Taba rengi ceket, kırmızı scooter, lütfen aracınızı sağa çekin, Trafikten çıkın. | Open Subtitles | معطف ودراجة حمراء أرجو أن تبتعد عن الزحام |
Eski anayol Trafikten tıkandığı için ambulansta öldü. | Open Subtitles | وبسبب الزحام على الطريق الرئيس مات في طريقه للمستشفى |
Trafikten kaçınarak arka yollardan gitsek daha iyi olur. | Open Subtitles | سنكون أفضل حالا اذا قمنا بتجنب الزحام اذا قمنا بأخذ الطرق الخلفيه |
Pek çok yerde, Trafikten kurtulmak için kayda değer bir çözüm yok. | TED | وهكذا في أغلب الأماكن، لا يوجد الكثير من الحلول الجيدة لتحسين وتطوير حركة المرور. |
- Lütfen, şef şu an Trafikten bahsetmek için kötü bir zaman! | Open Subtitles | من فضلك، حضرة الرئيس تلك لحظة سيئة للكلام حول المرور |
Aslında günde 2 kere gitmene izin veriyorlar ama 110 numaralı karayolundaki Trafikten dolayı pratik olarak bu imkansız. | Open Subtitles | يسمحون لك بزيارتين في اليوم. لكن بسبب كل تلك الزحمة في طريق 110. الأمر مستحيل علميّاً. |
Trafikten kaçmak için gizli yeraltı sokaklarımıza geçmem gerekiyor. | Open Subtitles | علي القفز الى الشوارع الحكومية الموجودة تحت الأرض للتغلب على زحمة السير |
Çok yakınsınız, Trafikten çıkamayanlarla göz teması bile kurabilirsiniz. | Open Subtitles | انت تستطيعين رؤية الناس العالقين في الزحام |
Ve yakında bu Trafikten kurtulamazsak, herhangi bi parti hakkında endişelenmek zorunda kalmayacağım. | Open Subtitles | و .. إذا لم تخرجينا من هذا الزحام قريباً فلن يكون عليّ أن أقلق بشأن تلك الحفلة اللعينة |
Trafikten kaçmak için FDR yoluna sapıyorum. | Open Subtitles | سأذهب من شارع روزفلت سيدي لتجنب الزحام |
Trafikten çıkıp, onu Beneke'ye getirebilirim şimdi ama bu çok zor olur. | Open Subtitles | أعني.. أستطيع أن أصارع الزحام وأحضرهُ إلى "بنكي" الآن لكن أليسَ من الأسهل لو.. |
Trafikten uzak durmak için köprüden giderdim. | Open Subtitles | و أذهب عن طريق الجسر لأتفادى الزحام |
Trafikten kaçmak için indirim günü erkenden gelmiştim. | Open Subtitles | وصلت مبكراً يوم البيع لتجنب الزحام |
Böylece Trafikten kurtuluruz! | Open Subtitles | هذا الطريق يتجنب الزحام |
Tatlım? O biraz tehlikeli. Trafikten uzakta, kaldırımda oynasan? | Open Subtitles | حبيبتى، هذا خطير اصعدى فوق الرصيف بعيداً عن المرور. |
İnsanlar Trafikten ya da selden şikâyet edebilir. | Open Subtitles | فالناس ممكن أن تشتكي عن المرور والفيضانات التي تسببها هذة الرياح.. |
Sen insanların geç kalmasından nefret edersin. Trafikten nefret edersin. | Open Subtitles | انتِ تكرهين عندما يتأخر عليكِ الناس وتكرهين ازدحام المرور |
Bayan Helen Dryden adına kayıtlı bir araç hız kamerasına yakalanmış ve bir hafta sonrasında Trafikten aracı sizin kullandığınıza dair bir yazı almışsınız. | Open Subtitles | مركبة مسجلة بإسم زوجتك تظهر على كاميرات السرعة وبعد أسبوع يتلقى المرور إشعاراً أنك كنت السائق |
Telefon kuleleri dizilidir ve direk atmosferden elektromanyetikten ve yoğun Trafikten etkilenebilir. | Open Subtitles | مجال برج الاتصال و اتجاه يمكن ان يتأثر بحالة الطقس المجال الكهرومغناطيسى اختلاف حالة المرور |
Bu sefer Trafikten uzak dur. | Open Subtitles | فقط حاول أن تبقى بعيدا عن حركة المرور هذه المرة |
İnan bana, bayağı bir Trafikten kurtulduk. | Open Subtitles | صدقني, نحنا ضيعناء الكثير من الزحمة |
-Hadi ya, Trafikten nefret edersin. | Open Subtitles | أنا أسفة أنت تكره الزحمة |
Trafikten nefret ediyorum. | Open Subtitles | -أكره زحمة السير |