20 yıl hapse girerseniz, torununuzu bir daha göremeyebilirsiniz. | Open Subtitles | فعشرون سنة في السجن، ربما لن تتمكن بعدها من رؤية حفيدتك ثانية |
torununuzu arkadaşlarıyla bırakmak en doğrusu olacak zannımca. | Open Subtitles | أعتقد بأن الأفضل أن تدع حفيدتك مع أصدقائها |
Bayım, kendi öz torununuzu dahi öldürmeye kalkışıyorsunuz! | Open Subtitles | أيها العجوز، أتحاول قتل حفيدتك بالداخل؟ |
Bayan Rosen, torununuzu gördüğünüzde ona söyleyin tuhafiyeci olmasın. | Open Subtitles | سيدة روزون عندما ترين حفيدك قولى له ان يكون لعوبا اخبريه ان لا يصبح بائع سلع رجالية |
torununuzu görürsem eğer, mutlaka onu fareye çeviririm. | Open Subtitles | .... إذا رأيت حفيدك فسوف أحوله إلى فأر |
torununuzu bulmamız çok, çok önemli. | Open Subtitles | هذا مهم جدا أن نجد حفيدك |
Hanımefendi, torununuzu korumak istediğinizi biliyorum ama hakkında tutuklama emri var. | Open Subtitles | يا سيدتي, أنا أتفهم أنكِ تودين حماية حفيدكِ |
Hanımefendi, torununuzu tutuklamaya gelmedim. | Open Subtitles | سيدتي لست هنا لكي أعتقل حفيدكِ |
Ama torununuzu bulmanıza yardım etmekten mutluluk duyarım. | Open Subtitles | ولكنى أرحب بمساعدتك فى إيجاد حفيدتك |
Ve tabii siz torununuzu ona vermediniz. | Open Subtitles | وبالطبع لم تمنحة حفيدتك |
Biz sadece torununuzu arıyoruz o kadar. | Open Subtitles | نحن فقط نبحث عن حفيدتك |
İyiyim. torununuzu gördünüz mü? | Open Subtitles | أنا بخير، هل رأيتي حفيدك ؟ |
torununuzu görmek istemiştim. | Open Subtitles | أردت رؤية حفيدك. |
torununuzu arıyoruz Bayan Rogers. | Open Subtitles | نبحث عن حفيدك سيده (روجرز) |
torununuzu alabilirsiniz. | Open Subtitles | هاك حفيدك |
Bayan Lynch, bunları yaşadığınız için üzgünüm ama torununuzu bulmamız çok önemli. | Open Subtitles | - يا سيدة (لينش) أنا آسف لجعلك تمرين بهذا لكن من المهم جداً أن نجد حفيدكِ |