| Aralarında barışı ve uyumu sağlamak zorundayım. | Open Subtitles | ينبغي عليّ نشر السلام والعمل على بث الإنسجام بينهم |
| Gezegen kırma işleminin evrenin genel uyumu için çok zararlı olduğunu söylüyor. | Open Subtitles | يقول أن عملية تكسير الكواكب خطيرة جداً على الإنسجام الكلّي للكون |
| Mahkeme, dinin gereklerini mi yoksa aile içi uyumu mu üstün tutar? | Open Subtitles | ما الذي تفضله هذه المحكمة العادات الشكلية أو الإنسجام الداخلي؟ |
| Notalarındaki tüm çelişkiler uyumu öne sürüyor. | TED | كل التناقضات الكامنة في نوتاته تدل على التناغم. |
| Zamanındakilerle düşünce ayrılığına düşşe de, kâinattaki düzen ve uyumu görebilmişti. | Open Subtitles | الرجل الذى كان يبحث عن التناغم الموجود فى الكون كان مقدرا له أن يعيش فى وقت ملئ بالفتن |
| # Dövüş sanatları uyumu getirebilir | Open Subtitles | #يمارسويتقنالفنون ويكون منسجما |
| Güzel bir kural aslında, ortamdaki uyumu korur ya da en azından bunu amaçlar. | TED | إنها قاعدة جيدة من حيث أنها تحافظ على الانسجام أو من شأنها ذلك. |
| Hareketli dövme, uyumu simgeleyen Afrikalı Adinkra sembolü. | Open Subtitles | الوشم المتحرك هو رمز أدنكرا أفريقيه لتحقيق الإنسجام, |
| Irksal uyumu temsil eder. | Open Subtitles | الإنسجام العرقي يَعْبرُ الممرَ. |
| "Anlaşmazlığa düştüğümüzde bize uyumu göster" | Open Subtitles | حيث يوجد نزاع سنجلب الإنسجام |
| Bu uyumu yakalamak için bir egzersiz Beca. | Open Subtitles | إنه مجرد تمرين لإيجاد الإنسجام يا (بيكا). |
| - Irklararası uyumu aşmış durumdayız. | Open Subtitles | -كلنا بشأن الإنسجام العرقي |
| Çünkü bizim mükemmel uyumu sağladığımız dönem, o dönemdi. | Open Subtitles | لأنه في تلك الفترة وصلنا لحالة من التناغم المتكامل |
| Aynı akor uyumu olan ve birbiriyle karıştırılabilecek şarkılar buldum. | Open Subtitles | أنا فقط أجد الأغاني اللتي لديها نفس التناغم و أنشأ مسار يدمجهم جميعا مع بعض |
| Böylece hikaye anlatımı, evrendeki diğer bütün çelişkiler gibi ahlâki çözümlerdeki uyumu arıyor, birini çözerken diğerini serbest bırakıyor, diğerini serbest bırakıp gerçekten çok önemli bir soru yaratıyor. | TED | إذن فإن رواية القصص، شأنها كسائر التناقضات الأخرى في الكون، هو البحث عن التناغم واللامحدودية في الحلول الأخلاقية، بحل واحد، وترك آخر. ترك آخر وخلق سؤال بغاية الأهمية. |
| Fakat Başbüyücü yaşamla ölüm arasındaki uyumu bir şekilde yeniden sağladı. Dengeyi yeniden bozmalısın. | Open Subtitles | "بإعادة التناغم بين الموت و الحياه، يجب أن تقلبنَّ هذا التناغم مرّة أخرى." |
| # Dövüş sanatları uyumu getirebilir | Open Subtitles | #يمارسويتقنالفنون ويكون منسجما |
| Gestapoyla, Dışişleri Bakanlığı arasındaki uyumu bozmamak için. | Open Subtitles | من أجل الحفاظ على الانسجام... ... بين جيستابو ووزارة الخارجية. |