Ben de bir süredir cesareti olan birini göndermeni umuyordum. | Open Subtitles | لقد كنت آمل أن ترسل لي أحد لديه بعض الجرأة |
Bana 600$ borç verebileceğini umuyordum. Tamircim arabamın alternatörünü değiştirmem gerektiğini söyledi. | Open Subtitles | كنت آمل أن تعطيني 600 دولار في الحال، أحتاج لتغيير منوب سيارتي. |
O gün, Dünya için bir gün doğumu olacağını umuyordum. | Open Subtitles | كنت أتمنى أن يكون هذا اليوم هو شروق الشمس للعالم |
Daha az hobbitsel ve daha romantik bir şeyler umuyordum. | Open Subtitles | كنتُ آمل في شيءٍ أكثر رومانسيّة وأقلّ ممّا يُعدّ هواية. |
Aslında çok da kötü değildim. Fakat bir şeylerin değişeceğini umuyordum. | Open Subtitles | الامر على ما يرام ، ولكن كنت اتمنى من أجل التغيير. |
Aramızda nasıl bir şey olduğunu bilmiyordum, ama partide bunun cevabını öğrenmeyi umuyordum. | Open Subtitles | لم أكن أعلم ما نوع الشيء, لكن كنت آمل أن الحفلة ستوضح ذلك |
Bunun aramızda kalacağını ve raporunda bundan söz etmeyeceğini umuyordum. | Open Subtitles | كنت آمل أن يبقى الأمر بيننا. ولا تذكريه في تقريرك. |
- Ayrılmadan önce seni görmeyi umuyordum. - Kendini özletme. | Open Subtitles | كنت آمل أن أراك قبل أن أغادر لا تكونى غريبه |
Aslında bugün, bilimsel bir görevde ona eşlik etmeni umuyordum. | Open Subtitles | فى الحقيقة كنت أتمنى ان ترافقيه الليلة فى مهمة علمية |
Madam, açıklamayı bu gece Vikont gala için bize katıldığında yapmayı umuyordum. | Open Subtitles | سيدتي، كنت أتمنى أن أصرح للجمهور الليلة عندما رافقنا فيكومت في الإحتفال |
- Albay. Senin bu duruma bir ışık tutabileceğini umuyordum. | Open Subtitles | كنت أتمنى أنه يمكنك تسليط بعض الضوء على الوضع هنا |
Bu birkaç haftayı kendini gözden geçirip kişisel gelişimine ayırmanı umuyordum. | Open Subtitles | كنت أتمنى أن تستغلي الأسابيع الأخيرة كي تنضجي و تعرفي المسئولية |
- Var. Bu adamı şimdiye kadar gördüğünüzü söyleyebileceğinizi umuyordum. | Open Subtitles | كنتُ آمل بأن تخبرني إذا كنت قد رأيت هذا الرجل. |
- Belki geçmiş hikâyemde öyleyimdir. Bana bir şey söyleyeceğinizi umuyordum. | Open Subtitles | ربّما يوجد ذلك في قصّتي الخلفية. كنتُ آمل بعرض شيء عليك. |
Bütün bu olanların nasıl biteceğine dair bir önsezin olmasını umuyordum. | Open Subtitles | كنت اتمنى ان يكون لديكِ رؤيه حول كم سيكون ذلك قريباً |
Bana yeni bir ehliyet edinmem için yardım edersin diye umuyordum. | Open Subtitles | أنا كُنْتُ أَتمنّى بأنّك يُمْكِنُ أَنْ تُساعدَني أُصبحُ رخصة سائقِ جديدِ. |
Tabii etmem, gitmesini umuyordum, biraz özel alana ihtiyacım var. | Open Subtitles | بالطبع لا ، كنت أمل انها ستذهب اريد بعض الخصوصية |
Dinle, oysa ki sana elbise konusunda yardım etmeyi umuyordum. | Open Subtitles | انا كنت آمل ان اساعد في اختيار الفستان, مع ذلك |
Seni buraya getirdim çünkü belki bana biraz yardım edebileceğini umuyordum. | Open Subtitles | لقد أحضرتكِ إلى هنا على أمل أن تمنحيني القليل من مساعدتكِ. |
Şu anda onun en büyük hayranı değilsin biliyorum ama imzalayacağını umuyordum. | Open Subtitles | أعرف أنكِ لستِ معجبة به الآن ولكن كنت أتمني أن تقومين بتوقيعها |
Bana başka birinin işlerini hatırlattı. Senin farklı olacağını umuyordum, dostum.. | Open Subtitles | ما ذكّرني بصنيع يدي شخص آخر، وقد أملت أن تكون مختلفًا. |
- Hodgins. esmer şeker, sirke-- bu ne olduğunu belirleyemediğm bir karışım ve bunun ne olduğunu bildiğini umuyordum. | Open Subtitles | السكر البني و الخل هناك فقط مركب واحد لم اتمكن من التعرف عليه , وكنت آمل انك تعرف ماهو |
Ofis dışında birbirimizi biraz daha iyi tanımalıyız diye umuyordum. | Open Subtitles | نعم، تمنيت أن نعرف بعضنا البعض افضل قليلاً خارج المكتب |