Georgia'daki fidanlığından... ve papatya gibi beyaz dostlarından bıktım usandım artık! | Open Subtitles | و أنا سئمت السماع عن مزرعتك فى جورجيا و أصدقائك العفيفين |
Başkalarının %99 oranını iyi kabul etmelerinden usandım. | TED | لقد سئمت من الأشخاص الذين يقبلون بأقل من الإتقان الكامل. |
Herkezin Jackie ve beni ayırma isteğinden bıktım usandım artık . | Open Subtitles | اتعلمون انا تعبت كل واحد يحااول ان يفصل بيني وبين جاكي |
Yapma, şu saçmalıklarından bıktım usandım artık. | Open Subtitles | ..توقف عن ذلك لقد تعبت ومللت من الإزعاج الذي تحدثه |
İnsanların küstahça insan-salyangozların bir şekilde yavaş olduğunu dile getirmelerinden bıktım usandım artık. | Open Subtitles | لقد مللت وتعبت من الناس الذين يظنّون أنّ الحلزون البشري بطيء نوعا ما. |
Üç yıldır onu görmekten bıktım usandım. | Open Subtitles | سئمتُ النظر إليه الأعوام الثلاثة المنصرمة |
Kargaşadan bıktım usandım zaten! Paranı istemem, kasabadan çek git, yeter! | Open Subtitles | سئمت القتالات، لا تدفع لي بشرط أن تغادر البلدة |
Çünkü bu evin içinde dolaşıp, boş olduğunu görmekten bıktım usandım, sebebi bu. | Open Subtitles | لأني سئمت من دخول هذا البيت.. و أجده فارغ، هذا هو السبب |
Doğruyu söylemek gerekirse bıktım usandım. | Open Subtitles | لا أخفيك سرّاً لقد سئمت وضِقْت ذرْعاً من ذلك |
Bu adamlar tarafından kandırılmaktan bıktım usandım. O yüzden böyleyim. | Open Subtitles | لقد سئمت وتعبت من تواجدي مع هؤلاء الملاعين، هذا هو السبب |
Hallet şunu çünkü sana ihtiyacımız var ve saçmalıklarından usandım. | Open Subtitles | تقبل الوضع وحسب أصغ الى . تقبل الوضع وحسب لآننا نحتاج اليك وقد سئمت تفاهاتك |
Hakaretlerinden bıktım usandım. Nasıl bir ruh haline girdin bilemiyorum. | Open Subtitles | سئمت ومللت إهاناتك لي أيها الشاب، أجهل ما الذي دهاك مؤخراً.. |
Bu kadının ne kadar yaşlı olduğunu duymaktan usandım. | Open Subtitles | لقد تعبت حتى الموت من سماع كم هذه المرأة عجوز |
Bu şerefsizi her aybaşında köşe bucak aramaktan usandım artık. | Open Subtitles | أنا تعبت من مطاردة هذا ابن العاهرة في كل مكان، في اليوم الأول من كل شهر. |
Çarpılmaktan ve üstüme basılmasından usandım. Buradaki aptal sarışınların hiçbiri nasıl dans edileceğini bilmiyor. | Open Subtitles | لقد تعبت من الإصطدام بى و الدوس على إن أى واحدة من هؤلاء لا تعرف كيف ترقص |
Aşktan bahseden erkeklerden usandım. | Open Subtitles | لقد مللت من الرجال الذين يتكلمون عن الحب |
Senin boklarınla uğraşmaktan bıktım usandım ve artık yapmak istemiyorum. | Open Subtitles | لقد سئمتُ من التعامُل مع كُل قذارتك. ولم أعُد أريد هذا بعد الآن. |
Bayan Brady'den ve sizin şu İrlanda adetlerinden usandım. | Open Subtitles | لقد إكتفيت من الآنسة "برادي" ومن أساليبك الأيرلندية |
Hayatıma karışmandan ve sevdiğim kadına hakaret etmenden bıktım usandım artık! Bunu yapmaya devam edersen, ciddi bir sorunumuz var demektir. | Open Subtitles | معك حق ,هذا يكفي سأمت من تدخلك في حياتي وحديثك بالسوء عن المراة التي احبها واذا استمريت ,فسيكون لدينا مشكلة حقيقية |
Hadi ama. Film izlemekten bıktım usandım. Film yapmak istiyorum. | Open Subtitles | أريد أن أتحرّك، لقد تعبتُ من مشاهدة الأفلام وأودّ إخراجها. |
Öyle kadınlardan usandım. | Open Subtitles | فقد ذقت ذرعا من النساء هذه النوعيه |
Yere yat! Çök! - Bıktım usandım sizlerden! | Open Subtitles | هيّا، أنزل، لقد اكتفيت من ألاعيبك السخيفة |
Ve bizim sınıfın haksızlığa uğramasını görmekten usandım. | Open Subtitles | ولقد أكتفيت من رؤية أن حقوقنا دائماً ما تسحق |
Üzgünüm, sırtım ağrıyor, acıktım ve 20 derecede avlanmaya çalışıp burada oturmaktan usandım. | Open Subtitles | آسف.. لكن ظهري يؤلمني، أنا جائع، وسئمت من الجلوس هنا محاولًا تدفئة نصف مؤخرتي في كل مرة في طقس 20 شديد البرودة! |
Tamam, biliyor musun aynı kavgayı etmekten bıktım usandım tekrar ve tekrar. | Open Subtitles | حسنا، أنت تعرف ما، أنا مريض من وجود نفس المعركة مرارا وتكرارا. |
Ceketli adamların benim adıma karar vermesinden bıktım usandım. | Open Subtitles | لقد مللتُ من رجال فى معاطف ليقرروا ما هو الأفضل لي. |