Seni kaçırdıklarında uzaylılarla anlaşma yaptığını bu yüzden bize saldırmadıklarını söyledi. | Open Subtitles | قال انك عقدت صفقة مع الفضائيين لما اخذوك لكي يتركوننا وشاننا |
Zamanda yolculuk, uzaylılarla savaşmak... Küçükken hep bunları hayal ederdim. | Open Subtitles | إن السفر الزمني وقتال الفضائيين أمور حلمت بها في طفولتي. |
Galaksiye hükmeden uzaylılarla savaşmak için diğer gezegenlere seyahat ediyorsun. | Open Subtitles | أنت تسافرين للكواكب الأخرى وتقومي بالمعارك مع الفضائيين العازمين على السيطرة على المجرة |
Bu olayın uzaylılarla bir ilgisi olmayabilir. | Open Subtitles | هذه الحالة لا يحتمل أن يكون عندها أيّة علاقة مع الأجانب. |
- uzaylılarla savaştığımıza göre bizde de bir tane olsa iyi olmaz mı? | Open Subtitles | أعتقد أننا طالما نقاتل فضائيين فيجب أن تكون معنا فضائية في فريقنا، صحيح؟ |
uzaylılarla iletişim kurma deneyimi olan tek kişi sensin. | Open Subtitles | أنت الوحيد هنا بخبرة فى التواصل مع الفضائيين |
Gizemli hikayenin ortaya çıkardığı şey, uzaylılarla radyo dalgaları ile temas kurmak, daima çok zor olacaktır. | Open Subtitles | الحادثة الغامضة كشفت أن التواصل مع الفضائيين بواسطة أمواج الراديو . سيكون صعباً دائماً |
Burada uzaylılarla ilgili üst düzey bir istihbarat toplantısı yapıyoruz. | Open Subtitles | سيّدي. نحنُ نخوض حديثاً بالغ السرّية بشأن الفضائيين |
uzaylılarla ilgili yararlı olabilecek bazı fikirleri varmış. | Open Subtitles | لديه بعض الأفكار عن الفضائيين ظن انها قد تكون مفيده |
uzaylılarla ilgili yararlı olabilecek bazı fikirleri varmış. | Open Subtitles | لديه بعض الأفكار حيال الفضائيين و أعتقد انها قد تكون مفيده |
Daha büyük çocukların olduğu bir sınıfım vardı onlarla uzaylılarla ilgili beyin fırtınası çalışmaları yapardım. | Open Subtitles | كنت في حصة مع طلاب كبار و جعلتهم يفكرون حيال الفضائيين |
uzaylılarla iletişim kurulacak tek makineyi sen yaptın. | Open Subtitles | أنت تبني أول آلة في العالم تتواصل مع الفضائيين |
Gizli çalışmalar sonucu uzaylılarla savaşmak için silah geliştirdiniz. | Open Subtitles | بتعاون، إشتريت نفسك توقّت إلى سرّا طوّر الطريق لمقاتلة الأجانب |
Bu toplantının uzaylılarla ilgili olacağını sanıyordum. | Open Subtitles | أعتقد أن هذا اجتماع كان من المفترض أن يكون عن الأجانب. |
Melez programı, uzaylılarla ortak yürütülüyordu ama iş birlikçilerin, programı sonuçlandırmaya niyeti yoktu. | Open Subtitles | البرنامج الهجين كان في التعاون مع الأجانب... ... لكنالمتآمرينأبدامقصودون للنجاح... لإنهاءالعمل. |
Dış uzaya uçup bizim gibi havalı uzaylılarla birlikte olacağız. | Open Subtitles | و سنطير عبر الفضاء الخارجي مع فضائيين رائعين يحبوننا |
uzaylılarla birlikte yaşamaktansa ölmeyi tercih eden bir grup yabancı düşmanı. | Open Subtitles | جماعة عنصرية تفضل الموت على العيش في سلام مع المخلوقات الفضائية. |
Bu hükümetin ya da uzaylıların ya da uzaylılarla birlikte hükümetin işi olabilir. | Open Subtitles | أو كائن فضائي أو أنّها رابطة بين الحكومة والفضائيين. |
Diğer dört insanla ve uzaylılarla ilişki kuran iki insan. | Open Subtitles | إنه عن شخصين يترابطون مع أربعة أشخاص آخرين وكائنات فضائيه |
Birisi uzaylılarla karşılaşırsa diye Dünya'dan bir mesaj ekliyorlarmış. | Open Subtitles | حسناً، إنهما يتطلعون لوضع رسالة من الأرض في حالة ما إحداهم اعترضتها كائنات فضائية |
uzaylılarla iletişime geçmeye çalışmanızı anlıyorum. | Open Subtitles | لقد فهمت بأنك تُحاول الإتصال مع الفضائين |
uzaylılarla ilgili bir şey söylemedim. | Open Subtitles | . لم أقل شيئاً قطّ بشأن الكائنات الفضائيّة |
Teal'c öngörüye sahip uzaylılarla daha önce hiç karşılaşmadığınızı söylemişti. | Open Subtitles | تيلك) قال أنكم لم تواجهوا أبداً مخلوقات فضائية) يمتلكون قدرات إدراك الامر قبل حدوثه |
Kainat, gelişmiş zekaya sahip uzaylılarla doluysa bence en azından bazıları bizimle ilgilenebilir. | Open Subtitles | , إذا كان الكون يعج بالذكاء , المخلوقات الفضائيه الرحاله أظن أن بعضهم على الأقل لا بد أن يكون مهتماً بنا |
Harika. Hayatım boyunca o uzaylılarla savaştım. | Open Subtitles | عظيم فلقد قاتلت الكائنات الفضائيه طيلت حياتى |