Bir de biri onu evinin üzerinde uçarken görüp uzay gemisi sanmış. | Open Subtitles | ورجل رآه يطير حول بيته لكنه ظن أنه مجرد سفينة فضائية رخيصة |
51. asırdan bir uzay gemisi, 18. asırdan bir kadını sinsice izliyor. | Open Subtitles | سفينة فضائية من القرن الحادي والخمسون تترصد امرأة من القرن الثامن عشر |
- Tabi. Londra'nın göbeğine bir uzay gemisi düştü. Bu tüm programı değiştirdi. | Open Subtitles | لكن أظن أن وقوع سفينة فضاء في وسط لندن ، كفيل بتغيير المواعيد |
Bir gece, küçük kasabamıza, büyük bir uzay gemisi indi. | Open Subtitles | ذات ليلة ، في قريتنا الصغيرة حطت سفينة فضاء ضخمة |
Uluslararası bir ekibin üyesi olarak... uzay gemisi SOJUS 31'le kalkışa hazırım... 26 Ağustos 1978'de, uluslararası bir başarıya ulaştık. | Open Subtitles | أنا جاهز للانظلاق في سفينة الفضاء 31 سويوس كعضو في الفريق الدولي في 26 آب 1978 وصلنا إلى موقع دولي |
Roswell, New Mexico. uzay gemisi ve cesetler buldunuz! | Open Subtitles | روزويل رووزويل نيو مكسيكو أما كان عندكم السفينة الفضائية وتلك الأجسام ؟ |
Kısa yanıt, uzaylı sözlüğü derlemeye yıllar harcayan bir uzay gemisi mürettebatını kimsenin izlemek istemeyecek olması. | TED | الجواب باختصار أنه لا أحد يريد مشاهدة طاقم عمل فيلم المركبة الفضائية يقضون سنوات بالترجمة من معجم المخلوقات الفضائية. |
Onları uyandırıp, bizi öldürüp uzay gemisi inşa etmeye başlamak üzere. | Open Subtitles | . سيقوم بإيقاظهم جميعا , ثم يقتلوننا ثم سيبنون سفينة فضائية |
Babam Satürn'e giden bir uzay gemisi yaptığını söyleyebilirdi ama bu konuda daha fazla bir şey söylemezdi | TED | والدي كان قد أخبرني أنهم يقومون ببناء سفينة فضائية وأنه كان سيذهب بها إلى زحل, لكنه لم يقم بإخباري أي شيء أكثر من ذلك. |
Aynen senin gibi; uzay gemisi, maymunlar şehri, metro... Kendi kendine mi? | Open Subtitles | انت ذهبت بنفس الطريق سفينة فضائية ، مدينة قرود ،نفق |
Gazetelerde neler okuduğunuzu bilmiyorum ama bizim hükümetimiz sırasında uzay gemisi bulunmadı. | Open Subtitles | بغض النظر عما تكون قد قرأته في الصحف لا سفينة فضائية اكتشفتها حكومتنا |
Bu bir uzay gemisi, o yüzden sıfırla bir arası diyebilirim. | Open Subtitles | .. حسناً , إنها سفينة فضائية لذا سأقول بين صفر و واحد |
uzay gemisi değil miydi? Böyle dediğine inanamıyorum. | Open Subtitles | أنا لا أستطيع إعتقاد بأنّك تقول هي ليست سفينة فضائية. |
Yeraltındaki piramit, bir piramit değil... o bir uzay gemisi! | Open Subtitles | ذلك الهرم الذي تحت الأرض ليس هرم إنها سفينة فضاء |
Pekâlâ. Büyük, güzel bir uzay gemisi. Oldu mu şimdi? | Open Subtitles | حسناً سفينة فضاء جميلة وكبيرة ماذا تريدين أن أقول ؟ |
Ahırda neden bir uzay gemisi var? | Open Subtitles | لماذا يوجد سفينة فضاء فى الحظيرة إنها عربة القمر |
Striptiz kulubü? Otoyoldan giderken görmüş olabilirim. uzay gemisi var önünde? | Open Subtitles | . أعتقد أنني رأيتها على الطريق السريع مع سفينة الفضاء ؟ |
uzay gemisi geçiş kapısından geçtikten sonra uzay normale döner. | Open Subtitles | عندما تمر ، سفينة الفضاء عبر البوابة البعدية يعود الفضاء ، لطبيعته |
1950'lerde bir uzay gemisi bulmuştunuz. | Open Subtitles | عام 1950 عندما حصلتم على تلك السفينة الفضائية |
uzay gemisi zamanında gelecek mi? | Open Subtitles | هل ستنطلق المركبة الفضائية في الموعد، وهل كل شيء على ما يرام؟ |
Kalıp uzay gemisi saçmalıklarını dinlememe sebebim bu. | Open Subtitles | هو لماذا أنا لا أستطيع الوقف هنا ويستمع إلى كلّ هذا هراء حول السفن الفضائية. |
Ve eve geri döndüğümde, yaptığım ilk şey, bir uzay gemisi çizimine başlamak oldu. | TED | وعندما عدت إلى المنزل، كان أول شيء فعلته، أن بدأت في رسم سفن الفضاء. |
Ben başka uzay gemisi görmedim siz gördünüz mü? | Open Subtitles | لا اري اي سفن فضائية , ماذا عنك؟ |
- Çünkü bunlar uzay gemisi değil ahbap. Bunlar Nuh'un Gemileri. | Open Subtitles | لأنها ليست سفن فضاء إنها مجرد سفن |
Biz de dedik ki, yani, dünya aslında bir uzay gemisi gibi. | TED | ثم قلنا، الأرض في الحقيقة هي عبارة عن مركبة فضائية. |
Yani, bu bir uzay gemisi olabilir. | Open Subtitles | . الأن من الممكن أن يكون ذلك .. مركبة فضاء |
"Selam Karıncalar" Hımm? A evet. Bu arada, uzay gemisi hala tehlikede. | Open Subtitles | "ليحيى النمل" صحيح ، بالمناسبة المكوك الفضائي ما زال يواجه الخطر |
- Bir uzay gemisi bu tarafa geliyormuş. | Open Subtitles | انهم يقولون هناك سفينة موجهة في هذا الطريق من الأفضل أن نغادر أيضا |
- Evet, uzay gemisi. Az önce ne oldu? | Open Subtitles | -أجل، سفينةٌ فضائية |
İki hafta içinde 8. uzay gemisi'ne gidiyoruz. | Open Subtitles | سنغادر بعد اسبوعين الى ستار شيب 8 |