ويكيبيديا

    "vücudunuzdaki" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • أجسادكم
        
    • في جسمك
        
    • داخل جسمك
        
    Daha da yaklaştıkça, manyetizma öyle yoğun bir hal alırdı ki Vücudunuzdaki her atomu vücudunuzdan söker alırdı. Open Subtitles لو اقتربتم أكثر فستكون المغناطيسية شديدة بحيث تمزّق كل ذرة في أجسادكم
    Tedavi Vücudunuzdaki ter ve nefesinizdeki nemde saklı. Open Subtitles العلاج هو في العرق على أجسادكم والرطوبة في أنفاسكم
    Tanısal tarama, Vücudunuzdaki her sistemden, her hücreye kadar bir görüntüsünü oluşturuyor. Open Subtitles يُزوّد المَسْحُ التشخيصي صورةً عن كُلّ نظام في جسمك على المستوى الخلوي
    Yani eğer çok hızlı bir şekilde yukarı doğru uçsaydınız, Vücudunuzdaki atıl gaz aynı gazlı bir içecek sallandığında köpürdüğü gibi hızla genleşirdi. TED إذن إذا طرت إلى الأعلى في شكل مستقيم بسرعة الغاز الخامل في جسمك سيتضاعف كفوران الصودا عند رجها
    Ama dokuz aylıkken, yeni doğduğunuzda, Vücudunuzdaki damarlar 60.000 mil uzunluğuna ulaşıyor. TED ولكن ما ان تصل الى عمر التسعة أشعر حين الولادة تكون قد تكونت لديك من الاوعية ما يقارب طول 60 ألف ميل داخل جسمك
    Önceden bağışıklandıysanız, bu Vücudunuzdaki bu spesifik düşmanı hemen tanıyacak şekilde bir ön eğitim alan bir takım güçlere sahip olursunuz. TED و عندما تكون هناك قوى داخل جسمك مدربة للتعرف على أعداء معينة و التغلب عليها.
    Bu testin amacı giysilerin yarattığı paraziti kaldırmak ve Vücudunuzdaki harmonikleri izlemek Open Subtitles هذا شيء شخصي جداً غرض هذا الإختبار إزالة , " الأضطرابات من " بدلات السدادة . و مراقبة توافقيات أجسادكم مباشرةً مع سدادة
    Vücudunuzdaki pozitif enerjiyi hissedin. Bütün enerjiyi hissedin. Open Subtitles اشعروا بطاقة أجسادكم الإيجابيّة، كلّها.
    Vücudunuzdaki kemikleri kopartacağım. Open Subtitles سأقتلع عظامكم من أجسادكم
    Vücudunuzdaki kan kaynardı. Open Subtitles فقد تغلي الدماء في أجسادكم
    Vücudunuzdaki 100'den fazla kasın senkronizasyonunu gerektirir. TED فهو يتطلّب تزامن أكثر من 100 عضلة في جسمك.
    Ama yedi yılın sonunda, Vücudunuzdaki tek bir hücre bile yedi yıl önceki hücre olarak kalmıyor. TED والعمود الفقري يستغرق عدة سنوات. ولكن بمرورسبع سنوات ، ولا خلية واحدة في جسمك ستبقي كما كانت قبل سبع سنوات.
    Okyanuslardaki, kahvenizdeki, hatta Vücudunuzdaki suyu... Open Subtitles كل تلك المياه في المحيطات وفي فنجان قهوتك ، وحتى تلك التي في جسمك
    Aslında Vücudunuzdaki her bir canlı hücre için... fonksiyonel olmak ve çöküşe girmek... arasında bulunmak normaldir. Open Subtitles في الواقع إنَّ التأرجح بين المتابعة في العمل و الانهيار هو الحالة الطبيعية لكل خليةٍ عاملة في جسمك.
    düşünün ki, basit bir cinsiyeti seçimi değilde Vücudunuzdaki hastalıkları iyileştirecek ya da vücudunuzu hastalıklardan koruyacak genetik değişiklikler yapmanız mümkün olsaydı. TED فكر أيضاً، إذا كان بمقدورك يوماً ما أن تختار، ليس جنس طفلك ببساطة فقط لكن لك في جسمك أن تقوم بتعديلات جينية التي قد تعالج أو تمنع الأمراض.
    Ve bugün Vücudunuzdaki,neredeyse tüm organlardan hücre elde edebiliyoruz. halen kök hücrelerine ihtiyaç duyduğumuz kalp, karaciğer, sinir ve pankreas gibi organlar haricinde TED و اليوم أصبح بأمكاننا أن نحصل على خلايا من كل عضو في جسمك تقريبا ما عدا البعض الذي ما زلنا نحتاج الخلايا الجذعية للحصول على خلاياها مثل القلب, الكبد, الأعصاب و البنكرياس
    Bazı araştırmacılar, Vücudunuzdaki protein etkileşimlerinin bilgilerini kullanarak, ilaç etkileşimlerinin yan etkilerini tahmin edebilen AI programları geliştiriyorlar. TED يقوم بعض الباحثين بتطوير برامج ذكاء اصطناعي يمكنها التنبؤ بالآثار الجانبية للتفاعلات الدوائية قبل حدوثها، باستخدام معلومات حول صورة تفاعلات البروتين داخل جسمك.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد