Seni öptüğümde derin bir uykudan uyanıp sonsuza dek mutlu yaşamayacaksın. | Open Subtitles | عندما أقبلك، لن تستيقظى من نوم عميق وتعيشين بسعادة للأبد بعدها |
Beni sanki uzun süreli bir uykudan uyanıyormuş gibi hissettiriyor. | Open Subtitles | جعلني أشعر وكأنني .. كأنني قد استيقظت بعد نوم طويل |
Rüyasız bir uykudan uyandığınız an başlar, ve uykuya dalana kadar ya da ölene kadar ya da bir şekilde bilinçsiz hale gelene kadar devam eder. | TED | يبدا في الصباح عندما تصحوا من نوم بلا أحلام و يستمر طول النهار حتى تغفو أو تموت أو تفقد الوعي |
uykudan yoksun olabilirsiniz, fakat romanı bitireceksiniz. | TED | لربما حرمت من النوم, لكن يجب عليك انهاء الرواية. |
Ölümden ödünç alınan bu durum... tam kırk iki saat sürecek, derken kendine geleceksin tatlı bir uykudan uyanır gibi. | Open Subtitles | وبهذا الوضع المشابه للموت، ستمكثين لـ42 ساعة ثم تستيقظين من سبات هانئ |
Şimdi enerji depolamak için zamanı olduğu için de uykudan uyanan bebek gibi. | Open Subtitles | والان بما انها قضت وقتا قصيرا للتعافي فهي مثل طفل صغير استيقظ من غفوة |
Bu bana pek de uykudan kalkan birisi gibi gelmedi. | Open Subtitles | هذا لا يبدو مثل رجل قد استيقظ لتوه من غفوته |
Ve gerçek aşkın öpücüğü büyüyü bozduğunda bu uykudan uyanacaksın. | Open Subtitles | ومن هذا السبات ستستيقظين عندما يقبلك حبك الحقيقي |
Biliyorum ki hızla büyüyen bir ergenin gerçekten ihtiyaç duyduğu uykudan oğlumu mahrum ediyorum. | TED | أعلم بأني أحرم ابني من نوم يحتاجه بشدة نظرا لنموه السريع. |
Şu an hiçbir şey tatlı, uzun ve derin bir uykudan daha güzel olamaz. | Open Subtitles | لا شيء يشعر بالتحسن الآن هذا نوم لطيف ، عميق ، وطويل |
Sana söylüyorum, beni derin bir uykudan uyandıracak kadar güçlü idi. | Open Subtitles | لقد كان قوياً جداً بحيث ايقظني من نوم عميق |
Sana söylüyorum, beni derin bir uykudan uyandıracak kadar güçlü idi. | Open Subtitles | لقد كان قوياً جداً بحيث ايقظني من نوم عميق |
Upuzun bir uykudan uyanmış gibiyim. | Open Subtitles | كما لو أنني استيقظت للتو من نوم عميق أليس كذلك ؟ |
Ve bitmek bilmeyen Orta Batı düzlüklerinin ortasında rüyasız uykudan rüyanın tam da içine uyanıyordum. | Open Subtitles | و في مكان ما, على طول امتداد لا نهاية له من سهول الغرب الاوسط صحوت من نوم بلا أحلام في الحلم نفسه. |
Huzurlu, derin bir uykudan başka bir şey istemiyorum. | Open Subtitles | لا أرغب بشيء سوى نوم هاديء عميق |
12 saatlik uykudan sonra pek iyi görünmüyorsun. | Open Subtitles | بعد 12 ساعة نوم , لا تبدين بخير. |
Belki de güzel bir uykudan sonra bu problemlerin çözümünde yardımcı olabilirsiniz. | TED | قد يكون بإمكانك أن تساهم بحل هذه المشاكل بعد أن تنال قسطاً جيداً من النوم. |
Çok derin bir uykudan uyanmak gibi. | Open Subtitles | إنه أشبه بالإستيقاظ من سبات عميق أو شيء من ذلك القبيل. |
Hançerlenerek çektiğim uzun uykudan sonra seni, sevdiğim herkesi öldürmeye çalışırken buldum. | Open Subtitles | استيقظت من غفوة خنجرية لأجدك تحاول قتل كل أحبائي. |
Ufaklığı uykudan uyandırmak zorunda kaldım. | Open Subtitles | حسناَ لدينا فتى صغير مستيقظ من غفوته |
Geçmişten geliyorsun otuz yıllık uykudan bedenin beni reddetmeyecek. | Open Subtitles | ... ثلاثون عاماً من السبات جسدك لن يرفضني، نحن متجانسان في اي سنة نحن ؟ |
Dün geceki uykudan daha uyanamamışım. | Open Subtitles | لم أستيقظ بعد من سُبات ليلة البارحة. |