Durum böyle olduğu müddetçe, kimin uşak, kimin efendi olduğunu göreceğiz. | Open Subtitles | و طالما الوضع هكذا سنرى من هو الخادم ومن هو السيد |
Bahse girerim, Bayan Paradine ile bu uşak arasında bir şeyler var. | Open Subtitles | اراهن انه سيذهب الى هناك, لأنه يوجد شئ بين السيدة بارادين وهذا الخادم |
Merlin sadece bir uşak ama tanıdığım en baş belası uşaktır. | Open Subtitles | إنهُ مجرد فتىً خادم لكنهُ اكثر خادم مزعج عرفتهُ على الإطلاق |
Mesela uşak. Yapabileceği hiç bir şey yok. | Open Subtitles | خادم المسرح لن يستطيع فعل شيء على أية حال |
Ama o iyi eğitimli bir uşak! Kâhya bile olabilir. | Open Subtitles | لكنه من ذوي الخبرة يمكنه أن يصبح كبير الخدم حتى. |
Bu çirkin adam büyük ihtimalle bir uşak, ön kapıya geldi. | Open Subtitles | هذا الرجل القبيح لا بد أن يكون خادماً استدعوه للبوابة الأمامية |
Peki uşak François sana her ay reçeteyi mi getiriyor? | Open Subtitles | وهل يحضر لك الخادم فرنسوا الوصفة شهريا ؟ |
Ama bu uşak şovunun Japonya? da işe yarayacağından emin değilim. | Open Subtitles | ولكني لست واثقاً من نجاح مسلسل الخادم ذاك في اليابان. |
Hazırlansak iyi olacak. Size bir uşak göndereceğim Bay Huh. | Open Subtitles | من الأضل أن نستعد وأنا سوف أرسل الخادم لك سير هيو |
sabahları uyandığımda, ayağımı mermer zemine değdirmeden önce,... bir uşak ayağımın altına yumuşak terlikler uzatacak. | Open Subtitles | على الموضة عندما أستيقظ في الصباح قبل أن أضع قدمي على الأرضية الرخام .. الخادم الأول |
Tabii yukarıda olsaydık şimdiye uşak yanımızda bitmişti. | Open Subtitles | بالطبع في الطابق العلوي سيكون الخادم هنا مسبقاً |
İnsan öğrenebilir. uşak olmayı öğrendiği gibi. | Open Subtitles | المرء يمكنه أن يتعلم كأن يكون خادم مثلاً |
İki saat içinde, yaşayan en zengin uşak olacaksın. | Open Subtitles | بعد بضع ساعات ستصبح أغنى خادم على الإطلاق |
Uçan uşak. Buralarda pilotluk budur. | Open Subtitles | انا خادم لعين باجنحه هذا ما انا موجود هنا من اجله |
Erkek bir uşak tutmak daha mantıklı olur hem aşçıdan da iki kat fazla çalışır. | Open Subtitles | و سيكون أفضل لو تعاقدنا مع خادم يمكنه المساعدة في الطبخ أيضا |
uşak, Albay'a yemeğini götürdükten sonra siz neredeydiniz? | Open Subtitles | بعد ان ذهب كبير الخدم بالعشاء الى الكولونيل, اين كنت انت ؟ |
Malikane gerçekten çok büyüktü ve içinde birçok uşak çalışıyordu. | Open Subtitles | كانت العزبة كبيرة جدا وكان فيها العديد من الخدم |
Birkaç saatliğine uşak olduktan sonra hepinizin nelerle uğraştığını anladım. | Open Subtitles | بعد كوني خادماً لبضع ساعات ادركت كم أنتم مضطرين للتحمل |
Bir gün, birinci uşak olacağımı umuyor. | Open Subtitles | هي تأمل، في يومٍ ما، قد أكون خادماً أول. |
Her gün ellerine uşak hikâyeleri geçer mi sanıyorsun? | Open Subtitles | أتظن أنهم يتلقّون قصص خدم مثل تلك كل يوم؟ |
Kesinlikle. Çocuk 800 aldı. Al sana uşak. | Open Subtitles | طبعا تحتاج ، فقد حصلت على 800 هاهو خادمك |
Minnettar olurum. - uşak değil, arkadaşımız olarak gelirsin. | Open Subtitles | سوف أكون ممنونة لك و لن تكون خادما في الرحلة |
Çalmanın kendisini bir uşak gibi hissettirdiğini ve hiçbir efendiye hizmet etmediğini söylüyor. | Open Subtitles | يقول أن الأمر يجعله يبدو كخادم وهو لا يخدم أحد |
Curtis geldi, bana bakan uşak. | Open Subtitles | هذا كيرتس.. خادمى |
Fayton, balkabağına dönüştü... - ve uşak da büyük, beyaz bir fareye. | Open Subtitles | المركبة تحولت إلى يقطينة والخادم إلى فأرأبيض كبير |
Ve size 80 günde devri-i alem konusunda yardımcı olacak cesur bir uşak. | Open Subtitles | وخادم فرنسي شجاع سوف يساعدك لتلف العالم في 80 يوم |
Bir uşak için çok fazla soru sordu. | Open Subtitles | يسأل الكثير من الأسئلة بالنسبة لخادم شخصي |
uşak kendi seviyesinde birini bulabilir. | Open Subtitles | يمكن للخادم أنْ يجد فتاة أخرى مِنْ مستواه |
Ölen herkes uşak olabilir mi? | Open Subtitles | -أيُمكن لأيّ أحدٌ مات ، ان يُصبح "جالب شقاء"؟ |
Baş uşak olduğunuzu nereden çıkardınız? | Open Subtitles | ما الذي يجعلك تعتقد بأنك مؤهلٌ كخادمٍ أول؟ |