Bilmediğimiz şey... Kendall'ın uyuşturucularla... nasıl o bölgede öldüğü. | Open Subtitles | ما لا نعرفه هو كيف انتهت كندال هناك وهي معبأة بالمخدرات |
Ve bir çok dahi insan gibi, onun uyum sağlama sorunu var, ve bu yüzden neredeyse bütün zamanını ucuz uyuşturucularla kafayı bularak geçiriyor. | Open Subtitles | وكمثل معظم العباقرة، لديه مشكلة تُـؤَرِّقُـه ولذلك يقضي تقريباً معظم وقته مُنتشياً بالمخدرات الرخيصة. |
O çalıntı, uyuşturucularla dolu olan arabaya otostop çekmemizin tek sebebi evlenebilelim diyeydi, birbirimize ait olduğumuzu kanıtlamak için. | Open Subtitles | السبب الوحيد أننا علقنا بالسيارة المسروقة .. المليئة بالمخدرات |
İnsanları uyuşturucularla ayakta tutan büyücü şifacılar, o türden kimseler. | Open Subtitles | الساحرات الطبيبات التى تحافظ على الناس احياء بالمخدرات,وهذا النوع من الأشياء |
Bunu yapan her neyse uyuşturucularla etkisiz hale gelmez. Ne? | Open Subtitles | أياً كان ما فعل هذا، فلن يسقط بالمخدر |
Ben de aynı şeyi yapıyorum ama uyuşturucularla. | Open Subtitles | انا افعل نفس الشيء ولكن بالمخدرات انه نفس الشيء |
Sentetik uyuşturucularla ilgili bir uzman tanığa ihtiyacım olduğunu söyle. | Open Subtitles | أخبريه أني أريد شاهد خبير بالمخدرات الاصطناعية |
Parayı alıp, 20 dakika içinde uyuşturucularla geri dönerim. | Open Subtitles | سآخذ المال وأعود لك بالمخدرات. |
Bir çoğunuzun "kartel" kelimesini duyduğunu ve aklınıza uyuşturucularla silahlar geldiğini biliyorum. | Open Subtitles | أعرف أن العديد منكم سمع كلمة "الكارتيل" وكان يعتقد بأنه أمر متعلّق بالمخدرات والأسلحة |
10-15 yıl boyunca sesler duyup, kuvvetli uyuşturucularla tedavi gördükten sonra tımarhaneye kapatılmayı bir de sen dene. | Open Subtitles | عندما تحاولين سماع أصوات منذ 10 أو 15 عام تُداوي نفسك بالمخدرات القوية وبعد ذلك تجدِين نفسك مُلقاه في مشفى للأمراض العقلية |
Flass'i uyuşturucularla veya cinayetlerle bağlayacak hiçbir şey yok elimizde. | Open Subtitles | ليس لدينا أي شيء لإتهام (فلاس) بالمخدرات أو الجريمة |