ويكيبيديا

    "tuzun" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • الملح
        
    • الأملاح
        
    • اللحم على
        
    Kabuğu çekiçle uzaklaştırırsanız o zaman tuzun yapısını bile görebilirsiniz. Open Subtitles ، و لو واصلت طرقه وقتها سيمكنك رؤية بنية الملح
    tuzun kapağını açtı ve havaya saçtı. Gördün mü? Open Subtitles أخذ شيئًا من السطلة ثم انتشر الملح في الهواء
    Farklı iki tuzun kimyasal reaksiyonuyla işliyor. Open Subtitles إنه يعمل عن طريق تفاعل كيميائي بين نوعين من الملح
    Sahel'deki bu deniz feneri kum ve tuzun kıyısındaki okyanus fark edilene kadar manzaraya yapıştırılmış gibi; Open Subtitles منارة في الساحل تبدو ملصقة عليه حتى ترى المحيط على حد الرمل و الملح
    Bu durumda evlat, çok fazla tuzun senin için iyi olmadığını söyleyebilirim. Open Subtitles حسناً، في هذة الحالة يا بني سوف أقول لك، الكثير من الملح مضر لك
    Burada yemekler pek iyi değil. Hatta tuzun bile tuzun bile tuzsuz olduğunu söyleyeyim. Open Subtitles الطعام هنا ليس جيد أنا أريد أن أقول حتى الملح يحتاج الى ملح
    Suyun bitkiye ulaşmasını sağlıyorlar ancak bu esnada tuzun %99'unu filtreliyorlar. Open Subtitles ستسمح بدخول الماء للنبتة ولكن بفلترة 99% من الملح عند مروره
    İnsanların mumyalanmış şekilde korunduğu ve nesnelerin... zamanın içinde donduğu tuzun içine nüfuz ettiği mahkum topraklar. Open Subtitles انها أرض محكوم عليها بأن ينفذ اليها الملح حيث تصبح بقايا الانسان مُحنطة و تتجمد الأجسام بمرور الوقت
    O halde tuzun suda eridiğini bilmen gerekir, sürtük. Open Subtitles . إذن ، يجب ان تعلم ان الملح يذوب في الماء هل ستُغادرين ؟
    Tabağındaki morino balığını, tenindeki tuzun kokusunu, gökyüzündeki yıldızları hak etmiş oluyordu. Open Subtitles جديراً بالسمك الموضوع فى صِحنِه، رائِحة الملح فى جِلدِه، جديراً بالنجوم التى فى السماء.
    Daha önce hiç tuzun tadına bakmamış birine tuzun tadını anlatmak gibi bu. Open Subtitles إنها مثل محاولة لوصف الملح لشخص لم يتذوق الملح أبداً
    "tuzun başka bir adamın ekmeğinin tadı olduğunu ve başka bir adamın merdivenlerinden inip çıkmanın ne kadar zor olduğunu göreceksin. " Open Subtitles و ستجد بان الملح هو طعم خبز رجل آخر و أنه يصعب صعود و نزول درج رجل آخر
    Bazen etraf sessiz olduğunda dalgaların çarpış sesini, yüzümdeki rüzgarı ve tuzun kokusunu hayal ediyorum. Open Subtitles أحيانا عندما يكون الهدوء, أتصور الصوت موجات تحطمها, رش ضد وجهي, رائحة الملح,
    Genelde doktorlarının tavsiyelerini anlatırlardı. Mesela; diyette tuzun kesilmesi, kızartılmış gıdaları daha az tüketme, sigarayı bırakma ya da stresi azaltma. TED كان يروي الرجال أحياناً توصيات أطبائهم لخفض كمية الملح في طعامهم أو التقليل من تناول الأطعمة المقلية أو التوقف عن التدخين أو الحد من التوتر.
    tuzun tadını düzelteceğini düşünmüştüm efendim. Open Subtitles ظننت ان الملح سيغير طعمه، سيدى
    Hipokrat, tuzun erdemlerini ayrıntılarıyla açıkladı. Open Subtitles أبقراط بنفسه بيَّن أهمية الملح
    Uyuşturucuları tuzun içine saklayın. Open Subtitles أخفى المخدرات جيداً داخل الملح
    tuzun yeryüzünü nasıl beyaza çevirdiğini görüyorum. Okyanusların kıtalara getirdiği yaşamı göremiyorum. Open Subtitles أرى كيف يجعل الملح الأرض ناصعة
    tuzun beni susuz bıraktığını biliyorsun ve kuzenim William biber fabrikasındaki bir kazada ölmüştü. Open Subtitles أنت تعرف أن الملح يجعلني أتطلب ماء وقريبي "وليام" دفن حتى مات في حادث مصنع فلفل
    Çamur, tuzun sihirli dünyasıyla kaplanmıştır. Open Subtitles لقد أصبح الوحل مغطىً بقالب سحري من الأملاح.
    - Aracilarin amina koyayim. Senin tek sorumlulugun çorbada tuzun olmasi. Open Subtitles مسؤوليتك الوحيدة هي أن تضع اللحم على الطاولة

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد