ويكيبيديا

    "tutuklanmıştı" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • اعتقاله
        
    • تم القبض على
        
    • سراحة
        
    • بتهمةٍ
        
    • ألقي القبض
        
    • تم اعتقال
        
    - Tekrar tekrar tacizden tutuklanmıştı. Open Subtitles تم اعتقاله عدة مرارا و تكرار ا بتهمة التحريض
    Reşit olmayan bir fahişeyle ilişkiye girmekten tutuklanmıştı. - Neden sizi aradı? Open Subtitles تم اعتقاله للتعامل مع عاهرة قاصر
    Waits geçtiğimiz hafta, polisin iş aracında bir ceset bulması üzerine cinayet şüphesiyle tutuklanmıştı. Open Subtitles لقد تم القبض على ويتس الأسبوع الماضى للإشتباه بإرتكابه جريمة قتل عندما قامت الشرطة بإكتشاف جثة ميتة فى سيارته
    Başkanı tutuklanmıştı. Open Subtitles عندما تم القبض على المدير
    Henry Dahl anneni öldürmekten dolayı tutuklanmıştı ve sen şu DNA testini geçmesi olayına inanmadın hiç, değil mi? Open Subtitles أدين (هنري دول) بقتل أمّك ولكن لم تصدّق الفحص الجديد للحمض النووي الذي أطلق سراحة ، أليس كذلك؟
    Bir sebepten tutuklanmıştı da, sonra bir şekilde kaçmıştı. Open Subtitles اعتُقلَت قبل مدّة بتهمةٍ ما، ثمّ فرّت بطريقةٍ ما
    Annesi uyuşturucu suçlamalarıyla tutuklanmıştı, ve Çocuk esirgeme kurumu onu bana getirdi. Open Subtitles ألقي القبض على أمه بتهم تتعلق بالمخدرات و الخدمات الإجتماعية للأطفال أحضرته إلي
    - Koçunuz tutuklanmıştı hani? Open Subtitles ظننت أنه تم اعتقال مدربكم
    - Çocuk meşhur. Geçen yıl sanat okulunda uyuşturucu satmaktan tutuklanmıştı. Open Subtitles -إنّه مشهور، هو الفتى الذي تمّ اعتقاله السنة الفائتة
    Hatırlayacak olursanız, Bay Chase Ağustos ayında kokain bulundurmaktan tutuklanmıştı. Open Subtitles السيد (تشايس) تمّ اعتقاله في غشت لحيازة الكوكايين
    Daha önce tutuklanmıştı. Open Subtitles لقد تم اعتقاله من قبل...
    Jack Bauer'a yardım etmekten tutuklanmıştı. Open Subtitles -قد تمّ اعتقاله لمساعدة (جاك باور )
    Bütün bar tutuklanmıştı. Open Subtitles و تم القبض على الحانة كلها
    Cassetti tutuklanmıştı. Open Subtitles تم القبض على كاسيتى.
    Henry Dahl anneni öldürmekten dolayı tutuklanmıştı ve sen şu DNA testini geçmesi olayına inanmadın hiç, değil mi? Open Subtitles أدين (هنري دول) بقتل أمّك ولكن لم تصدّق الفحص الجديد للحمض النووي الذي أطلق سراحة ، أليس كذلك؟
    Bir sebepten tutuklanmıştı da, sonra bir şekilde kaçmıştı. Open Subtitles اعتُقلَت قبل مدّة بتهمةٍ ما، ثمّ فرّت بطريقةٍ ما
    Nitröz tüpü çaldığı ve okulun park yerinde uyuşturucu sattığı için tutuklanmıştı. Open Subtitles ألقي القبض عليه لـ سرقته أسطوانة نايتروس وبيعهافيساحةمواقفالسيارتللمدرسة.
    Bay Wilcox yaklaşık bir saat sonra tutuklanmıştı. Open Subtitles ألقي القبض على السيد (ويلكوكس) قبل ساعة
    Bauer tutuklanmıştı. Open Subtitles لقد تم اعتقال (باور)، فكيف هذا ممكناً؟

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد