, açıları, dokuları topluyoruz. | TED | يمكنكم رؤية الكميرا في المقدمة. نحن نجمع عدة زوايا وجهات النظر، زوايا، وأنسجة. نعود بكل هذه البيانات |
Evet, daha önce söylediğim gibi biz iktisatçılar aslında bir sürü sağlık verisi topluyoruz. | TED | نعم، كما أخبرتكم، نحن خبراء الاقتصاد نجمع البيانات الصحية. |
hayvan toplulukları hakkında veriler topluyoruz, karmaşık motifleri analiz ediyoruz ve onları açıklamaya çalışıyoruz. | TED | إننا نجمع البيانات عن مجتمعات الحيوانات، نحلل الأنماط المركبة، نحاول تفسيرها. |
plastiği topluyoruz ve onları parçalandıklarından dolayı okyanuslarda bulduğumuz gibi, çok küçük parçalara öğütüyoruz. | TED | نحن نجمع البلاستيك ونطحنه بالحجم الذي نجده به في المحيط، وهو حجم صغير جدا لأنه يتفتت. |
İlk önce kışın ortasında bir sürü örnek topluyoruz. | TED | أولاً نجمع كثير من عيناتنا فى أواسط الشتاء. |
Yani bağış paralarını bir finans tesisindeki havuzda topluyoruz, bu da eğitime daha fazla gelir sağlıyor. | TED | لذلك نحن نجمع أموال المانح في مرفق مالي للتعليم، والذي سوف يمنح المزيد من الدعم المالي للتعليم. |
Haydutlar için yiyecek topluyoruz. Herkes bir şeyler veriyor. | Open Subtitles | اننا نجمع طعام للمساكين المختفين في الجبال, لم يكونوا ابدا لصوص |
Fakirlere et ve giysi sağlayabilmek için yardım topluyoruz. | Open Subtitles | نحن نحاول أن نجمع بعض الأموال لتزويد الفقراء باللحوم و الدفء. |
Efendim, yoksullar ve muhtaçlar için bağış topluyoruz. | Open Subtitles | سيدي، نحن نجمع التبرعات من اجل الفقراء والمحرومين |
Bilim alanında çalışanların imzalarını topluyoruz. | Open Subtitles | نقوم بجمع توقيعات العاملين بالمهن العلمية. |
Kosova savaşı mağdurları için, makbuz karşılığı yardım topluyoruz be abi. | Open Subtitles | إننا نقوم بجمع تبرعات لضحايا الحرب في كوسوفو |
- Bunu. Para topluyoruz. Organize ediyoruz. | Open Subtitles | تنظيم الحفلات و جمع المال للقضايا محاولة إحداث الفرق |
Şu noktada, sadece bilgi topluyoruz. | Open Subtitles | حتى هذه النقطة, نحن فقط نحاول جمع المعلومات |
Grubu yeniden topluyoruz. Sana ihtiyacımız var. Trompetin bize lazım. | Open Subtitles | نريد ان نعيد شمل الفرقه نحن نحتاجك يا رجل ، نحتاج بوقك |
İlk önce Birleşik Fil Bursu için ikişer dolar topluyoruz. | Open Subtitles | أولاً ، سنجمع التبرعات لصالح جمعية الفيلة المتحدة : دولاران لكل منكم. |
Tüm duvar kenarlarından yağmur suyu topluyoruz, arıtıyoruz ve depoluyoruz... | Open Subtitles | نقوم بتجميع مياه الأمطار في كل مكان نقوم بتنقيته و تخزينه. |
Bütün bu mercanları topluyoruz, yanımızda götürüyoruz, onları ayırıyoruz. | TED | و نلتقط كل هذه المرجانات ثم نجلبها ثم نصنفها. |
Ailesi ve çalıştığı yerle ilgili bilgi topluyoruz. | Open Subtitles | عاش في جيرسي. لا يزال البحث جارياً عن عائلته حيث يعمل |
Senin bir seri katil olduğuna dair delil topluyoruz. | Open Subtitles | نحن نحصل على أدلة على أن انت قاتل تسلسلي. |