"uğraştım" - ترجمة من تركي إلى عربي

• حاولت
• تعاملت
• حاولتُ
• تعبت
• بذلت
• أمضيت
• كافحت
• عملتُ
• أتعامل مع
• واجهت
• حاربت
• استغرقت
• خضت
• عملت بجد
• استغرقني

Duygularımı bastırmak için çok uğraştım ve... sonucunda umutsuz bir hayata boyun eğdim.
حاولت بكل جهدي ان اتجاوز مشاعري وأن اكيف نفسي مع حياتي الهادئة اليائسة

Şef olmak için uğraştım ama o rolü Andy Sung'a verdiler.
لقد حاولت الحصول على دور الزعيم إلا انهم اعطوه لاندي سونج

Çok uğraştım onu gerçek ve parçalanmayacak bir aileye verdiğime emin olmak için.
حاولت بشدة أن أتأكد من أنها ستعثر على عائلة حقيقية، عائلة لن تتفرق.

Bir gün içinde yeterince çılgın kadınla uğraştım.
تعاملت مع ما يكفي من النساء مجنون اليوم.

Tüm gün boyunca aynı hissi yakalamak için uğraştım.
لقد حاولتُ طيلة اليوم أن استعيد الشعور بذلك

O yemek için çok uğraştım. Her şeyin mükemmel olmasını sağladım.
تعبت كثيراً لاعداد هذه الوجبة تأكدت أن كل شيء مثالي

Adamın gitmesine uğraştım, ama o yumruk attı, ben de kendimi savundum.
حاولت ان اجبره على المغادرة فقام بلكمي و انا دافعت عن نفسي

Bak tatlım, uğraştım ama o gerzeği rahatlatmanın hiçbir yolu yok.
انظر,عزيزى لقد حاولت لكن لم استطع ان ارخى مقبض الجوز هذا

Ona dönüşmemek için çok uğraştım ama döngüyü devam ettirdim.
حاولت بشدة ألا أكون مثله لكنى تركت الحال كما هو

Rasheed üzerindeki etkilerini yok etmeye uğraştım ama çok geç kalmıştım.
حاولت أن اخلص رشيد من سيطرتهم لكن كان الاوان قد فات

Yıllarca gerçek görüntüsüne dönsün diye uğraştım koca yalandan ibaret evliliğinizden uzaklaşsın diye.
حاولت لسنوات للحصول عليها للخروج من غطاء لها، خدعة الخاص بك من الزواج.

Yıllarca, çocuklarıma okuma aşkını işlemek için uğraştım.
لسنوات، حاولت يائسة أن أزرع في أطفالي حب القراءة.

Bunu durdurmak için çok uğraştım fakat yapamadım, çünkü bağımsız bir şekilde oluyordu.
حاولت بشدة إيقاف يدي، لكنيّ لم أستطع، لأن الحياة كانت تدب فيها بشكل منفصل.

Senin gibilerle çok uğraştım.
لقد تعاملت مع نوعيتك فى الكثير من الاحيان

Biraz alışılmışın dışında ama ben daha kötüleriyle uğraştım.
لم أعتد على هذا لكنني تعاملت مع أسوء من هذا

Efendim, denedim. Dün bütün gece ilanları sökmekle uğraştım.
لقد حاولتُ يا سيّدي قضيت ليلة أمس كلّها أسحب المنشورات

- Hey, o cevizleri bulmak için çok uğraştım! Neyse, zaten ben de ceviz sevmem.
لقد تعبت جداً حتى أحضرت هذا الجوز لكني أكرههم أيضاً

- Bunun için çok uğraştım. - Biliyorum, adamım.
ـ بذلت فيها مجهوداً كبيراً ـ أعرف يا رجل

Bütün gece zavallı herifi suyun dibine gömmek için uğraştım.
أمضيت الليل بطوله أجرّ ذلك المسكين في أنحاء ذاك المكان

Fakat,maddi destek için gerçekten uğraştım.
لكن حقا كافحت للحصول على الدعم المالي.

Bu hayvanın dünyada yatacak yeri yok. Onu kilitli tutmak için çok uğraştım.
.لا مكان لذلك الوحش في العالم عملتُ جاهداً لإبقائه محتجزاً

Hayatım boyunca beni anlayamayan cahil insanlarla uğraştım.
لقد كنت أتعامل مع الجهلة الذين لا يتفهومني طوال حياتي

Buradaki ilk birkaç yılımda, sinirliydim bu yüzden, diğer mahkumlarla uğraştım.
اول سنتين ليّ هنا,كنت غاضبــاً. لذا انا واجهت العديد من المساجين.

Biliyorsun bundan ben de nefret ediyorum. Bu işi alman için ne kadar uğraştım biliyorsun.
وأنت تعرفين أنني أكره هذا حاربت لأجلك لتحصلي على هذا العمل

Beni şeytanlaştırmaya çalışanlara, ne olduğum için özür diletmeye çalışanlara, karşı kendimi savunmakla çok uğraştım. Uymadığım bir kalıba sokulmak isteniyordum bir haydut, bir gangster, topluma karşı bir tehlike.
استغرقت الكثير من الوقت لاجد تعريفا لنفسى بدلا من تشويهها وجعل نفسى يعتذر لمن هو فى الحقيقة واحاول تصويرى كشىء لم يكن نوع من البلطجة أو العصابات، خطر على المجتمع.

Dinle bayan, seni buraya getirebilmek için çok uğraştım, ve bazı cevaplar istiyorum ve şimdi istiyorum!
إسمعي يا سيدة لقد خضت الكثير لأصل إليك و أنا أريد بعض الأجوبة وأناأعنيبسرعة.

Benim yaşadığım şeyleri yaşamayasın diye çok uğraştım.
لقد عملت بجد لذا يجب عليك عدم اتخاذ هذا القرار لقد عملت بجد لذا يجب عليك عدم اتخاذ هذا القرار

Burayı almak için altı yıl uğraştım.
استغرقني الأمر 6 سنوات للحصول على هذا المكان