Siz de nüfus müdürlüğünüz de bu ülkedeki vatandaşları umursamıyorsunuz. | Open Subtitles | أنتم لا تهتمون بمواطني هذه البلاد ولا حتى مكتبكم للتعداد |
Şehri yakıp yıkıyorsunuz, boş sözler veriyorsunuz ve yolunuzda kimleri incittiğinizi umursamıyorsunuz. | Open Subtitles | أنتم تقوقون بجرف المدن و تعطون الوعود الفارغة و لا تهتمون بمن ستأذون بطريقكم |
7 tane iilemci ve 14 tane motorla çalışıyorlar. ve ayrıca -- ama bunu umursamıyorsunuz zaten, değil mi? | TED | و له سبعة معالجات و 14 محركاً و لديه -- لكنكم لا تهتمون بهذه الأمور, أليس كذلك؟ |
Ediyorum. Siz bunu umursamıyorsunuz. | Open Subtitles | إنني حقاً أكرهه لكنكم لا تهتمون |
Neden umursamıyorsunuz? | Open Subtitles | لماذا لا تهتمون ؟ |