Şu an prototip aşamasındayız, ama umuyoruz ki böyle gelişecek. | TED | لا زلنا في مرحلة أولية من التطوير، لكن هذا ما نأمل أن نخلص إليه. |
Hayatın şaşılacak derecede dar bir bandını ölçüyoruz, ve umuyoruz ki bu sonuçlar hepimizin hayatını kurtaracak. | TED | نحن نتعامل مع جزء ضئيل جدًا من الحياة، و نأمل أن ذلك الجزء سيساعدنا على إنقاذ حياة الجميع. |
Buradan umuyoruz ki bizim dünyamız da eski haline dönmüş müdür? | Open Subtitles | فإن ذلك يجعلنا نأمل أن عالمنا يتعافى أيضاً |
Bu davada, umuyoruz ki bu tutuma ara vereceksiniz. | Open Subtitles | في هذه الحالة نتمنى أن تتخلى عن موقفك هذا |
umuyoruz ki hepinizin toplanması Jane'in hatıralarını tetikleyecek. | Open Subtitles | نحن نأمل أنّ مقابلتكم جميعاً من شأنه أن يدفع (جين) لإسترجاع الذكريات الأخرى |
umuyoruz ki uzaylıların kalkanı, yeniden yapılandırılmış bu silah karşısında korunmasız kalır. | Open Subtitles | أجل ، ونتوقع أن تكون دروع الغزاه حساسه للسلاح الذى أُعيد تشكيله |
umuyoruz ki insanlara gezegendeki değişikleri görüp harekete geçmeleri için gerekli araçları verecek. | TED | ونأمل أن تعطي الناس وسيلة للعثور على التغييرات الحاصلة على الكوكب ومشاهدتها والتفاعل معها. |
Ama umuyoruz ki belki de - çevre biraz etkili olur ve... - Sarah. | Open Subtitles | لكننا نأمل أن هذا الحي لم يعاني من نفس شدة الركود مثل باقي الأحياء |
umuyoruz ki içlerinden bazıları bu soyguna karışmıştır böylece bizi altına götürebilir. | Open Subtitles | نأمل أن يكون واحد منهم أو أكثر متورط في السطو ليقودنا إلى الذهب |
Yüce Tanrım umuyoruz ki oğlumuz bize dünyada yaptığı gibi seni de orada neşelendirip eğlendiriyordur. | Open Subtitles | ربنا العزيز نأمل أن إبننا يرقد بسلام وإبقائه مسترخي مع الضحك والإستمتاع |
umuyoruz ki, bu ortak rapor, gelecekte alacağımız önemli kararlar için bir rehberlik ölçütü sağlayacaktır. | Open Subtitles | نأمل أن هذا التقرير المشترك سيوفّر قدرا من التوجيه |
Ama umuyoruz ki Savcı da bu durumu göz önüne alır ve tüm bunları düşürür. | Open Subtitles | ولكننا نأمل أن المدعي العام سيأخذ هذا بعين الإعتبار ويقوم بإسقاط التهم كلها |
umuyoruz ki niyetimizin kısa ve barışçıl kalmak olduğunu bilerek rahatlarsınız. | Open Subtitles | نأمل أن تطمئنوا الآن بعلمكم أننا لا ننوي إلّا إقامة موجزة وسلمية. |
umuyoruz ki yakında Masa amcasıyla İsveç'te bir araya gelecek, ama o zamana kadar Atina'da çok güzel bir çocuk yuvasında ilgileniliyor. | TED | نأمل أن يجتمع هو وميساء قريباً في السويد، وهي الآن في دار رعاية في "أُثينا". |
Yani umuyoruz ki edeceklerdir. | TED | ونحن نأمل أن تفعل النباتات ذلك. |
umuyoruz ki O, Tanrıya hastalığının kötüleşmesine ve ölümüne neden olan iptilası için af dilemiştir. | Open Subtitles | ...نأمل أن تكون سألت الله ...أن يغفر لها الإفراط الذاتي الذي زاد من مرضها وأدى إلى موتها |
Bu davada, umuyoruz ki bu tutuma ara vereceksiniz. | Open Subtitles | في هذه الحالة نتمنى أن تتخلى عن موقفك هذا |
Bu beklenmedik fizyolojik bir eksikliktir ve umuyoruz ki Virgil bunun üstesinden gelecektir. | Open Subtitles | -إنه خلل فسيولوجي غير متوقع نتمنى أن يتمكن فيرجيل من التغلب عليه |
Bu davada, umuyoruz ki bu tutuma ara vereceksiniz. | Open Subtitles | في هذه القضية نتمنى أن تتراجع عن موقفك |
umuyoruz ki bu kanıt ve yakalayabilirsek Cheng, Başkan'a bu saldırıları bizim yapmadığımızı ispatlamaya yeter. | Open Subtitles | نحن نأمل أنّ هذا الدليل... إضافة إلى (تشانغ)، إذا إستطعنا القبض عليه سيكون دليلا كافيا لنثبت للرئيس أننا لسنا من أمرنا بالهجوم. |
umuyoruz ki uzaylıların kalkanı, yeniden yapılandırılmış bu silah karşısında korunmasız kalır. | Open Subtitles | أجل، ونتوقع أن تكون دروع الغزاة حساسة للسلاح الذي أعيد تشكيله |
Her gün dinliyoruz, ve umuyoruz ki bugünlerle Nisan arasında bir yerde sonda tekrar uyanacak. | TED | فنحن نسمع كل يوم، ونأمل أنه في وقت ما بين اليوم وشهر أبريل، سوف يستيقظ المسبار من سباته. |