uzun zaman önce bu çatıdan düşen taş hala düşüyor. | Open Subtitles | الجحر الذى سقط من السقف منذ وقت طويل مازال يسقط |
Rodney, paketlemek için silaha ihtiyacım olmadığını uzun zaman önce kanıtladım. | Open Subtitles | رودني, اثبتت منذ وقت طويل انني لست بحاجة لمسدس لأتغلب عليك |
Feda edebileceğim en değerli şeyin kendi sesim olduğunu anladım ama bundan uzun zaman önce vazgeçmiş olduğumu fark etmemiştim. | TED | حسبت أن أثمن ما أستطيع التضحية به هو صوتي، لكن كان وكأنني لم أدرك أني تخليت عنه منذ زمن طويل. |
uzun zaman önce caddenin çift tarafında oturdum, 22 numarada. | Open Subtitles | منذ زمن طويل كنت أعيش على رصيف الشارع رقم 22 |
Yani, sen ve o beraberce oturursunuz. Onu uzun zaman önce görmem gerekirmiş. | Open Subtitles | أعني ، أنت وهو مناسبين معاً كان علي معرفة ذلك منذ فترة طويلة |
Çok uzun zaman önce bu lanet adaya sefer düzenledik. | Open Subtitles | جئنا في رحلة إلى هذه الجزيرة اللعينة قبل وقت طويل |
Onu uzun zaman önce terkettim: Burada olmasının sebebi bu. | Open Subtitles | لقد هجرته منذ مدة طويلة و هذا سبب وجوده هنا؟ |
Bunu söylemen ilginç, çünkü uzun zaman önce bunu bulmuştum. | Open Subtitles | مضحك قولك، لأنّ منذ وقت طويل مضى، عترث على هذا |
uzun zaman önce bunu yapmama gerek yoktu, değil mi? | Open Subtitles | لم أستطع القيام بهذا منذ وقت طويل , أليس كذلك؟ |
uzun zaman önce adamlarıma, onları hayatta tutacağıma dair söz vermiştim. | Open Subtitles | لقد وعدت طاقمي منذ وقت طويل ان أبقيهم على قيد الحياة |
Annem, babam ve ben, bunu uzun zaman önce söylemeliydik sana. | Open Subtitles | أمي وأبي وأرجو أن يكون قال لك هذا منذ وقت طويل. |
uzun zaman önce adamlarıma, onları hayatta tutacağıma dair söz vermiştim. | Open Subtitles | لقد وعدت طاقمي منذ وقت طويل ان أبقيهم على قيد الحياة |
uzun zaman önce ikimizin arasında yıllarca görüşmememizi engelleyen bazı anlaşmazlıklar oldu. | Open Subtitles | كان هنالك خلاف بيننا منذ زمن طويل منعنا من الإلتقاء لسنوات عديدة |
Evet, uzun zaman önce bu ülkeye bir iş için sızmış. | Open Subtitles | أجل، فإنّه قدّ تسلل لهذا البلد لقضاء مهمّة منذ زمن طويل. |
Çok çok çok uzun zaman önce yazdığım bir aşk şarkısı. | Open Subtitles | هذه اغنية حب قصيرة كتبتها منذ زمن طويل, طويل, طويل جداً |
Ama onlar her ne ise, uzun zaman önce, sebeplerinin seni gerçekten önemseyenlere karşı dürüst olmaktan daha önemli olduğuna karar vermişsin. | Open Subtitles | لكن مهما كانوا قرّرت منذ زمن طويل بأنّهم كانوا أكثر بكثير من أن تكون صادق مع الناس الذين يهتمّون بك في الحقيقة |
Birçoğumuz senin uzun zaman önce Kraliçe olman gerektiğine inanıyor. - Evet. | Open Subtitles | الكثيرات منا يعتقدنَ أنه كان يجب أن تكوني الملكة منذ فترة طويلة |
Bill'in başına gelenlerden yüzünden babanızı uzun zaman önce affettim zaten. | Open Subtitles | أريدك أن تعرف . . أنني سامحت والدكما منذ فترة طويلة |
O isme ve hayata uzun zaman önce veda etmişti. | Open Subtitles | لقد تركت هذا الاسم و هذه الحياة منذ فترة طويلة |
Kafadanbacaklıların karmaşık beyinleri omurgalı akrabalarımızdan çok uzun zaman önce evrimleşmiş olabilir. | TED | وربما طورت رأسيات الأرجل عقول معقدة قبل وقت طويل من أسلافنا من الفقاريات. |
Onu uzun zaman önce terkettim: Burada olmasının sebebi bu. | Open Subtitles | لقد هجرته منذ مدة طويلة و هذا سبب وجوده هنا؟ |
Eğer bunu yapmak isteseydim uzun zaman önce yapar ve kaybolurdum. | Open Subtitles | لو أردتُّ أن أفعل ذلك، لكنت سأفعلها منذ وقتٍ طويل وأختفيت. |
Bu yazılar, çok uzun zaman önce öğrendiğim kadim Büyücü dilinde yazılmış. | Open Subtitles | هذه النقوش كتبت عن لسان ساحر قديم واحدة تعلّمتها منذ عهد بعيد |
Buna benzer birşeyi uzun zaman önce kullanmalıydık. | Open Subtitles | كان من الممكن أن نستفيد من شيء مثل هذا منذ زمنٍ طويل |
Eğer seni öldürecek olsaydım, bunu uzun zaman önce yapardım. | Open Subtitles | إن كنت أريد قتلك كنت سأفعل هذا منذ وقت بعيد |
Müzik resmileşmeden uzun zaman önce başlamıştı notalar ve deyimler. | Open Subtitles | الموسيقى بَدأتْ قبل فترة طويلة هو شُكّلَ إلى المُلاحظاتِ والعباراتِ. |
uzun zaman önce plastik kordonlu komik isimli bir saat vardı. | Open Subtitles | منذ فتره طويله كانت لديك تلك البلاستكيه ذات الاسم الغريب؟ ؟ |
Hatırlıyor musun uzun zaman önce... istediğim şeyler için... neler yapabileceğimi sormuştun? | Open Subtitles | أتتذكّرين قبل وقتٍ طويل عندما سألتِني عمّا أنا مستعدٌّ لفعله لأنال مرادي؟ ماذا فعلت؟ |
uzun zaman önce çıkmıştım. Bunu söylemeyi unutmuş muydum? Özür dilerim. | Open Subtitles | توقّفت عن العمل منذ مدّة طويلة هل نسيت أن أخبرك هذا؟ |
uzun zaman önce, çocukken gerçek aileme katılmadan önce tanıyordum. | Open Subtitles | مُنذ وقت طويل ، حينما كنـّا أطفالاً، قبل أنّ ألتحق بالعائلة الحقيقية. |
Ve orjinalleri Masalların Koruyucusuna uzun zaman önce korunması için emanet edildi. | Open Subtitles | الأصلية كانت غير موثوقة من حامي القصص الخيالية من وقت طويل للحماية |