Yani bir futbol sahasının yarısı ya da küçük bağırsaklarımızın 10 katı uzunluğunda. | TED | ما يعادل نصف طول ملعب كرة قدم، وبطول 10 مرات كما الأمعاء الدقيقة. |
Highline, Manhattan'ın tam ortasından geçen bir buçuk mil uzunluğunda yerden yükseltilmiş eski bir demiryolu hattıdır. | TED | الهايلاين هو خط سكك حديد قديم مرتفع يمتد على طول ميل ونصف عبر مانهاتن. |
Böylelikle 100 km. uzunluğunda ve 32 km. genişliğinde yer açıldı. | Open Subtitles | لتعطى للحلفاء اتساعاً يصل طوله إلى 100كيلومتر وعمقه إلى 30 كيلومتر |
Sağda, oradaki kısım da enstalasyonun parçası 3,5 metre uzunluğunda. | TED | على يمين الشريحة، تلك القطعة هناك هي جزء من تنصيب يبلغ حوالي 12 قدماً في الطول. |
Yığın muhtemelen 2,5 metre yükseklikte, 12 metre uzunluğunda ve 3 metre genişliğindeydi. | TED | كانت تقريبا بارتفاع ثمانية أقدام ، بطول ٤٠ قدم ، وبعرض ١٠ أقدام. |
On santim uzunluğunda ve birkaç milimetre genişliğinde olabilir mi? | Open Subtitles | سيكون ذلك حوالي 4 بوصات طولاً وبضع مليمترات عرضًا؟ |
Ama size söylüyorum, elimde bir mil uzunluğunda bir liste var. | TED | ولكن علي أن أُخبركم أن لدي قائمة طويلة. |
Bu konuşmalardan her biri ortalama yaklaşık 2.300 kelime uzunluğunda. | TED | كل واحدة من تلك المحادثات لديها متوسط طول حوالي 2,300 كلمة. |
Ama namlusu 15 cm uzunluğunda. Benim için en iyisi. | Open Subtitles | لكن طول الماسورة 7 إنشات - الحجم الأفضل لي - |
14 metre uzunluğunda, 20 ton ağırlığında ve iştahı da buna uygun. | Open Subtitles | يبلغ طول هذا الحوت أربعة عشر متراً ويصل وزنه عشرين طناً. |
Yirmi İki inç uzunluğunda, üç paund ağırlığında. | Open Subtitles | اثنان وعشرون بوصة طول, ثلاثة باوندات وزن0 |
2,75 uzunluğunda, platin mercan içinde düzeltilmiş, mor bir suyosunu kemeri. | Open Subtitles | قوس أرجواني مِن الأعشاب البحرية طول 9 أقدام مزين بمرجان مِن البلاتين |
Nehir boyunca ,Yüzlerce mil uzunluğunda nehir ağızları ve ormanlık alan var... | Open Subtitles | هناك مئات الأميال من المصبِّات والقرامات على طول النهر |
Sahayı görüyorum. 445 yarda uzunluğunda. Sonunda kırmızı bir bayrak var. | Open Subtitles | أراه ، طوله 445 ياردة بـه راية حمراء صغيرة في النهـاية |
Teknik kurulumlarının kilit bir noktası, Boston'daki çeşitli evlerde tavan arasına atılmış yarım mil uzunluğunda bir kabloydu. | TED | مفتاح التقنية الاساسي لهذه التقنية كان يكمن في سلك طوله نصف ميل, والذي أُلقي به عبر اسطح لعدة منازل في بوستن. |
Bir de bunun 11 metre uzunluğunda olanını yapmıştı. | TED | وأنجزت واحدة بلغ طولها حوالي 35 قدماً في الطول. |
Kazak "48 Beden", "54 Beden" genişliğinde ve "38 Beden" uzunluğunda". | Open Subtitles | السترة ذات القياس 48 عرضها 54 وذات الطول 38 |
Göreceğiniz şey 10 m. uzunluğunda bir şimşek çakması gibi bir şeydir. | Open Subtitles | ما كنت أراه، وكنت أنظر إله هو صاعقة بطول حوالي 10 أمتار، |
3 metre uzunluğunda ve 70 kg ağırlığında, bunlar gezegenin yaşayan en büyük kertenkeleleri. | Open Subtitles | عشرة أقدام طولاً ويزن بشكل مثير للإعجاب 150 رطلا، هذه هي أكبر السحالي الحية التي تعيش على الكوكب. |
Hiç böyle düşünmemiştim. Arka bahçen de 40.075 km uzunluğunda. | Open Subtitles | لم أفكر بهذا من قبل حديقتك الخلفيه طولها 24900 ميلاً |
Bunlar genç ağaçlardan yapılan paneller kısa boylu ağaçlar, kısa tahta parçaları birbirine yapıştırılarak dev paneller oluşturuluyor 2,34 metre genişliğinde, 19,5 metre uzunluğunda ve değişik kalınlıklarda. | TED | هذه الألواح مصنوعة من شجر صغير، وشجيرات صغيرة، وقطع صغيرة من الخشب تلصق معاً لصنع الألواح والتي تكون ضخمة: عرضها ثمانية أقدام وطولها 64 قدم وبكثافات مختلفة. |
Yani bu 6 metre genişliğinde ve 8 kilometre uzunluğunda bir anıt mı? | Open Subtitles | أتعني بجانب نصب تذكاري عرضه 20 قدم وطوله 5 أميال ؟ |
Sadece yedi bobin uzunluğunda olduğundan emin ol. | Open Subtitles | فقط أحرص أن تكون مدته سبع بكرات |
Bir makara bakır telimiz var 520 metre uzunluğunda. | Open Subtitles | لدينا بكرة من السلك النحاسي طولها 520 مترا |