Gece yola çıkarılmış sabah ise Chelmno'ya ulaşmışlar. | Open Subtitles | ساروا بالليل وبالنهار وصلوا الى خيلمنو |
Senatör Rose'un evine ulaşmışlar. | Open Subtitles | قد وصلوا إلى منزل عائلة... السيناتور روز |
- Arkadaşımız hakkında bir ipuçları var. - Ona nasıl ulaşmışlar? | Open Subtitles | لديهم خيط يدّل على صديقنا - كيف وصلوا إليه؟ |
Onun Procorp'la konuştuğunu dahi bilmiyordum. Peki, ama ona ulaşmışlar. | Open Subtitles | لم أعرف حتى أنه كان يتحدث مع "بروكروب" حسناً، لقد وصلوا إليه |
Benim başaramadığım şekilde ona ulaşmışlar. | Open Subtitles | لقد وصلوا إليه.. بطريقة لم أستطع فعلها |
Ona ölmeden hemen önce ulaşmışlar. | Open Subtitles | وصلوا اليه بالكاد قبل ان يموت |
Serbest bırakılan tüm mahkumlar güvenlice evlerine ulaşmışlar mı bak. | Open Subtitles | -تأكدّ من أنّ جميع السجناء وصلوا بيوتهم آمنين . |
Kırılma noktasına ulaşmışlar. | Open Subtitles | لقد وصلوا إلى حافة القمة |
Gidecekleri yere ulaşmışlar. | Open Subtitles | -لقد وصلوا للتو |
- Carter seni sattı. - Ona ulaşmışlar. | Open Subtitles | (كارتر) باعتكَ لقد وصلوا إليها |
Bir şekilde Rich'e ulaşmışlar. | Open Subtitles | وبطريقة ما وصلوا إلى (ريتش).. ؟ |
- Anlaşılan Kurt'e önce ulaşmışlar. | Open Subtitles | -يبدو أنهم وصلوا لـ (كورت )! |