Sadece bu gece yalnız başına uyumana izin veremeyiz. | Open Subtitles | هذا من أجل الليلة فقط ، لا يمكن أن ندعك تنامين لوحدك. |
Baba-annem, uyumana izin vermemiz gerektiğini söyledi. Hayır, yavrum. Beni her zaman uyandırabilirsin. | Open Subtitles | جدتي قالت يجب ان ندعك تنامين - لا عزيزتي , يمكنك دائما ان تيقظينني - |
Büyük boy yatağın bütün avantajlarından yararlanasın diye uyumana izin vereyim demiştim. | Open Subtitles | فكرت أن أدعك تنامين وتأخذيك راحتك على هذا السرير الكبير |
Tam da seni arayacaktım. Yemin ederim. Bette senin on buçuğa kadar uyumana izin vermemi söyledi. | Open Subtitles | أقسم بذلك (بيت) قالت لي بأن أدعك تنامين حتى الساعة 10: |
Söz veriyorum uyumana izin vereceğim. | Open Subtitles | أعد بأن أدعك تنامين |
Söz veriyorum uyumana izin vereceğim. | Open Subtitles | أعد بأن أدعك تنامين |