uzaktayken seni gerçekten özledim. | Open Subtitles | لقد افتقدك فعلا عندما كنت بعيده |
Senden uzaktayken, aklım dingin oluyor. | Open Subtitles | عندما كنت بعيده عنك كنت صافية الذهن. |
Seni de çiftlikte işe almayı ve ben uzaktayken üreyen sürümü bölüşmeyi kabul etti. | Open Subtitles | لقد وافق على إستضافتك و ان يقسم معك الأرباح اثناء غيابي |
Bir arkadaş. Ben uzaktayken yanında olacak biri. | Open Subtitles | سيكون صديقك الذي يبقى إلى جانبك في غيابي |
Haklıymışsın, uzaktayken daha iyi görünüyor. | Open Subtitles | انت علي حق انها تبدو جميله فقط من بعيد |
uzaktayken standartları sağlamak neredeyse imkansız. | Open Subtitles | من المحال أن تفرض المعايير من بعيد. |
uzaktayken en çok şampanyayı özlüyorum. | Open Subtitles | أكثر ما أفتقدته عندما كنت بعيداً هو الشمبانيا. |
Başkalarınınki uzaktayken senin arka kapıdaki park yerine kimseyi yaklaştırmıyor. | Open Subtitles | لم تسمح لأحد بركن سيارته في موقف سيارتك مع أنه بجانب الباب ومواقف الآخرين ليست كذلك. |
uzaktayken bile başıma bela oluyor. Maaşımın tamamına kondu bile. | Open Subtitles | بالرغم من المسافة التي تفصل بيننا فإنّي أراها مُذهلة، إنّها ترسل إليّ مُرتب المحل لّه. |
Ben uzaktayken büyükbabana çok yardımının dokunduğunu duydum. | Open Subtitles | حسناً، سمعت أنّك كنت عوناً كبيراً لجدّك، أثناء غيابي. |
Ben uzaktayken kendine iyi bak. | Open Subtitles | غعتنى بنفسك،اثناء غيابي |
uzaktayken bile. | Open Subtitles | حتّى من بعيد. |
Görüyorum ki ben uzaktayken biraz doktorculuk oynamışsın. | Open Subtitles | ارى انك تلعب دور الطبيب عندما كنت بعيداً |
Başkalarınınki uzaktayken senin arka kapıdaki park yerine kimseyi yaklaştırmıyor. | Open Subtitles | لم تسمح لأحد بركن سيارته في موقف سيارتك مع أنه بجانب الباب ومواقف الآخرين ليست كذلك. |
uzaktayken bile başıma bela oluyor. Maaşımın tamamına kondu bile. | Open Subtitles | بالرغم من المسافة التي تفصل بيننا فإنّي أراها مُذهلة، إنّها ترسل إليّ مُرتب المحل لّه. |