ويكيبيديا

    "uzak değil" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • ليس بعيداً
        
    • ليس بعيدا
        
    • ليس بعيد
        
    • ليست بعيده
        
    • ليس ببعيد
        
    • ليست ببعيدة
        
    • ليست بعيدة عن
        
    • لَيسَ بعيدَ
        
    • ليس بعيدًا
        
    • لسنا بعيدين
        
    • ليس بعيدة
        
    • ليست بعيد
        
    • ليست بعيدة جدا
        
    • ليست بعيدة من
        
    • لَيسَ ذلك البعيدِ
        
    Yeterince uzak değil. Onlar bizi tanıyor. Chicago'nun çeteleri peşimize düşecek. Open Subtitles ليس بعيداً بما يكفي، أولئك الرجال يعرفوننا جميع رجال شيكاغو سيلاحقوننا
    Her şeyi vermek, bana öyle geliyor ki, zaferden o kadar uzak değil. TED تقديم كل شئ، كما يبدو لي، ليس بعيداً من النصر.
    Evim Brooklynn köprüsünden çok uzak değil, ve koltuk değnekleriyle yürüdüğüm bir buçuk sene o benim için bir sembol olmuştu. TED ان منزلي ليس بعيدا من جسر بروكلين واثناء تلك السنة والنصف التي قضيتها على العكازتين بدا لي هذا الجسر كرمز
    Buradan çıktıktan sonra başka bir yerde daha çalışıyorum ama fazla uzak değil. Open Subtitles فلدى عمل يجب أن أذهب إليه مباشرة بعد أن أنهى العمل هنا وهو ليس بعيد عن هنا
    Altın koleksiyonu çizgisine de çok uzak değil, ama. Open Subtitles أعني، ليست بعيده عن خطّ اليوبيل، بالتأكيد.
    O kadar uzak değil, Alan. Benzin araya gitmesin istemiştin, hatırladın mı? Open Subtitles حسنا.انه ليس ببعيد.الن.انت لم تريد ان تضيع البنزين.اتتذكر؟
    - Çok uzak değil. - Binmek istemediğine emin misin? Open Subtitles ليس بعيداً جداً متأكدة أنكِ لا تريدين الركوب؟
    - O kadar da uzak değil. - Gerekirse yürüyerek gideriz. Open Subtitles ليس بعيداً جداً أعنى أننا يمكننا المشى إن اضطررنا
    uzak değil. Yürüyerek iki hafta. Open Subtitles ليس بعيداً عن هنا حوالي أسبوعين مشياً على الأقدام
    Kış pek de uzak değil, ve insan bazen kendini çok yanlız hissedebiliyor. Open Subtitles الشتاء ليس بعيداً وستشعرين بالوحدة أحياناً
    - Uzun süreliğine mi? - Hayır, Paris çok uzak değil. Open Subtitles هل ستغيب طويلاً لا ,ليس بعيداً ,إلى باريس
    Buraya fazla uzak değil. Hamburgerleri müthiş. Patates kızartmaları berbat. Open Subtitles ليس بعيداً عن هذا المكان شطائر اللحم ليست رديئة، مقلية جيداً
    Var olmadığı yerlerde, mesela kışın Grönland'da, Mars çok uzak değil. TED وحيث لم يكن ، كما هو الحال في غرينلاند في فصل الشتاء ، المريخ لا يزال ليس بعيدا جدا.
    üzülme. bana güven sonsuza dek benim olacağın gün uzak değil ve sonra... ama bir şey var... ben senin geç gelme alışkanlığını sevmiyorum. Open Subtitles لا تحزن. ثق في. ليس بعيدا ذلك اليوم الذى سنصبح فيه معاً إلى الأبد.
    Kendisi şu an Bonaventure Otelinde. Buradan uzak değil. Open Subtitles إنها الأن فى فندق بونافتور وهو ليس بعيدا عن هنا
    Belki de beni evime götürerek bir iyilik yapabilirsin. uzak değil, ama gece tek başıma yürümek istemiyorum. Open Subtitles إنه ليس بعيد ولكني لا أريد المشي وحدي الليلة
    Çalıştığım köprü inşaatına fazla uzak değil. Open Subtitles انها ليست بعيده عن الجسر الذى اعمل به
    Arkadaşımın antika dükkanı uzak değil. Niye yürümüyoruz? Open Subtitles محل صديقي للأشياء العتيقة ليس ببعيد لما لا نمشي؟
    Çok uzak değil, istersen seni kasabaya kadar bırakabilirim. Open Subtitles إنها ليست ببعيدة وإنكنتترغب، يمكنني أن أقلك إلى المدينة
    Evine çok uzak değil, değil mi? Open Subtitles ‫انها ليست بعيدة عن المكان الذي تعيش فيه ‫أليس كذلك؟
    Onu bulduğumuz yere uzak değil. Open Subtitles لَيسَ بعيدَ مِنْ حيث وَجدنَاه.
    Özgürce yüzün, okyanus uzak değil. Open Subtitles إسبحي بحرية، المحيط ليس بعيدًا.
    Jane, hadi koşalım. Senin evine çok uzak değil. Open Subtitles مهلاً يا جاين ، دعينا نركض لسنا بعيدين جداً عن شقتك
    Barcelona pek uzak değil arabayla yarım saatte orada olursunuz. Open Subtitles برشلونة ليس بعيدة بالسيارة نصف ساعة من هنا
    Haklıydın. Memphis o kadar da uzak değil. Open Subtitles لقد كنتِ على حق ممفيس ليست بعيد إطلاقاً
    Gemimiz, gelemeyeceğin kadar uzak değil Mısır'dan. Open Subtitles سفينتنا ليست بعيدة جدا عن مصر التي لا يمكن أن يأتي.
    Stasi'nin kendi ünviersitesi vardı, buraya fazla uzak değil, burada yeni metodlar geliştirilip subaylara öğretiliyordu. TED كان للستاسي جامعتها الخاصة، ليست بعيدة من هنا، حيث كانت الطرق تستكشف وتعلم للضباط.
    Çok uzak değil. 9 kilometre. Open Subtitles لَيسَ ذلك البعيدِ. ستّة أميالِ.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد