- Tekrar tekrar tacizden tutuklanmıştı. | Open Subtitles | تم اعتقاله عدة مرارا و تكرار ا بتهمة التحريض |
Reşit olmayan bir fahişeyle ilişkiye girmekten tutuklanmıştı. - Neden sizi aradı? | Open Subtitles | تم اعتقاله للتعامل مع عاهرة قاصر |
Waits geçtiğimiz hafta, polisin iş aracında bir ceset bulması üzerine cinayet şüphesiyle tutuklanmıştı. | Open Subtitles | لقد تم القبض على ويتس الأسبوع الماضى للإشتباه بإرتكابه جريمة قتل عندما قامت الشرطة بإكتشاف جثة ميتة فى سيارته |
Başkanı tutuklanmıştı. | Open Subtitles | عندما تم القبض على المدير |
Henry Dahl anneni öldürmekten dolayı tutuklanmıştı ve sen şu DNA testini geçmesi olayına inanmadın hiç, değil mi? | Open Subtitles | أدين (هنري دول) بقتل أمّك ولكن لم تصدّق الفحص الجديد للحمض النووي الذي أطلق سراحة ، أليس كذلك؟ |
Bir sebepten tutuklanmıştı da, sonra bir şekilde kaçmıştı. | Open Subtitles | اعتُقلَت قبل مدّة بتهمةٍ ما، ثمّ فرّت بطريقةٍ ما |
Annesi uyuşturucu suçlamalarıyla tutuklanmıştı, ve Çocuk esirgeme kurumu onu bana getirdi. | Open Subtitles | ألقي القبض على أمه بتهم تتعلق بالمخدرات و الخدمات الإجتماعية للأطفال أحضرته إلي |
- Koçunuz tutuklanmıştı hani? | Open Subtitles | ظننت أنه تم اعتقال مدربكم |
- Çocuk meşhur. Geçen yıl sanat okulunda uyuşturucu satmaktan tutuklanmıştı. | Open Subtitles | -إنّه مشهور، هو الفتى الذي تمّ اعتقاله السنة الفائتة |
Hatırlayacak olursanız, Bay Chase Ağustos ayında kokain bulundurmaktan tutuklanmıştı. | Open Subtitles | السيد (تشايس) تمّ اعتقاله في غشت لحيازة الكوكايين |
Daha önce tutuklanmıştı. | Open Subtitles | لقد تم اعتقاله من قبل... |
Jack Bauer'a yardım etmekten tutuklanmıştı. | Open Subtitles | -قد تمّ اعتقاله لمساعدة (جاك باور ) |
Bütün bar tutuklanmıştı. | Open Subtitles | و تم القبض على الحانة كلها |
Cassetti tutuklanmıştı. | Open Subtitles | تم القبض على كاسيتى. |
Henry Dahl anneni öldürmekten dolayı tutuklanmıştı ve sen şu DNA testini geçmesi olayına inanmadın hiç, değil mi? | Open Subtitles | أدين (هنري دول) بقتل أمّك ولكن لم تصدّق الفحص الجديد للحمض النووي الذي أطلق سراحة ، أليس كذلك؟ |
Bir sebepten tutuklanmıştı da, sonra bir şekilde kaçmıştı. | Open Subtitles | اعتُقلَت قبل مدّة بتهمةٍ ما، ثمّ فرّت بطريقةٍ ما |
Nitröz tüpü çaldığı ve okulun park yerinde uyuşturucu sattığı için tutuklanmıştı. | Open Subtitles | ألقي القبض عليه لـ سرقته أسطوانة نايتروس وبيعهافيساحةمواقفالسيارتللمدرسة. |
Bay Wilcox yaklaşık bir saat sonra tutuklanmıştı. | Open Subtitles | ألقي القبض على السيد (ويلكوكس) قبل ساعة |
Bauer tutuklanmıştı. | Open Subtitles | لقد تم اعتقال (باور)، فكيف هذا ممكناً؟ |